Giriş
(8)

İlgili makama

muhayyer divan
Çok sıkıldım. Kızartması bişey yedim midem yamuldu şimdi maden suyu içiyorum. Ama yine de çok sıkıldım, ne soru soracağımı da bilmiyorum.Samsung A52'de kendiliğinden Word Excel falan okuyordu ve hatta yazıp değiştirrbiliyorduk da. General Mobil'de bu yok, neden vardı neden yok bunu sorabilirim. Ama
Çok sıkıldım. Kızartması bişey yedim midem yamuldu şimdi maden suyu içiyorum. Ama yine de çok sıkıldım, ne soru soracağımı da bilmiyorum.

Samsung A52'de kendiliğinden Word Excel falan okuyordu ve hatta yazıp değiştirrbiliyorduk da. General Mobil'de bu yok, neden vardı neden yok bunu sorabilirim.

Ama hâlâ çok sıkılıyorum. numlock'tan da ses yok. Kimle uğraşıcam ben değil mi. Evet.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
kisa
(30.07.24)
@geveze

Kesinlikle bakarak olmalıyım, göz göre göre kendi başını yaktı çocuk. Kızın anası bağlamış işi. Peh.
0
🌸muhayyer divan
(30.07.24)
Ablam bakarak olacak adam mı kalmadı Allah'ını seversen.
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
@kisa

Hiç şarkı paylaşabilecek biri gibi hissetmiyorum :) müzik söz konusu olunca kendimi 110 yaşında hissediyorum :)
0
🌸muhayyer divan
(30.07.24)
@8910 annem bana neler yazdı bi görsen... Gerçekten bakarak olmak lazım oğlan kendini sudan çıkmış balık gibi sağa sola çarpa çarpa yamulmasın bak ülkemizin bir değeri sonuçta.
0
🌸muhayyer divan
(30.07.24)
Şark kurnazinin teki, sen kendine bakarak ol.
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
@8910 tamam bebişim tamam bidenem teşekkür ederim.

Sen de olmasan var ya kimse beni düşünmüyo bak görüyor musun <3
0
🌸muhayyer divan
(30.07.24)
Fazla empati yapıyorsun, yapma. Ben iyiyi de kötüyü de görürüm çok şükür.
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
(11)

calisilan sirket aleyhine tanıklık

sparkle kiddle
Merhaba,İsten cikartilmayan fakat görev degisikligi yaptirtilan bir calisma arkadasim ise iade davasi acti. Arkadaşim beni tanik olarak gosterdi. Doğru bildiklerimi söyleyeceğim fakat iş aramaya başlamali miyim? (:Yardımcı olabilir misiniz?teşekkür ederim şimdiden.
Merhaba,

İsten cikartilmayan fakat görev degisikligi yaptirtilan bir calisma arkadasim ise iade davasi acti. Arkadaşim beni tanik olarak gosterdi.
Doğru bildiklerimi söyleyeceğim fakat iş aramaya başlamali miyim? (:
Yardımcı olabilir misiniz?

teşekkür ederim şimdiden.
0
sparkle kiddle
(30.07.24)
Kendini korumak ve güvence altına almak adına elbette aramalısın. Belki de sana bişey olmaz ama bilemeyiz, kendini korumalısın elbette.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
sen de işe iade davası açar, aradaşını tanık olarak gösterirsin.
0
phonex
(30.07.24)
Bildiğin her şeyi hakime doğru şekilde anlat, gerisini düşünme. Arkadaşın ve iş yerin yıllar sonra seni düzgün karakterin ile hatırlasın. Ahlak sahibi bir patron bildiklerini anlattığın için işten çıkarmaz, çıkarırlarsa zaten o işletme doğru bir yer değildir sonucu çıkar.


EK: Önemli nokta gözden kaçıyor. Sen zorunlu şekilde tanık gösterildin yani iş yerinin sana hesap sorma hakkı yok. Duruşmalara gitmezsen cezası var. Bunu da iş yeri biliyor. İçin rahat olsun.
0
HellKeePer
(30.07.24)
İşe iade davalarında hakim size şunları soracak:

-davacıyı tanıyor musun?
-ne kadar zamandır o işyerinde çalışıyor? (ne iş yapıyor?)
-kaç para maaş alıyor?
-maaşın tümünü banka yoluyla mı alıyor, elden para veriliyor mu?
-sen ne zamandır çalışıyorsun?

bunun dışında arkadaşınızın yaptığı işin verimliliğini, işten çıkartılma haklı mı haksız mı onları size sormayacak. neden işten çıkartıldı diye sorabilir, onun da cevabı belli zaten.

yani özetle siz yorum yapmayacaksınız, size yorumlatmayacaklar. kendinizi zor durumda hissetmeyin.

ben olsam ilk amirimle görüşür ve durumu açıklıkla anlatırım. bir sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum.
0
pispinti
(30.07.24)
@pispinti

Tanık olarak gösterilmiş, hakim detay sorabilir. Örneğin: arkadaşın eski pozisyonunda tam olarak ne iş yapıyordu, görev tanımına uymayan bir hareketini gördün mü (sence yetersiz miydi) vs.

Görev değişikliğinin sebebini davacı tanığını da yorumlatabilir. Kendi davamda karşılaştım.
0
HellKeePer
(30.07.24)
Kimsenin tarafını tutmadan çok rahat savuşturabilirsiniz bu tanıklık işini. Hakim size kim haklı diye bir soru sormayacak. Rahat olun.
0
pispinti
(30.07.24)
Arkadaşını biraz test et.
Sonra karar ver.
0
diyecevaplandı
(30.07.24)
Avukatım. Hem işçi hem de işveren vekili olarak çok sayıda iş davasını başından sonuna kadar takip ettim. Söyleyeceklerim şunlar:

1. Bu sitenin bir klasiği olarak, konudan zerre haberi olmayan çok sayıda kullanıcı zırva saçma cevaplar vermiş. Bence çoğunu dikkate almayın.
2. İşveren lehine tanıklık yaparsanız işyeriyle ilgili bir sorun yaşamazsınız.
3. İşçi lehine tanıklık yapacaksanız, çoğu zaman iki seçenek var: İşveren eğer size tazminat ödemek istemezse ayrımcılık yapacak ve işten istifa etmenize çabalayacaktır. Tazminat dert değil derse derhal işinize son verecektir. İşinize devam etme olasılığınız yok mu? Elbette var ama son derece düşük olduğunu unutmayın.

Anladığım kadarıyla işverenin haksız olduğu bir durum söz konusu. Siz de zor durumdasınız, kolay gelsin. Tanıklık yaparken, yalan tanıklığın suç olduğunu ve yalan söylememiz durumunda başınızın derde girmesi riskinin olduğunu unutmayın.

Dosyaya tanık listesi verildiyse, işveren de sizin tanık gösterildiğini öğrendi ya da öğrenmek üzere. Yakın zaman içinde, işyerinizin kurumsallığı ve büyüklüğü nispetinde muhasebeci, müdür, insan kaynakları ya da patronun odasına davet edilmeniz kuvvetle muhtemel.
0
10551037
(30.07.24)
Yukarıda avukat olan şahıs konuya teknik yaklaşmış ve özetle şunu diyor; yediğin kaba pislersen başın belaya bulaşabilir :)

İki farklı firmada iki farklı iş davam oldu, ikisinde de avukatlarımı ben yönlerdirdim. İçerde olup biteni sizden daha iyi kimse bilemez. Avukatları kötülemek veya küçümsemek haddime değil, teknik destek alın fakat kararı kendiniz verin. Vicdan sesinize göre hareket edin. Unutmayın Yanladığınız şirketle bir gün siz de davalık olabilirsiniz o zaman tanık bulmak için siz de kapılar çalacaksınız.

İşletmeler geçici, insanlık kalıcıdır.
0
HellKeePer
(30.07.24)
avukat olan ve haddini bilmeyen şahıs kimdir nedir bilmiyorum. sözlükten başlığına baktım, orada gereken cevabı gördüm. muhatabım değil.

ben de neredeyse 20 senedir kurumsal hayattayım. kocaman holdingte de çalıştım, en alasından patron şirketinde de. işe iade davasına taraf da oldum tanık da.

sizin yapmanız gereken, bu tanıklık işine bir şekilde bulaştığınızı ilk amirinize (kurumsal yapıya göre patronunuza) bir an önce söylemek. Bahsettiğiniz somut bir olay var, kişinin görev değişikliği rızası dışında yapılmaya çalışılmış. arkadaşınız (konuda aktarmadığınız anormal bir şey yoksa) davayı kazanacak. sizin davadaki fonksiyonunuz "evet bu insan burada çalışıyordu ve sonra bunlar bunlar oldu diye duydum" demek.

ha sonuçta ülkede her tipten patron var. sırf bu sebepten hedef haline gelme ihtimaliniz hiç mi yok, tabii ki var. burada da Hellkeeper'ın söylediği devreye giriyor. demek ki iğrenç bir yermiş onu öğrenmiş olursunuz.

sevgiler.
0
pispinti
(30.07.24)
Hukuki konularda haddini aşmak bir yana, çapından büyük cevap vermek adet olmuş burada. Sözde 20 senedir kurumsal hayatın içinde olan vatandaşın yaşından çok daha fazla iş davasını yürüten insanlar var burada. Biri de benim.

En başta dikkate alınmaması gereken cevaplardan birinin sahibi bu vatandaş. Mesajımı üzerine alınmış ama doğru alınmış. Bozuk saat misali.
0
10551037
(30.07.24)
(10)

Arkadaş grubuna gıcık olmakta haklı mıyım?

Mirabel
Arkadaşlar merhabaYazlıkta bizim arkadaş grubu var. Birbirimize arabayla maksimum 5 er dakika uzaklıktayız. Gittiğimiz bir akşam sahili var o da hepimize yürüyerek 20 dakika gibi. Bir arabalı arkadaş (a/erkek) gruptan mesaj attı ben biraz erken gideceğim diye. Diğeri yürüyecekmiş evden çıkmış. 5 dak
Arkadaşlar merhaba
Yazlıkta bizim arkadaş grubu var. Birbirimize arabayla maksimum 5 er dakika uzaklıktayız. Gittiğimiz bir akşam sahili var o da hepimize yürüyerek 20 dakika gibi.
Bir arabalı arkadaş (a/erkek) gruptan mesaj attı ben biraz erken gideceğim diye. Diğeri yürüyecekmiş evden çıkmış. 5 dakika sonra ben bu a kişisini aradım beni de alsın diye, telefonuna bakmadı. Ardından gruba yürüyerek geleceğimi ve gecikeceğimi yazdım.
Sonra b kişi (kız) gruba beni a alacak onu bekliyorum diye mesaj attı. Hiç seni de alalım falan yok. Ben de bi gıcık oldum. Çünkü b kişisiyle evimiz dip dibe. 9 ev falan var arada. Neyse dedim gıcık olma giy mayonu git, denize girip dönersin.

Aradan 10 dakika geçti a kişisi aradı işte aramışsın da duymamışım da şimdi b yi aldım da senin evi de geçtik de ama döneriz de vb…andersenden masallar. Ben de siz gidin ben gelirsem gelirim dedim. Siz olsanız gider miydiniz? Sinsi geldi.
Sonra c kişisi aradı kız. Sen yürüyeceksin diye ben sana göre sahile geldim lütfen gel gel deyip durdu ama tadım kaçtı. Ne yapayım? Hevesim kaçtı.
0
Mirabel
(29.07.24)
Hevesinin kaçtığını gösterme derim. Böyle şeylerle yıkılabildiğine kanaat getirirlerse seni uzaklaştırmak istedikler zaman bu tarz şeylere başvururlar, kolay olur yani. Önemseme derim, güçlü ol. Yürüyerek git yürüyerek dön.

Gerçi düzeniniz nedir bilmiyorum, belki dönüşlerde arabası olan bırakıyordur, bir de belki arabalı bey c hanıma abayı yakmaktadır vs. İmkan vermek de lazım bir yandan. Özgür ol özgür, güçlü ol. Hiç üzmesin seni böyle şeyler.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
belki özel bir muhabbetleri vardır bu ikisinin. yalnız kalmak istemişlerdir 5 dk. ben erken gidicem demiş belli ki bi iş dönüyor orada.

arabasız git nolcak.
0
art cat chocolate
(29.07.24)
bende sahildeyim gel beraber yürüyelim
0
baldan kaymak
(29.07.24)
muhayyer şiir gibi yazmış, onu dinle derim. hevesini kimsenin kaçırmasına izin verme, şurada yazın yarısı bitti bile zaten. tadını çıkar ne güzel yazlığınız varmış.
0
titanyum22
(29.07.24)
Geri dönüp alabileceklerini söylemişler daha ne yapsın görmemiş duymamış olabilir. Bu kadar tripli hayat sizi de çevrenizi de yorar. Daha sakin ve çok yönlü düşünün.
0
mutekebbir
(29.07.24)
Hakkaten yaaa ilk defa bu kadar tuzu kuru derdim oldu. En azından buna sevineyim.
Sağolun. Gitmemeye karar verdim zaten çıkasım da yok gibiydi.
Zaten bi tek c olan kızla eğleniyorum. Onunlar da tek görüşürüm.
0
🌸Mirabel
(30.07.24)
Sizin pencerenizden evet bi kötü hissettim ama gerçekte ne oldu bilmiyoruz.

O yüzden bu tarz şeylerde hemen bozulmak yerine bir süre gözlem yapmak daha iyi oluyor.

3-5 kere aynı tavrı görürseniz o zaman "ya bunlar beni istemiyor/sevmiyor/kıskanıyor/çekemiyor" vs. diye kurulursunuz. tek olaydan yola çıkıp alınganlık ediyorsanız çok saçma ve yorucu bir huy bu.

ama yok bu duygunuzu besleyen başka şeyler de yaşandıysa öncesinde, orasını bilmem.

hepsini geçtim, neden istenmeyeceğinizi/sevilmeyeceğinizi/telefonlarınıza bakılmayacağını/arabayla alınmayacağınızı düşünüyorsunuz? kendinize bunu da bir sorun. normalde sağlıklı bir egosu olan biri bunu düşünmez, özgüvensiz, eksik hisseden, farklı hisseden birisi bunu düşünür.

"zaten ben 3. kişiyle anlaşıyorum" diyerek zaten belli yargıları oluşturmuşsunuz. diğer 2 kişi espirinize gülmese de aynı şeyi düşüneceksiniz. veya başka x bir çok basit bir şey yaşansa da otomatikman kötü şeyler düşüneceksiniz.
0
ananiyimioguz
(30.07.24)
A ve b kişisini diğer insanları etraflarına figüran olarak topladığını düşünüyorum. Öyle hissediyorum daha önceki tecrübelerimden de. Onları eğlendiresim gelmedi bugün.
A ve b ile ne zaman buluşsam sıkıntıdan peçete tiftikliyorum. Bi de böyle sinsilik çıkınca iyice soğudum.
C ve d ile hiç bi sorunum yok ama.
0
🌸Mirabel
(30.07.24)
haksizsiniz, derdiniz baska, ben degersiz miyim'e gitmis olay, mutekebbir+1
0
kassiopeia
(30.07.24)
Bence gayet haklısınız ama muhtemelen bu hareketin sebebi a kişisinin b'ye gönül işi mevzusunun olması.

B'nin durumdan haberdar olmaması bile mümkün çünkü muhtemelen b sizin yürüdüğünüzü gruptan görüp a'ya söyleyince onu da alalım ayıp olur demiştir. Olayda en net olarak sizi almamak üzerine plan yapan A kişisi.
0
Kediyi üzdün
(30.07.24)
(11)

Hiç check up yaptırdınız mı?

ferenc
Yaptırdıysanız fiziksel bir muayene yapıldı mı yoksa sadece tahlil miydi?
Yaptırdıysanız fiziksel bir muayene yapıldı mı yoksa sadece tahlil miydi?
0
ferenc
(29.07.24)
Çeşit çeşit check up var Abi.

Sadece kan tahlili yapan paket de var.
Kardiyolojik muayeneden kolonoskopiye kadar kapsayanı da var.
0
Mirket
(29.07.24)
Özel hastanelerin check-up çağrılarını değerlendirmeyi düşünüyorsan Yavuz Dizdar'ın bir videosu var onu koyayım buraya da dinle. Dur bi dakka.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
youtu.be

İyi dinle.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
@muhayyer divan'ın bugün alternatif tıp güzellemesi yapan ikinci cevabı.

Yavuz Hoca medyatik bir adam. Tavuk tüketimiyle ilgili ezber bozan bir açıklamasından sonra medya tarafından tespit edilip kanak kanal dolaştırılan bir fenomen haline getirildi. Fenomen olmanın yolu da herkesin söylediğinin tersini söylemekten geçiyor tabi.

Geçen yıl bir arkadaşım alakasız bir konuda çektirdiği bir görüntülemede bir de sizin böbreğinizde kitle var şeklinde bir raporla karşılaştı. Apar topar ve bir günde laparoskopiyle kitle alındı. Kanserli hücre olduğu tespit edildi. Erken teşhis olduğu için kemoterapiye gerek duyulmadı.

Bu elemana bu konuyu bir sormak isterdim nasıl açıklayacaksın diye.

Tuz lambası pazarlamacısı yaşlı bir kadın da kolesterol iyidir diyor. Son iki senede gittiğim ikisi profesör biri doçent biri uzman 4 kardiyolog da kötü dedi.

Hadi bakalım hangisine inanacağız. Bitkisel gıda desteği uzmanı da iyidir demiş de videosunda.
0
Mirket
(29.07.24)
Yılda 2 kere yaptırıyorum.
0
numlock
(29.07.24)
@Mirket

Onun dediklerini yap diye paylaşmadım zaten, kendi dinleyecek kendi düşünüp bir karara varacak, kendi uygulayacak veya uygulamayacak. Bir baskı uygulamışım gibi konuşmanın anlamını çözemedim.

Tıp dünyasında hiç kimse kötü niyetli iş yapamaz zannınızdan kurtulmanızı diliyorum, biraz gözünüzü açarsanız koskoca ülke halkının resmen ilaç ve tedavi kobayı olarak kullanıldığını anlarsınız. Ben insanların farklı şeyleri de öğrenmelerini ve seçimlerni bilinçli olarak kendi iradeleriyle yapmalarını sağlıyorum. Suç mu?
0
muhayyer divan
(29.07.24)
Kardeş, yerden göğe haklısın, okuyalım, izleyelim, araştıralım, bu güzel bir şey. Ancak burada sağlık konusunda söylediklerimizi tartıp söylemeliyim. Herkes araştırmacı değil ve söylediklerimiz insanlara dokunuyor. Karşılık buluyor. Diğer konular hata kaldırır ama sağlık hata kaldırmaz.

Alternatif tıp, sadece tıbba destek olarak muteberdir. Çeliştiği yerde muteber değildir.

İlaç firmaları bizi suistimal ediyor olabilir ama yapabileceğimiz bir şey yok. İlaca karşı olunmaz. Bugün kolera, veba, insanlığın yarını on yılda bir öldürmüyorsa bu ilaçlar sayesinde.

Bitkisel ilaç kimyasal ilaç diye bir şey yoktur. Hepsi kimyasaldır. İnsanın bile çoğu sudur yani H2O dur. Hidrojeniz ve oksijeniz. Kimyasala düşman mı olacağız. Yoğurt yersin kalsiyumdur. Kayısı yersin potasyumdur. Bitkisel ilaç diyenin ağzına kürekle vurmak lazım. Hepsi kimyasal onların.

Asıl para tuzağı asıl şaklabanlık o bitkisel çözümlerde.
0
Mirket
(29.07.24)
Mirket +999

@muhayyer
Sabah da Ümit Aktaş adlı şarlatanı övmüştün, üstüne de bu konu. Check up modern tıp camiasında tartışmalı bir konu ama buna karşı çıkmak için medyatik ve insanları kandırarak para kazanan "doktorları" paylaşmak, modern tıbbı "bizi kobay olarak kullanıyolar!!!!" diye bir cümlede yerin dibine sokmak çok yanlış tavırlar. Kimyasal/doğal diye bir ayrım yok. Organik her şey de kimyasal ki ilaçların çoğu organik madde zaten. Bitkisel ürünlerin bilinçsiz kullanımının zararlarını kendi kısa hekimlik kariyerimde bile defaatle gördüm.

İlaç firmaları ayrıca kimseyi kobay olarak kullanmıyor. Bir ilacın piyasaya çıkana kadar geçmesi gereken aşamalar çok net ve tüm dünyada uygulanan şekilde belli. Ülkemizde de gayet iyi denetlenen nadir konulardan biri bu. Asıl bitkisel ürünlerin denetimi hiç yok yani kobay olarak kullanıldığımız bir konu varsa bitkisel ürünler adıyla satılan takviyeler diyebiliriz.
0
nundu
(29.07.24)
özel sağlık sigortamda anlaşma olduğu için her sene yaptırıyorum, içinde tahliller, mamografi, ekg, ciger için röntgen, alt batın, üst batın görüntülemesi var. sonuçlar çıkınca doktor çağırıp, anormal sonuçlar var ise bilgi veriyor, henüz bir sorunla karşılaşmadım.
0
hypathia
(29.07.24)
En geç 2 senede 1 yaptırıyorum. Kan ve idrar testi + ekg + ultrason + röntgen + aynı gün içinde check-up sonunda doktor muayenesi oluyor benim yaptırdığımda. Sırtımı dinliyor, el muayenesi yapıyor, rahatsızlık yaşıyor muyum onu soruyor bi de sonuçları değerlendiriyor.

Check up önemli normalde senede 2 en uygunu ama senede 1 bile en kötü ihtimal yaptırılmalı. Ben imkanlardan dolayı daha az yaptırıyorum ama ihmal etmemeye çalışıyorum.

ayrıca mirket +1milyon
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(30.07.24)
Özel hastanelerin check up'larında 40 (bazı yerlerde 45) yaş üstü erkeklere prostat muayenesi yapıyorlar (isteğe bağlı). Epey bir fiziksel.

Ben yaptırmadım. Valla bak.
0
pispinti
(30.07.24)
(4)

Diyet yapanlar, beslenmesine dikkat edenler

kibritsuyu
Çocuğunuzla AVM'ye falan gittiğinizde, yemek katında bir şeyler yemek zorunda kaldığınızda nereden yiyorsunuz, ne yiyorsunuz?
Çocuğunuzla AVM'ye falan gittiğinizde, yemek katında bir şeyler yemek zorunda kaldığınızda nereden yiyorsunuz, ne yiyorsunuz?
0
kibritsuyu
(29.07.24)
Tavuk yerim, gözüme en sağlıklı görünen neyse onu yerim, hiç olmuyorsa Popeyes tarzı şeyleri dışındaki kabuğu ayırıp yerim.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
Köfte salata
Döner salata
Sulu yemek varsa yine ona göre
0
jülsezar
(29.07.24)
Haftada bir olan bir şeyse özellikle dikkat etmem ne yesem diye ama özellikle dikkat ediyorsam ızgara tavuktan adana dürüme kadar oluşan skalada her şeyi yerim ama dikkat edeceğim en temel nokta "yağsızlık" olurdu benim için zira dışarıda protein/karb. hesabını yapmak mümkün ama yağ makrosunu hesaplamak zor dengeyi en çok o bozuyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.07.24)
En sık gıda zehirlenmesi salatadan oluyormuş. Acillik olunca öğrendim. Dışarıda mümkün olduğunca salatalardan uzak duruyorum. Ben de genelde et yiyorum, burger king'den wrap aldığım da oluyor.
0
gnosis
(29.07.24)
(2)

Böbreklerde sorun olup olmadığı kan tahlili ile anlaşılır mı?

ferenc
Bir görüntüleme yöntemi kullanılmadan sadece kan tahlili ile anlaşılır mı?
Bir görüntüleme yöntemi kullanılmadan sadece kan tahlili ile anlaşılır mı?
0
ferenc
(29.07.24)
Kandan da bakılır idrardan da bakılır.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
Babamin böbrek kanseri lökositin yüksek çıkması sonucu baktırmasi ile çıktı.
Sadece kan tahlili ile benim bildiğim net sonuç olmuyor (misal su anda da yüksek ama ameliyat sonrası zaten yüksek olurmus) ama "bir sıkıntı var, görüntüleme lazim" sonucu doğuruyor.
Yanlış ogrenmediysem son günlerde lökosit ve crp önemli galiba.
0
logisticsmanager
(29.07.24)
(14)

Çocuğun dışarıda oynadığı topu eve sokması

screwedup2
Merhaba, İnsanların ev temizliği ile alakalı ne hissettiğini merak ettiğim bir şey sormak istiyorum. Çocuk dışarıda topla oynayıp eve topu soksa ne hissedersiniz? Bil silip yılayalım der misiniz yoksa umurunuzda olmaz mı?
Merhaba,

İnsanların ev temizliği ile alakalı ne hissettiğini merak ettiğim bir şey sormak istiyorum. Çocuk dışarıda topla oynayıp eve topu soksa ne hissedersiniz? Bil silip yılayalım der misiniz yoksa umurunuzda olmaz mı?
0
screwedup2
(29.07.24)
Topu yıkarım öyle alırım içeri.
0
rock n roll
(29.07.24)
yıkarım.
0
deartheodosia
(29.07.24)
Ben de aynısından alırım, alamıyorsam yıkarım.
0
asteriks
(29.07.24)
Çocuk olarak eve girerken musluk altında yıkardım, çocuğum olsa bunu ona bir sorumluluk olarak verirdim
0
grimavi
(29.07.24)
Eskiden umursamıyordum ama eskiden bu kadar çok yapay kimyasal vs bişey yoktu. Şimdi kıllanırım herhalde, çocuğum da yok, bilemiyorum.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
abi siz ciddi misiniz? topu yıkamak mı?
annemin hiçbir zmana top yıkadığını falan hatırlamıyorum. aklınızı mı kaçırdınız cidden?
0
tchuck
(29.07.24)
Bu topla evde oynanıyor mu getirildikten sonra?

Evetse siler/yıkarım, bir sonrakinde yine sokakta oynanacaksa hiçbir şey yapmam.
0
chicha_v2
(29.07.24)
aynen yıkarım sonra da bir güzel masaj yaparım ki dışarının yorguluğunu atsın.

ya iyi misiniz arkadaşlar dışarı topu ayrı ev topu ayrı olur. dışarıdan top geliyorsa da yukarılara bir yerlere kaldırılır, balkona falan koyulur sonra yine dışarı çıkarken oradan alınır.

kedi köpek patisi siler gibi çocuğun her dışarı çıkarıp getirdiği şeyleri yıkayacak mısınız? 3-5 mecburu şey vardır yaparsın da top yıkamak nedir yahu?

soruya cevap: dışarıdan gelen topu yıkamam. evde başka temiz ev topunu kullansın. aynısını istiyorsa da aynısından 2 tane alınır.

ha diyelim ki evde olan topu biz fark etmeden dışarı çıkarmış ve tekrar gelmiş top. e o zaman temizlerim tabi ve bu bidaha dışarı çıkmayacak derim. çıkacaksa da evde oynanmayacak derim.
0
ananiyimioguz
(29.07.24)
Benim yeğenler okul çantalarını bile halıya koymuyorlar, dışarıdaki topun eve girme ihtimalini düşünemiyorum. Topu poşete koyar kaldırırsınız, en temizi budur. Bir de apartmanda yaşıyorsak temiz bile olsa evde top oynanmamalı.
0
ruhen hastayim ben
(29.07.24)
ben küçükken evdeki top dışarıdaki top ayrıydı. dışarıdan gelen topu balkona koyar ertesi gün oradan alıp çıkardık. içerideki koridora koyacaksam yıkadığımı hatırlıyorum ama. hala aynı şekilde yapardım çocuğum olsa.
0
black holes in the sky
(29.07.24)
Evde her yerde oynanacak o topla,mutfak tezgahına masaya zıplayacak, uğraşamam o kirle mikropla.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
Yalayarak temizlerim
0
mirty
(29.07.24)
o an enerjim varsa yıkarım. ama böyle şeylere çok takılmıyorum. çocuğum da var, 2 yaşında.

parktan gelince el yüz yıkarım, yeter.

onun dışında ev ve dışarısı konusunda temizlik açısından aşırı bi ayrım yapmıyorum. yapmak da imkansız zaten. parkta ayakkabıyla basılan yere elini koyuyor, o elini ağzına sokuyor. hasta olsa o şekilde de olur.

bi noktada bi mikrop kapıp hasta olacak illaki. bunu engellemenin yolu yok.

burda soru bence top özelinde değil sanki. yani bu başka bi oyuncak da olabilir.

çocuğun gündüz bakıldığı ev müstakil. kapıyı açıyor, dışarı çıkıyor, o ayaklarla içeri giriyor, içeri/dışarı terliğini karıştırarak giyiyor. müdahale etmeye, öğretmeye çalışıyoruz tabi ki ama sürekli kuyruk gibi peşinde gezemeyiz ki.

yani tabi ki bazı şeylere dikkat edilir ama dışarıdan gelen topu yıkasan da iş bitmiyor ki.
0
elorelia
(30.07.24)
mirty +1 ahahah hic boyle bir seyi dusunmemistim ya herhalde 2 top almak mantikli ama annemin de hic top mop yikadigini hatirlamiyorum yahu.
0
kassiopeia
(30.07.24)
(16)

peynir seviyor musunuz?

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
günde ne kadar peynir yiyorsunuz? ben galiba biraz fazla yiyor olabilirim. emin degilim. günde yaklasik olarak 140-150 gram kasar yiyorum. en cok butterkäse, gouda ya da bergkäse tüketiyorum, kasar derken türk kasari degil.buna ek olarak mozarella, ricotta ve beyaz peynir de görünce gömüyorum. aksam
günde ne kadar peynir yiyorsunuz?
ben galiba biraz fazla yiyor olabilirim. emin degilim. günde yaklasik olarak 140-150 gram kasar yiyorum. en cok butterkäse, gouda ya da bergkäse tüketiyorum, kasar derken türk kasari degil.
buna ek olarak mozarella, ricotta ve beyaz peynir de görünce gömüyorum. aksam yemegin yanina bile beyaz peynir cikariyorum. bazen peyniri görünce dayanamiyorum kalipla isirasin geliyor. charlie gibi hissediyorum kendimi.
peynir kaynakli bir saglik sikintim yok aktif bir hayatim da oldugu icin ama kesin ileride kolesterol falan cikar.

static.wikia.nocookie.net
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.07.24)
Sizin kadar olmasa da arkanızdan koşturuyorum ben de
0
akhenaten
(29.07.24)
Peynir çok severim ve ben de sanırım günde 150 gram kadar yiyorum ama daha fazla yemem. Yaprak tulumu dedikleri bir çeşit var, lavaş tulumu denen bir çeşit var, Elazığ/Erzincan tulumu var (deli gibi severim), taze kaşar çok severim (tost peyniri değil taze kaşar olacak), dil peynirine bayılırım... Filan.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
Kolesterol konusunu lütfen Ümit Aktaş'tan bi dinle olur mu, kolesterol epey ciddi konu ve çok yanlış yönlendiriliyormuşuz.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
sevme ötesi bayılıyorum. şöyle ki;

kahvaltımda her sabah mutlaka 2 çeşit peynir vardır. eski kaşar, taze kaşar filan da yerim, camambert de, küflü göğermiş de. o dönem canım nasıl bir çeşit isterse öyle seçerim. peyniri kibrit kutusu kadar koymam tabii ki, daha çok yerim. zararlı olabilir vücuda ok ama seviyorum ve miktarını ayarda tutmaya çalışıyorum.
2 gün yemesem canım peynir ister.
evde şu an 5 çeşit peynir var paketi açılmamış. hafta sonu yunanistan'da alkol hariç en çok peynire koştum markette. feta çiçeğimdir.
1 ay spor hocam peyniri kestirdi, hayata küsüyordum.
çok yağlı yememeye çalışıyorum kaşar vs. gibi. Sporla, hareketle dengelemeye çalışıyorum zaten yediklerimi.

peynir güzel..
0
mor oje
(29.07.24)
Besinlerden gelen kolesterol vücutta işlem görmez %90'ı idrarla atılır ve fakat gereğinden fazla kalsiyum damarlarda plak oluşumuna neden olabilir, bir not olması açısından hatırlatmak isterim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.07.24)
seviyorum ama yemem. ayda bir kaç kere bir kaç dilimdir en fazla. kahvaltı yapmıyorum, onun dışında kullanım alanı pek yok.
0
gabe h coud
(29.07.24)
Erzincan tulum peyniri denediniz mi cok fena bisey

Hele karpuz ekmek yaninda aglatmali
0
Zetnikov
(29.07.24)
bende peynir çok severim. özellikle tam yağlı kaşar peyniri. beyaz peynirlerde az tuzlu köy peyniri ve sepet peyniri.
0
my fault
(29.07.24)
Sadece peynirle beslenebilirim.
0
numlock
(29.07.24)
Peynir kahvaltının olmazsa olmazıdır benim için. farklı çeşit peynirleri yemeyi de çok severim. ama onun dışında diğer öğünlerde peyniri çok aramam
0
evelekk
(29.07.24)
bayılıyorum, hatta check up yaptırdığımda doktor kalsiyumu azalt demişti böbrek taşı sorunu yaşayabilirim diye. ona rağmen ayran, peynir, yoğurtan vaz geçemiyorum. kaşarı tost ya da fırına attığım yemeğin üzerine rendelemek dışında pek sevmiyorum. her türlü beyaz peynir, parmesan, mozarella, ezineye varım, makarna , börek ve pizzada peyniri çok severim. ama kahvaltı yapmadığım için aşırı tüketmiyorum.
0
hypathia
(29.07.24)
Biliyorsunuz peynirdeki kazein tıpkı morfin gibi bağımlılık yapıyor. Ben de kazeinin köpeği olarak peynirsiz bir kahvaltı, bir hafta düşünemiyorum.

Yaşım 30 küsür olduğu için yağdan kaçınmak adına azaltmaya çalışıyorum ama ne mümkün en az iki çeşit peynir koyuyorum sofraya.
0
chicha_v2
(29.07.24)
Çok çok seviyorum. Her öğün yiyebilirim ama sadece kahvaltı ile sınırlandırmaya çalışıyorum kendimi.
0
peki madem
(29.07.24)
Peyniri ve çeşitlerini çok severim. Günlük belirli bir tüketimim yok. Genelde kahvaltılarda ve bazı yemek çeşitlerinde kullanıyorum. Haftalık tüketimim senin günlük tüketiminin biraz daha üstünde.

Umut Sarıkaya'nın karikatüründeki mezarına kaşar dökülen kişiye epey yakınım. Yani "lüx ve en iyi yemek" sanmıyorum tabii ki.

galeri14.uludagsozluk.com
0
nawar
(29.07.24)
Fransa'da yaşayan biri olarak damarlarimda türk olarak karpuz, Fransız olarak peynir akıyor.
0
logisticsmanager
(29.07.24)
Çok severim, her türünü yerim. Ama gramaj hesabım yoktur, günde bir kahvaltı porsiyonunda olması gerektiği kadar tüketirim. Örgü olur, beyaz peynir olur, labne olur vs.
0
Amaranta ursula
(29.07.24)
(25)

Yerde 200 lira bulsanız naparsınız ?

grimavi
Akşam marketten çıktım 50 metre yürüdüm 200 lira buldum markete döndüm parayı bırakayım markete gelen ya da marketten çıkan biri düşürdüyse belki tekrar dönüp sorar, kimse sormazsa uygun birine verirsiniz dedim parayı kabul edemeyiz dediler
Akşam marketten çıktım 50 metre yürüdüm 200 lira buldum markete döndüm parayı bırakayım markete gelen ya da marketten çıkan biri düşürdüyse belki tekrar dönüp sorar, kimse sormazsa uygun birine verirsiniz dedim parayı kabul edemeyiz dediler
0
grimavi
(29.07.24)
İyi etmişler. Belki marketten çıkan birinden düşmemişti, belki tamamen alakasız bir yerden gelmişti.

Almasaydın iyiydi.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
Hiç dokunmam.
0
yenibirgüzelnick
(29.07.24)
Muhtemelen almam, biri görürse diye çekinirim.
Alırsam da döner markete kedi maması alır mahallenin kedilerine ziyafet çekerim.
0
pianeta
(29.07.24)
Aç olanı doyururum.
0
numlock
(29.07.24)
Dokunmam.
Anca cüzdan falansa bakarım içinde bilgi var mı diye o kadar.
0
mutekebbir
(29.07.24)
kaybeden yürüdüğü güzergahı kontrol etmek için geri dönüp arayabilir diye düşünerek almam. isterse 200 dolar olsun.
0
tabudeviren
(29.07.24)
almam da aramak maksadıyla geri dönecek kişi için görünür bir yere koyarım
0
Hallegadola
(29.07.24)
Dokunmam
0
gabe h coud
(29.07.24)
cuzdan bulursam icinde cok daha fazlasi da olsa dokunmam sahibine ulasmaya calisirim, en kotu karakola birakirim.

basibos para bulursam cebime atar devam ederim..
0
cooperr
(29.07.24)
20 liradan az para bulursam hemen cebime atarım.
50 lira ve fazlası para bulursam alırım, ihtiyacı olduğu belli olan (dilenci olmayan) birine veririm.
0
michael_knight
(29.07.24)
Markette sorardım sahibi yoksa cebe atardım. Salaklığın lüzümü yok
0
respect
(29.07.24)
herkes dokunmam demiş kgjhgjhkgh direkt alırım ne alaka
0
veritaslibertas
(29.07.24)
alırım ve kendime bir şey ısmarlarım.
0
elorelia
(29.07.24)
Asla dokunmam.
0
rock n roll
(29.07.24)
Eskiden olsa ihtiyacı olduğunu düşündüğüm birine verirdim. Şimdiki aklımla oralı bile olmam. Üzerime vazife olmayan işleri dert etmemeye karar verdim. Cebime mi atayım, birine mi vereyim, sahibine mi arayayım? Bana ne "amk"!
0
auroraaurora
(29.07.24)
geçenlerde marketin önünde gördüm, markete gidip verdim arayan olursa diye. kabul edemeyiz dediler onlar da. bende bir gün bekleyin alan olmaz ise kedi maması alıp dağıtın dedim o zaman kabul ettiler.
0
delidir yakalayin
(29.07.24)
Geçen sene 50 lira mı 100 lira mı ne bulmuştum attım cebe öğrenci kardeşime o tutarı havale yaptım anında.

Bulduğum yerde ne insan vardı ne dükkan. Biri düşürmüş işte bi şekilde.
0
chicha_v2
(29.07.24)
alir cebe atar yoluma devam ederim. ne yapacagima sonra karar veririm.
0
bay b
(29.07.24)
ben almıyorum gördüğümde.
0
enteg
(29.07.24)
ben yerde görünce alıyorum çantamın ayrı bir yerine koyup yaşlı bir dilenci görünce ona veriyorum.
ben almasam başkası alacak diye düşünüyorum bari ihtiyacı olan biri sevinsin.
geçende 100 lira bulmuştum alıp çöplerden kağıt toplayan yaşlı bir amcaya zorla verdim almak istemedi birkaç defa ısrar edince sevindi aldı.
0
devilone
(29.07.24)
ben losev kutusu varsa ona atiyorum ya da mehmetcik vakfina falan.
0
spherical
(29.07.24)
Mahallede kağıt toplayıcılığı yaparak geçinen adama verdim
0
🌸grimavi
(29.07.24)
alır cebe atarım. ancak çok merkezi bir yerde çanta dolusu para bulursan düşünürüm, belki onu polise veririm. yoksa atar cebe devam ederim.
0
my fault
(29.07.24)
200 lirayda cebe atarım. Yüklü bir meblağ ise ellemem. Bkz. No country for old men
0
mirty
(29.07.24)
alırım.

kedilere, köepklere yaş mama alırım o parayla ama.
0
janderzel zartanyan
(29.07.24)
(3)

Dua.com mobil

strawberry first
Uygulamasını bilen var mı? Nedir ne değildir?Telefona indirmişim ama farkında değilim, ne zaman? Ne olduğunu bilmeyince açamadım.Not:dua eden biri değilim.
Uygulamasını bilen var mı? Nedir ne değildir?
Telefona indirmişim ama farkında değilim, ne zaman? Ne olduğunu bilmeyince açamadım.
Not:dua eden biri değilim.
0
strawberry first
(28.07.24)
Çok yüksek ihtimalle haberin olmadan indirildi reklam veya casus yazılım.
0
muhayyer divan
(28.07.24)
Programi sil ve bunun icin dua et
0
Zetnikov
(28.07.24)
dating uygulamasına benziyor. kadrosundan anladığım kadarıyla da bildiğimiz "dua" anlamında kullanılmış.
www.dua.com
0
kesmekes laleler
(28.07.24)
(8)

Sabit fikirli ve inatçı sevgili

Jux
Çok detaya girmiycem, sabit fikirli ve kendi doğruları haricindeki fikirlere ön yargılı yaklaşan bir kadına aşığım. Doğru düzgün tartışamıyoruz bile; ya benim fikirlerimi baştan yanlış olarak değerlendirip ciddiye almıyor ya da mantık ışığında yaptığım üst üste açıklamaları "saldırı" gibi görüp çirk
Çok detaya girmiycem, sabit fikirli ve kendi doğruları haricindeki fikirlere ön yargılı yaklaşan bir kadına aşığım. Doğru düzgün tartışamıyoruz bile; ya benim fikirlerimi baştan yanlış olarak değerlendirip ciddiye almıyor ya da mantık ışığında yaptığım üst üste açıklamaları "saldırı" gibi görüp çirkefleşiyor.

Mesela dişlerini yemekten önce fırçalamanın daha faydalı olduğunu düşünüyor, dişlere koruma kalkanı oluyormuş. Öyle olmadığını anlatıyorum kibarca, hatta bilimsel makalemsi şeyler de okutuyorum; ikna olmuyor. En fazla hmm olabilir diyor ama yine kendi bildiğini yapmaya devam ediyor.

Bunun gibi sokağa çıkıp herkesin çoğunluğun yanlış düşünüyormuş diyeceği örnekler de var, yüzde yüz doğruya ulaşılamayacak şeyler de. Ne olduğundan bağımsız, ama peki şöyle de olamaz mı diye kendi fikrimi temellendirmeye çalışıyorum, agresifleşiyor.

Okumuş etmiş mesleği elinde bir kadın, 30 yaşında. Anksiyete ve majör depresyon öyküsü var. Geçmişinde dini muhafazakarlık var ama onu aşmış mesela, şu anda dinsiz. bu bile aslında açık fikirli olabildiğinin göstergesi. Ama fikri olarak bildiği doğrulara muhafazakar biçimde yaklaşıyor.

Ben yapı gereği kendi bildiklerini sorgulayan, biri o öyle değil böyle dediğinde dur bakayım diyen biriyim. Fikirlerine önem veriyorum ve entelektüel tartışmalardan da zevk alıyorum ama bu sebepten ciddi-fikri sohbetlere giremez oldum.

Yöneticisi de bu minvalde eleştirmiş kendisini geçen, bana sordu. Evet inatçısın biraz gibilerinden yüzeysel geçiştirmeye çalıştım ama bozuldu. İnatçı olduğunu da kabul etmiyor, sen de öylesin diye ad hominem yapıyor. Evet ben de öyleyim ve bunun farkındayım, bunun insanları rahatsız edebileceğinin de farkındayım; o yüzden törpülemeye çalışıyorum dedim. Ama ben bunu kabul ediyorum, sen kabul bile edemiyorsun dedim. İnatçı ve sabit fikirli olmadığını düşünüyor.
Sonunda tatlıya bağladık ama bu konu üzerine konuşamayacağımızı anladım.


1 seneye yaklaştık, ciddi de düşünüyorum ama bu konu kafamı kurcalıyor. Aslında Günlük hayatta beni çok etkilemiyor, bazı konularda he diyip geçmeye de başladım ama bu da hoşuma gitmiyor. Evet insanlar birbirlerini idare etmeli ama daha ciddi mevzularda sıkıntı yaratabilir gibi geliyor bu huyu.

Gelelim soruya: sizce bu değişrbilecek bir huy mu? Törpülenir mi, olursa nasıl olur, nasıl yaklaşmalıyım? Sabit fikirli bir insan nasıl daha açık görüşlü hale gelir?
Değişmeyecekse, idare etmek nereye kadar sürer. Ne yapmamı önerirsiniz?
0
Jux
(28.07.24)
Hocam yat kalk şükret. Keşke benim de hayatıma giren insanlar inatçı olsa.
0
numlock
(28.07.24)
inatçı ve sabit kafalı biriyle yaşamak istiyorsan ana babanın evine dön, en azından boşa kira vermezsin. kadın olsun erkek olsun inatçı insanlar yorucusunuz. ben olsam tutmam yani ama sen de inatçıymışsın. bırakıp da başkasının başını yakma :)
0
titanyum22
(28.07.24)
Bu durum seni rahatsız etmiş ki duyuru açmışsın. Bence onunla ömür geçiremezsin, ya da çok zorlanırsın. Sen bilirsin ama görebildiğim şu, bu hatun kendini son derece güvenliksiz hissediyor, kendi aklı ve muhakemesi hariç hiç kimseye ve hiçbir şeye güvenemiyor. Farklı önermeler karşısındaki hırçınlığı ve huysuzluğu tamamen anksiyetesinden, kötü bir şey olma korkusundan ya da başarısızlık, kaybetme gibi ayrıca yaşadığı başka korkular da olabilir. Yanlış anlaşılmak bile olabilir. Müthiş endişeli.

Eğer onunla gerçekten ciddi düşünüyorsan onun psikolojik destek almasını sağlamak ve ona destek olmak en iyi çözüm olur. Travma terapileri çok iyi gelecektir. Biraz yol aldıktan sonra tekrar değerlendir derim.
0
muhayyer divan
(28.07.24)
Bence bu değişmeyecek bir özellik. Olsa olsa bir miktar azalır.
Böyle bir insanla ilişkiyi ciddi aşamaya taşımak mesela çocuk yapmak beni çok korkuturdu. Kendi dişini yemekten önce fırçalaması belki beni sadece gıcık eder ama çocuğumuza da buna benzer, hiçbir temeli olmayan ve yanlış hareketleri yapacak/yaptıracak olması çok korkutucu.

Bana söylemesi kolay ama ben olsam ayrılırdım. O biraz daha olgunlaşıp bu özelliğini törpülediği zaman daha mutlu bir ilişki kurabilir belki ama sizin ilişkiniz içinde bunun değişeceğini hiç sanmıyorum.
0
michael_knight
(28.07.24)
Sorunum tamamını okumadım ama bana siz de en az onun kadar inatçı geldiniz. İnsan dişini istediği zaman fırçalayabilir. Neden illa sizin haklı olmanız lazım ki? Bir de yemeğin hemen sonrasında fırçalamak da iyi değil dişler hemen aşınmaya daha meyilli oluyor.
0
playing star again
(28.07.24)
@playing star again, konu benim haklı olmam değil ki; haklı haksızdan bağımsız herhangi bir konu üzerine karşıt fikir belirtemediğimden bahsediyorum. Dişlerini sonra fırçalamalısın demedim ona mesela. Öyle yapma böyle yap demiyorum.
0
🌸Jux
(28.07.24)
Bence sizi rahatsız eden şey sizin göstermeye çalıştığınız “bilgili, araştıran insan” imajının ona geçmemesi.

Çünkü normalde çiftler böyle bilgi yarıştırmazlar. Münazara takımı değil bu.

Ayrıca dişler yemekten sonra fırçalanmaz. İlk 1 saat yediklerinizin içtiklerinizin asiti diş minenizi yumuşattığı için diş fırçası uzun vadede dişleri aşındırır.
Bu konuyu buraya bile taşıyan bir insan olduğunuza göre siz de en az onun kadar inatçısınız ve hatta bilmediğiniz konularda bilmişlik yapıyorsunuz.
0
zimbirik
(28.07.24)
bu anlattığınız benim çocukluğumdan beri tanıdığım biri, şu an bu huyları dahada arttı herkes he diyip geçiştirdiği için, mesela gökyüzü mavi ise yeşil diyip tutturuyor kimse birşey demese bile saaatlerce konuşuyor, ben baya azalttım görüşmemi ama kocası sıyırmış durumda. yani o kadar anlamsız yerlere manipule ediyor ki konuyu insan dönüp bakınca şaşırıyor bu neydi diye. bahsettiğim kişi ciddili anti depresanlar kullanıyor ilk başta piyasanın klasik anti depresanları ile başlamıştı.

her konu her konuşma buraya evriliyor huydan ziyade konuşma biçimi olduğu için çekilmiyor. canım su istiyorsa neden kola almalıyım şeklinde gelişiyor.
0
eja
(29.07.24)
(10)

Kaldirimda insanlarin yol vermek icin caba sarfetmemesi ne dusunuyorsunuz

Zetnikov
Sizce bu neden kaynaklaniyorBana pek egitimle alakali gibi gelmiyorBildigin yol vermeden ustune yuruyorlarKadinlar bunu daha cok yapiyorElele kol kola tum kaldirimi isgal ediyorlarDumduz yuruyorlar robot gibiSizin yasadiginiz yerdede boyle tipler var mi
Sizce bu neden kaynaklaniyor
Bana pek egitimle alakali gibi gelmiyor
Bildigin yol vermeden ustune yuruyorlar
Kadinlar bunu daha cok yapiyor
Elele kol kola tum kaldirimi isgal ediyorlar
Dumduz yuruyorlar robot gibi


Sizin yasadiginiz yerdede boyle tipler var mi
0
Zetnikov
(27.07.24)
42 yaşındayım, hep vardı bu.

SAYGI anlayışı çok eksik. Bir de kültür "biz" odağından saptı "ben" odağına gelip saplandı. Her şey egoların yönetiminde yaşanıyor. Böylece en basitinden bu dediğin tarzda sorunlar yaşanıyor.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
Bunlari düşünme. Kendini kurtar. Bu mahallelerden, insanlardan...
0
halk
(27.07.24)
Bence esas sorun kaldırımda o kadar çok insan olması. Dümdüz yolda yürüyemiyorsun, mutlaka birine medeni davranman gerekiyor. On kere yol versen, on birinci de dikkatin dağılsa ya da acelen olsa "Vay, yol vermedi, üstüme yürüdü." diyolar. Herkes zaten tuhaf bir güç istenci içinde, bunu da muhatabının en ufak bir gayri medeni davranışı üzerinden sağlamaya uğraşıyor. Herkes bizim gibi düz insan yani, kimse öyle egosantrik deluzyonlar içinde toplum sözleşmesini bozmaya can atmıyor. Ama işte çok insan var, çok.
0
sekizdokuzon
(27.07.24)
@sekizdokuzon

Zorlanması mı zorlanmaması mı, anlayamadım
0
muhayyer divan
(27.07.24)
Ablacim bir sal beni ya.
0
sekizdokuzon
(27.07.24)
Benim yaşadığım yerde de böyle tipler var tabii ki çok kalabalık bir ilde çok kalabalık bir ilçede çalışıyorum. Normal kaldırımı geçtim koca istiklal caddesinde her gün yaşıyorum bunu. Caddeye çıkmadan arkalardan gidiyorum olabildiğince gideceğim yere.

Öncelikli sorun kaç kişi olurlarsa olsunlar illa yan yana yürüyen tipler bunlar çok alan işgal ediyor.
Bir de birazcık kayıp karşıdan gelene yol vermek bu kadar zor bir şey değil bunu bile büyük bir olay haline getirenler var. Çok sinir bozucu gerçekten.
0
mutekebbir
(27.07.24)
"egosantrik delüzyon" kelimelerini kullanabilen bir insan hayvan mıdır ki "salayım" onu? Estağfurullah. Ayıp ediyosun 8910.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
İlkokul 1'den beri ben de bu soruya cevap arıyorum ama hala bulamadım. Hayat bilgisi dersinde merdivenlerden ve kaldırımlarda sağdan inip/yürüyüp sağdan çıkılacagi/yürünecegi anlatiliyordu. Kimsenin buna uymaması bana tuhaf gelir o gün bu gündür.

Oturup kafa yoracak bir şey var mı emin değilim artık, çünkü daha kompleks alanlarda da toplumsal yasam böyle işliyor. Sanki kurallar birilerini keriz gibi hissettirmek için koyulmuş gibi. İlginç.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.24)
Empati yoksunu bizim millet. Aç gözlü.

@muhayyer boşver sen onu, ergen o.
0
numlock
(27.07.24)
Benzer örnekler hayatın her alanında görülüyor. Empati yok, başkalarının durumu kimsenin umurunda değil. Trafikte de benzer durumlar sıkça yaşanıyor. Kültürel mi desem bilemedim. Şehre adapte olamamak diyenler var, kulağa mantıklı geliyor. Bir yandan da yurtdışına bakıyorum, yaşlı, sonradan gelen kişiler de bir şekilde uyum sağlamış. Hiç böyle şeyler yapmıyorlar.

Biraz alakasız ama aklıma BIM'de sık sık görünen bir durum geldi. Adamın önünde, çok fazla ürünü olmayan, sadece bir kişi var, ve kasa bölgesine gelir gelmez, başka kasa yok mu diyor. Sanki kasadan hemen geçip holding yönetecek.
0
mbond
(28.07.24)
(11)

miras sorusu

antheros
Bir siz olsanız ne yapardınız sorusu. Toplamda beş evlat var. Baba bir evladına yaşarken sözlü olarak şu arsa senin olsun diyor. Miras paylaşımındaki diğer mallarda da diğer kardeşlerle eşit paya sahip olacak. Diğer kardeşler babalarının sözüne riayet mi etmeli yoksa malların hepsinin yasadaki şekli
Bir siz olsanız ne yapardınız sorusu. Toplamda beş evlat var. Baba bir evladına yaşarken sözlü olarak şu arsa senin olsun diyor. Miras paylaşımındaki diğer mallarda da diğer kardeşlerle eşit paya sahip olacak. Diğer kardeşler babalarının sözüne riayet mi etmeli yoksa malların hepsinin yasadaki şekliyle bölünmesinde ısrar mı etmeliler?

edit: Bu arsayı bırakma mevzusunu babasından duyan kardeşler var. Daha ayrıntıya girersek bu arsanın üzerinde bir dükkan var ve bu dükkan senelerce bu arsa bırakılan kişi tarafından kardeşlerine herhangi bir bedel ödemeden kullanılıyor. Dükkan yıkılma aşamasında ve müteahhite verilmesi düşünülüyor. Kardeşlerden bu duruma razı olanlar da var olmayanlar da var.
0
antheros
(27.07.24)
Arsa bırakılan evlat olsam kabul etmez, kardeşlerimle paylaşırdım. Kardeşlerden biri olsam laf etmezdim muhtemelen. Öyle bir enayiyim. Bir kişi bile itiraz etse eşit dağıtılmalı. Çok vermek istiyorduysa sağken vermeliydi ki o bile geri döndürülebiliyor dava yolu ile.
0
Godless
(27.07.24)
babanın "şu arsa senin olsun" sözünün o kardeşten başka tanığı var mı yok mu o önemli. tanığı varsa ben isteğe uyulmalı derim.
0
beatbox yapan metalci
(27.07.24)
birincisi kanit var mi diye bakilir. yazili bir metin yoksa hukuken zaten esit dagitilacak.

eger baska sahitler de varsa, yani baba herkesin yaninda bunu demisse arsanin diger mallar icinde ne kadar %'lik degere sahip oldugu onemli.

yani toplam yekunun %5'i falansa cok dert degil. ama %30'unu kapliyorsa o zaman sorun. kimse yedirmez onu.
0
antikadimag
(27.07.24)
Aile içi iletişime, yaşananlara bağlı.
Kendi ailemde olsa bu söze uyardım ama benim ailemde böyle bir söz söylenmez. Söylense bile o zaman babamla bu durumu neden kabul edemediğimi anlatırım, o da bana neden böyle bir karar verdiğini anlatır ve sonuca bağlarız.

Böyle bir durumda bu söze uyan veya uymayan kardeşleri de ayıplamam. Her ailenin kendi içinde bambaşka olaylar yaşanmıştır, bambaşka dengeler vardır.
0
michael_knight
(27.07.24)
istediği kadar tanığı olsun yazılı, resmi bir belge yoksa sonuna kadar itiraz ederdim.
eğer bana bırakıldıysa zaten en başında yazılı bir belge almaya çalışırdım.
0
my fault
(27.07.24)
Yazılı resmî belgeye, eğer tanık varsa gerek yok. Adam ciddi ciddi vermiş işte hür iradesiyle. Bu o demek.

Herkes vicdanlı davranmalı tabii. Vicdanından şüphelenilen kardeş varsa hukuki yola başvurmak lazım.

Vicdan sorunu yoksa babanın vermesi önemli, onun dışında o kişiye mirastan başka pay kalıyorsa onu da vermek lazım âdil bir şekilde. Kalmıyorsa da kalanı diğer dört kardeş paylaşmalı, dükkanın kârından kardeşlere oay verilmeli, en azından şimdiye kadarki kullanım için.

Bence.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
kolaylıkla çözülsün.

bizim dayı da aynı şeyi iddia ediyor. annem de biliyormuş ama annem mevta.
vermiyoruz iki kardeş. biri verdi çoktan.
0
janderzel zartanyan
(27.07.24)
bu tarafların kendi hür iradeleri ile almaları gereken bir karar. yazılı bir bağış olmaması bu durumu çetrefilli bir duruma getirmiş. ayrıca belirtilen arsanın tüm malvarlığına oranı nedir? örn; toplam servetin 200 milyon edeceğini varsayarsak, sadece o arsanın 50 milyon ve üzeri gibi rakam etmesi durumunda arsanın bağışlandığı varsayılan kardeşin toplam malvarlığı bir anda 80 milyona varır ki bu çok adil bir paylaşım olarak görünmez.

resmi olarak tüm işlemler yapılıp vergisi ödenerek tapuda da bağışlansa da saklı pay hakkının aşılmasından dolayı muvazalı bir duruma gelecektir ki bu da miras muvazaası talebiyle mahkeme tarafından bozulabilecektir.
0
phonex
(27.07.24)
O kardeşi diğerlerinden ayıran nedir? Hiçbir şey. Haklarını arasınlar.

Arsa bırakılan evlat ben olsam önce ben itiraz ederdim haksızlık bu diye.
0
pispinti
(27.07.24)
@phonex açıkçası tüm malvarlığına oranını tam olarak bilmiyorum ama öyle cüzi bir miktarı da değil.
0
🌸antheros
(28.07.24)
@antheros, dediğim gibi tarafların oturup konuşarak bir karar alması önemli. rahmetli babam bana tüm gayrimenkullerini devretmeyi teklif ettiğinde (öyle ahım şahım bir şey değildi. ata toprağında 10 kadar dedesinden kalma 50de 1 pay tarla hisseleri vardı.) kabul etmedim. çünkü medeni kanun bu konularda gayet net. babamın vefatından sonra kardeşimle anlaşıp (ikimizde bekarız) ikimizde annemizin üzerine devrettik. hâlâ olduğu gibi hisseler annemin üzerinde duruyor. durduğu yerde kıymeti arttı. kardeşimle pek anlaşıp görüşmesek de mirasçıların anlaşamadığı durumlarda ortak mal yok pahasına satılıyor. vazgeçilecek pay meblağ yüksekse bu çok adilane olacak bir durum olmaz. annem ve kızkardeşleri, küçük erkek kardeşleri yetim olarak doğduğu için ona, gerek dedeleri gerekse kendileri oldukça kıyak geçmişti. kendisi de ciddi yatırımlarla malını arttırsa da genç denilecek yaşta yıllar evvel vefat etti. şuna inanan biriyim miras mala, beddua ya da başkaca birinin hakkı giriyorsa kalan kişiye pek hayır etmiyor.

özetle; tarafların hür iradesine bağlı bir durum.
0
phonex
(28.07.24)
(18)

Hangi Osmanlı padişahısınız?

sekizdokuzon
Ben sanırım 1. Mustafa'yım. Osmanlı hanedanının sonu gelmesin diye kardeşi tarafından öldürülmeyip sarayda bir kafese kapatılmış, gün yüzü görmemiş. Orada delirmiş, ilk kez tahta çıktığında 96 gün saltanat sürmüş. O esnada ne bir cariyeye bakmış ne bir reform ya da çıkartma yapmış. "Lan bu deli mi,
Ben sanırım 1. Mustafa'yım. Osmanlı hanedanının sonu gelmesin diye kardeşi tarafından öldürülmeyip sarayda bir kafese kapatılmış, gün yüzü görmemiş. Orada delirmiş, ilk kez tahta çıktığında 96 gün saltanat sürmüş. O esnada ne bir cariyeye bakmış ne bir reform ya da çıkartma yapmış. "Lan bu deli mi, ermiş mi?" diye milletin kafasını karıştırmış. Tahttan indirip Genç Osman'ı geçirmişler, bunu tekrar kafese yollamışlar. Genç Osman dört sene sonra çok afedersiniz hayaları sıkılmak suretiyle feci şekilde öldürülünce kimseyi bulamayıp yine bunu çıkarmışlar tahta, bir yıl sonra tekrar indirmisler. Çok yazık bir karakter.

Siz kim olurdunuz?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(27.07.24)
3. Selim'im, çok güzel bestelerim var ama bir o kadar da Fatih Sultan Mehmet'im, saçma sapan gevşekliğe gelemem.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
Fatih gevşekliğe gelirdi aslında.
0
🌸sekizdokuzon
(27.07.24)
Gevşekliğe gelmeyen yönü çoktu, ki kendisi de gayet ciddi ve müthiş eğitimlerle yetiştirilmiştir.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
Eğitim şart tabii. Ama akşama kadar hokkabazlarla takılan, zamanının ötesinde bir zihne sahip insandan ben el şakası beklerim. Gemileri karadan yürütmek başlı başına büyük bir trollük değilse nedir?
0
🌸sekizdokuzon
(27.07.24)
Hokkabazlarla takılan Fatih değil, yanlışın var
0
muhayyer divan
(27.07.24)
cem sultan yazacaktım :,)
0
deartheodosia
(27.07.24)
Sultan 3. Murat
Hem derviş hem padişah hem de müzisyen (bestesi var.

Gerçi padişahların hepsi seyri süluk görüyorlar ama 3. Murat’ı seviyorum
0
füt
(27.07.24)
@muhayyer divan,’ı okumamıştım:) şimdi gördüm selam ederim
0
füt
(27.07.24)
@füt

Selamlar sevgiler efendim :)
0
muhayyer divan
(27.07.24)
Powerlifting yaptığı için 4. Murat olabilirim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.07.24)
Fatih oldugunu dusunmek istiyor insan tabi.

Biraz Koca Murad (dunya islerinden elini etegini cekip maneviyata yonelme istegi) ve 1. Mahmut (istanbul'u kutuphanelerle donatan kambur, aslinda cok is yapmasina ragmen degeri bilinmeyen padisah) var.
0
antikadimag
(27.07.24)
Pek padişahlık karakterim yok, ben padişah olsam yeniçeri beni devirirdi.
0
akhenaten
(27.07.24)
akhenaten +1
illa birini seçmem gerekiyorsa saraydan hiç çıkmayan bir padişah vardı kesin o olurum ben.

Üçüncü Osmanmış.
0
mutekebbir
(27.07.24)
II. Mahmut
Yavuz
0
gabe h coud
(27.07.24)
Şu zamanda ahtiyacımız olan temel şeylerden biri adalet.
O nedenle aklıma 4. Murat geliyor.

Kendisine bakıyorum da dönemine çok uygun düşmüş ve devlet için zorla da olsa gerekenleri yapmış.
Anadolu'dan İran'a sefere giderken bile halkın huzurunu kaçıranların anında cezasını vermiş.

Meselede haksız olduğu halde kasten birini öldürmek bu zamanda normal bir hal almış maalesef.
Böyle olmamalı.
0
diyecevaplandı
(28.07.24)
ii. mahmut.

arapların çok olduğu bir yerde yaşıyorum. anladınız siz onu.
ama mora katliamında hiçbir şey yapmadığı için çok kızgınım kendisine.
0
titanyum22
(28.07.24)
üçüncü osman
zaytung.com
0
abelardo
(28.07.24)
bi soruya daha böyle bir cevap vermiştim, padişah değilim bence ama ben tam bir pargalıyım. en tepede kelle koltukta geziyorum.
0
Hallegadola
(29.07.24)
(12)

Nelere Özlem Duyuyorsunuz?

rock n roll
Sözlükte " özlenen hissiyatlar" diye bir başlık görünce aklıma geldi. Sizinkiler ne?
Sözlükte " özlenen hissiyatlar" diye bir başlık görünce aklıma geldi. Sizinkiler ne?
0
rock n roll
(27.07.24)
Paraya. Para aseriyorum.
0
sekizdokuzon
(27.07.24)
3 ay yaz tatili. denizli bir sehirde oturdugum icin yaz demek deniz demekti.
ilkokulda arkadaslarla semsiyemizle deniz kenarina gider otururduk. öyle havlumuzun üzerine yatardik. beach'te oturmak falan aklimiza gelmeyi birak, özenmezdik bile.

bunu özlüyorum. ama sen sorunca :D yoksa aklima gelmiyor.
0
sonsuz
(27.07.24)
Geçmişte insanlar birbirlerinden taciz tecavüz dolandırma gibi büyük suçları bu kadar çok beklemezdi, güven ortamı şimdikine göre çok daha sağlamdı. O güven atmosferini özlüyorum.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
Huzura.
Sakinliğe.
Gençliğe.
Hesap kitap yapmadan canımın istediği kadar içebilmeye.
Menüyü kontrol etmeden biramızın yanına aperatif söyleyebilmeye.
0
mutekebbir
(27.07.24)
Plansızlığı özledim
0
mirty
(27.07.24)
İnönü stadına.
0
numlock
(27.07.24)
sonbahar aksam ustu, hafif bi soba kokusu. sokakta top oynayan cocuklar
0
foster
(27.07.24)
Annemi özlüyorum. Tek özlemim kendisi.
0
füt
(27.07.24)
Çocukluğumdaki kış aylarını özlüyorum. Farklı olan neydi bilmiyorum ama o zamanlar giydiğim giysinin kumaşı bile farklı kokuyordu. Her şeyden çok daha farklı bir tat alıyordum. Hayatım dolu dolu hissettiriyordu. Şimdi o hissi bir anlık yaşıyorum bazen, baya özletiyor o günleri.
0
akhenaten
(27.07.24)
Lisedeki bir şeyler yapmak zorunda olmama halimi özlüyorum. Sonrası hep ders çalış, evde çalış, işte çalış, bir yerden para bulmaya çalış, şunu bunu mutlu etmeye çalış gibi mecburi meşguliyetlerle geçti.
0
morca
(27.07.24)
termal otel ve hamam. haziranda gittim çünkü im a hammam enthusiast. yine gitmek istiyorum tansiyonum düşer bayılır kalırım diye korkuyorum gidemiyorum.
0
titanyum22
(28.07.24)
top oynamaya, bisiklet sürmeye, saklambaç oynamaya.
çocukken günde minimum 6 saat bisiklet üstünde geçerdi, her gün mahallede maç yapardık.
şimdi en son ne zaman ayağıma top değdi hatırlamıyorum, en son bisiklete 5 sene önce falan bindim.
0
rentts
(28.07.24)
(7)

Strauss nasıl okunur?

Mirabel
Çok önemli bir mesele değil ama geçen gün okuduğum bir kitapla ilgili bişey anlatıyordum. Claude levi strauss un adı geçiyordu. Ve levi stros dedim. Kulağımda öyle kalmış geçmişte. Akademisyen arkadaş durdurup yalnız o stros değil şıtraus dedi. Ben de ok dedim.Doğrusu nedir?Ek: 5 kişilik ortamda 2 a
Çok önemli bir mesele değil ama geçen gün okuduğum bir kitapla ilgili bişey anlatıyordum.
Claude levi strauss un adı geçiyordu. Ve levi stros dedim. Kulağımda öyle kalmış geçmişte. Akademisyen arkadaş durdurup yalnız o stros değil şıtraus dedi. Ben de ok dedim.
Doğrusu nedir?
Ek: 5 kişilik ortamda 2 akademisyen vardı. Diğeri bişey demedi.
0
Mirabel
(27.07.24)
bu jung’a yang / yung deme meselesi gibi. ikisi de doğru :p

youglish.com burada videolarda görülebilir. isteyen istediği gibi söylesin, düzeltenlere ok diyorum ben de.
0
deartheodosia
(27.07.24)
kobuzchu kiz
(27.07.24)
Jung'un Yung, strauss'un da ştraus okunduğunu biliyorum, yani benim kulağım hem bu telaffuzlarla dolu.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
valla ben de eskiden şıtraus diyordum cunku almanca bir kelime aslinda ama adam fransiz ve orada stros diyorlar. o yuzden ben artik stros diyorum.

insanlarin ismini ana dillerinde soylememiz gerek diye dusunuyorum.
0
antikadimag
(27.07.24)
@antikadimag

Stros şeklinde hiç duymadım mesela, en yakınlarımızdan biri anadlili gibi Fransızca bilir üstelik.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
Şthaus okunuyormuş Almanca çevirisinde. Fransızca filan da değilmiş. Trollük yapınca galiba ruhsal doyum yaşıyorsun @antikadimag
0
muhayyer divan
(27.07.24)
@muhayyer divan; adam fransiz dostum.
www.youtube.com

videodaki arkadas anadili gibi fransizca bilen yakininizla konusmak istedigini soyledi.
0
antikadimag
(27.07.24)
(11)

Android chrome'a adblock nasıl ekleyeceğiz

muhayyer divan
SelamDuyuru'yu telefondan takip etmek bir suç ise evet suçluyum ve bu suçumu kafama her estiği şekilde devam ettiricem. Bunun için de bana çok sağlam reklam engelleyici lazım. Nasıl yapılıyor bu??
Selam

Duyuru'yu telefondan takip etmek bir suç ise evet suçluyum ve bu suçumu kafama her estiği şekilde devam ettiricem. Bunun için de bana çok sağlam reklam engelleyici lazım. Nasıl yapılıyor bu??
0
muhayyer divan
(27.07.24)
En rahatı telefon ayarlarından dns i aratıp
dns.adguard.com
Yazmak
0
kisa
(27.07.24)
Anlayamadım, biraz daha ayrıntılı anlatır mısınız
0
🌸muhayyer divan
(27.07.24)
Tabi
Chrome ile hiç işimiz yok.
Telefonun ayarlar menüsü var ya
Orada arama kısmına dns yazın
Ya da
Ayarlar bağlantılar diğer ayarlar kısmından dns i bulun
Orada özel dns i seçip adrese
dns.adguard.com
Yazin
0
kisa
(27.07.24)
Olmazsa telefonun marka modeli nedir söylerseniz On göre baklım
0
kisa
(27.07.24)
Galiba oldu :) teşekkürler
0
🌸muhayyer divan
(27.07.24)
Olmadı, yine taciz ediyor reklam çıkışları
0
🌸muhayyer divan
(27.07.24)
Chrome yerine Firefox kullanırsanız ublock origin gayet güzel çalışıyor. Menüden extensions>extensions manager'da arayıp ekleyince oluyor.
0
kobuzchu kiz
(27.07.24)
ben huzuru firefox da buldum, ublock bebek gibi çalışıyor.
0
kimlanbu
(27.07.24)
DNS girdikten sonra Chrome uygulamasının önbelleğini temizleyin yoksa halihazirda yüklenen reklamlar görünmeye devam ediyor.
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(27.07.24)
brave kullan, uğraşma hiç bunlarla.
0
adivar
(27.07.24)
Yandex alpha
0
lapaz
(27.07.24)
(11)

doğum günü kutlama paradoksu

semaforo de medianoche
doğum günü için beklentilere giren biri değilimdir normalde. şimdi yaklaşık 10 aydır falan yakınlaştığım bir arkadaş grubum var iş yerinden. önden şunu da belirteyim gruptaki tek erkek benim 3 de kız arkadaş var. bu gruptan biri için 3-4 ay önce doğum günü yemeği düzenlendi yenildi içildi eğlenildi.
doğum günü için beklentilere giren biri değilimdir normalde. şimdi yaklaşık 10 aydır falan yakınlaştığım bir arkadaş grubum var iş yerinden. önden şunu da belirteyim gruptaki tek erkek benim 3 de kız arkadaş var. bu gruptan biri için 3-4 ay önce doğum günü yemeği düzenlendi yenildi içildi eğlenildi. benim doğum günüm de 23 temmuz, grupta başka bir arkadaşın da 27 temmuz x diyelim bu arkadaşa. böyle olunca ben herhalde ikimize ortak bir organizasyon ayarlanır zamanı gelince diye düşünmüştüm o zamandan. özel bir beklenti değil bu da yani madem böyle bir şey yapılıyor grupta aynısı herkese yapılır herhalde. hem de 2 doğum günü üst üste olduğundan 1 taşla 2 kuş vurulur daha rahat olur millete de dedim. neyse iş yerinde görüştük kutladılar doğum günümü, ofise pasta masta söylendi ama bir organizasyondan bahseden olmadı. bu arada 3 ay önce kutladık dediğim arkadaşın da dışarda yemeği ayrıydı ofiste pastası ayrıydı (bence ikisine birlikte hiç gerek yok o ayrı). ben de x'le konuştum onun bildiği bir şey var mı diye, bir de zaten grupta en yakın olduğum kişi x ayrı bir samimiyetim var onunla. o da baya şaşırmıştı duruma, üzgündü. olmadı biz ayrıca bir şey yapalım falan dedi garip geldi diğerlerinin tavırları ikimize de.

şimdi bunların üstüne birkaç saat önce yani cuma akşamı haftaya x için doğum günü yemeği yapalım diye bir mesaj geldi bana. 3 ay önce doğana yemek ayarlanıp şu an o topa girilmemesini de aklamıştım ben aslında kendi içimde. demek ki o zaman öyle bir moddaydı millet bu sıra değiller falan dedim kendi kendime. bir de o zamanlar iş dışında da sık görüşüyorduk gecelere kadar oturuyorduk son 3 aydır ofis dışında çok nadir görüşüyoruz. o da gruptaki bizi organize eden arkadaşın ilişkiye başlamasından kaynaklı aslında. ama şimdi ben bu duruma acayip fitil oldum yani aralarında 4 gün olan 2 kişiden 1'i için yemek verilip diğerine kutlayıp geçmek hakaret gibi bir şey. en başta dediğim gibi doğum günü hiç önemli değil benim için gerçekten de bu hareketin beni pek sallamamak gibi bir karşılığı olması canımı sıkan şey. bana sürpriz mi yapılmaya çalışılıyor diycem ama sürpriz niyeti olsa hiç söylenmezdi x'e doğum günü yemeği yapalım diye. ayrıca zaten bir yerde yemeğe gidilecek nihayetinde en geç 1 gün öncesinde söylemen lazım durumu, sürprizlik bir şey olmuyor bir yere gitmeli organizasyonda. öğlen atılan mesaja cevap veresim gelmedi hala mevzuyu anlamlandıramadğım için.

benim aslında napacağım belli ama sizin yorumunuz ne bu duruma ve siz somut bir karşılık verir miydiniz onu merak ettim? benim tepkim ve davranışlarım çoğunluktan çok mu farklı kaçıyor onu merak ediyorum aslında. ben gene 27'sini beklerim diye düşünüyorum tepki vermek için. saçma da olsa bir sürpriz ihtimali var hala ama ondan sonra duruma göre bakarım. bakarımdan kastım şöyle normalde insanlara küsen veya trip atan biri değilim normalde. sadece kırıldığım, canımı sıkan davranışları olursa birinin o kişinin o özelliğini not alır ona göre davranırım ben de. mesela yalanını mı yakaladım güvenmem bir daha ya da beni ekmeye mi çalıştı hiçbir yere çağırmam bir daha ama grupça görüşünce o kişiyle eskisi gibi goygoyumu yapmaya devam ederim aynı şekil. burada da arkadaşların 27'sindeki tavırlarına göre ilişkimi şekillendiririm. yüzlerine gülmeye devam ederim ama bende pek değerleri kalmaz.
0
semaforo de medianoche
(27.07.24)
1. "Ağaca dayanma kurur, duvara dayanma çöker, insana dayanma ölür, Tanrıya dayan O ne kurur ne çöker ne de ölür" derler. Keşke sıfır beklentiye yaşayabilen insanlar olabilsek... Ama adalet de olsa illa ki bir beklentimiz oluyor işte, olmak da zorunda çünkü burası dünya, burada hayat Cennet hayatı değil. Onun için adalet beklentisini, kendimiz âdil insanlarsak gayet de olağan ve makul buluyorum.

27'sinde olup bitenlere göre değerlendiririm ben de. Ama beklediğim adaleti görememişsem gülerek ve daannn diye "eee benim için doğum günü yemeğini ne zaman organize edeceksiniz bakalım, hediyelerinizi merak ediyorum" diyebilirim. Aslında hediyeleri hiç katmam işin içine, benim doğum günümü kutlamayı ne zaman düşünüyorsunuz diye sorarım ama.

Şahsen benim adalet duygum vardır, içgüdüsel bir adalet titizliğim vardır. Bunu sağlamayan insanlar gözümde değerlerinden epey kaybederler. Seni haklı buluyorum ve diğer arkadaşlarını da gevşek buluyorum, özür dilerim. Hepsini gevşek buluyorum, x dahil.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
Arada kaynamış olabilir bir şekilde. Büyük tepkiler vermeye gerek yok ama şakayla karışık hatırlatılır sebebi öğrenilebilir. Bilinçli şekilde bunu yapmaları için senden nefret ediyo olmaları lazım çünkü
0
abuzer
(27.07.24)
Unutmuş olabilirler ya çok takılmayın bence.
Bende de eskiden vardı böyle şeyler benim doğum günümü kutlamayan insanınkini ben de kutlamazdım. Bir yıl o kadar yoğundum ki kendi doğum günümü unuttum :)
O günden sonra bıraktım artık bunları.

Bilmiyorlardır belki direkt bir tepki olsa ne bileyim davet edilmezdin en basiti.
Ben olsam söylerdim tripli değil de şaka yaparak araya beni de sıkıştırın derdim:):)
0
mutekebbir
(27.07.24)
"Takılmayın olur öyle" vs. diyenlere katılmıyorum. Ortada bir çifte standart var, o yüzden de böyle hissetmekte haklısınız.
0
crinix
(27.07.24)
Beklentiye girmeniz normal. Eğer doğum gününe bu denli önem verilen bir ekipseniz size ne yapacakları turnüsol görevi görür. Hafif sitemle sebebini sorardım ben. Bundan sonra sizin hayatınızda gerçekleşecek önemli şeylere de benzer kayıtsızlık ve ayıp olmasın yaa tarzı tepkilerle karşılık verebilirler.
0
black holes in the sky
(27.07.24)
3 kadın 1 erkek demişsiniz. Benim de iş yerimde 2 kadın 1 erkek böyle bir grubumuz var ve bazen erkek olanı sallamıyoruz. Çünkü böyle şeylerden sıkılır, istemez gibi geliyor. Erkeklerin kadınlardan daha az duygusal/beklentisiz olduğu kalıbı hepimizin davranışlarına işlemiş, toplumsal cinsiyet rollerini kanıksamışız hepimiz. En güzeli açık açık sorup rahatsızlığınızı dile getirmek. Zihin okuyamıyoruz maalesef.
0
ruhen hastayim ben
(27.07.24)
yanıtları okumadım ama erkek olduğunuz içindir. kadınlar böyle şeylere daha çok önem veriyor, erkeklerinki sallanmıyor. söyleyin benimkini niye atladınız diye, bunda bi şey yok.
0
deartheodosia
(27.07.24)
toplu cevap: kızların arasında daha farklı bir iletişim var tabi ve evet ben her şeyi onlar kadar takmıyorum bu tarz konularda ama bu kızı erkeği olan bir şey değil bence. yani x'e, y'ye, z'ye yemek verelim semaforo'yu salla gitsin durumuna takılmayacak bir insan var mı cinsiyetten bağımsız olarak sanmıyorum. hani başka planlarım olduğundan bahsederim dg için o zaman olabilir ama öyle bir şey de yok hatta onlarla takılıcaz nasıl olsa diye başkalarını geçiştirdim tam tersi. bir de dediğim gibi x'le birlikte kutlanabilecekken sadece onunkini kutlayıp benimkini es geçmek garip olucak biraz. unutulacak bir şey de değil çünkü kutladılar zaten ofiste. konuşucam tabi bu konuyu en kötü şakayla karışık falan söylerim bir şeyler muhakkak ama x dışındakilerin çok da rahatsız olacağını sanmıyorum.
0
🌸semaforo de medianoche
(27.07.24)
Xle bu durum hakkında dertleşmişsiniz. O yüzden sanırım ona yemek yiyelim dediklerinde, sadece benim değil semaforonunki de kutlayalım der, demeli. Yerinizde olsam ben de bozulurdum.
0
asteriks
(27.07.24)
geçmiş yaş günün kutlu olsun!!!

insan insanın kurdudur. ilk yapıldığı için ücret fazla gelmiştir. ayrıca 3 ay önceki fiyatlar arasında da fark arttı. susmayı tercih etmişlerdir.
0
janderzel zartanyan
(27.07.24)
kızlarıınn arasındaaa kıvırcııık lahanaaa.
abi ne işin var üç kadının arasında, öyle arkadaş grubu mu olur allasen. drag falan değilsen sal gitsin, muhtemelen onlar da senin salmanı bekliyorlar ondan böyle göz göre göre öküzlük yapmışlar. 27si geçti naptın merak ettim bu arada :))
0
titanyum22
(28.07.24)
(24)

"Anı yaşayalım"cı erkekler hakkında ne düşünüyorsunuz?

morca
- Öncesini sonrasını bırak ya, anı yaşayalım. Carpe diem canım.- Anda kalalım güzelim, anın zevkini çıkaralım.- Akışta kalalım, günü yakalayalım.Ve benzeri cümleler kuran erkekler...Meali şey değil mi "Seninle pek tanışamadık ama tanışmaya gerek de yok, ben zaten seni merak etmiyorum. Şu an anda sev
- Öncesini sonrasını bırak ya, anı yaşayalım. Carpe diem canım.
- Anda kalalım güzelim, anın zevkini çıkaralım.
- Akışta kalalım, günü yakalayalım.

Ve benzeri cümleler kuran erkekler...

Meali şey değil mi "Seninle pek tanışamadık ama tanışmaya gerek de yok, ben zaten seni merak etmiyorum. Şu an anda sevişelim ama sonra yokum ben. Tekrar seninle anda kalasım gelirse yine bir yoklarım seni, sonra yine kaybolurum."?

Bunların ekseriyetle kaşı gözü da ayrı oynar, hep bir aşırı elli kollu konuşurlar. Genelde keten ve salaş giyinirler. Şarap severler. Ağızları iyi laf yapar, çok konuşurlar. Yatmaya çalıştıkları kadınlara bile sıklıkla ağğbiee, brocum diye hitap ederler. Her zaman bakımlı, çekici erkeklerdir. Neredeyse tamamı beyaz yakalıdır veya eğlence sektöründendir.

Ben bunları gördüm mü kaçıyorum doğrusu.

Hep mi bu kadar çoktu bunların sayıları ya da bana mı son dönemde bu denli çok denk gelmeye başladılar bilmiyorum.

Sizin düşünceleriniz ve tespitleriniz nedir bu erkek türü hakkında?
0
morca
(27.07.24)
olsa da yesek.
0
sonsuz
(27.07.24)
Issız Adam'ı izleyip tribe giriyorlar.
0
rock n roll
(27.07.24)
Sanki “al beni allll” diye yakasına yapışmışız gibi önyargılı insanlardan hoşlanmıyorum. Belki ben seni tek gecelik görüyorum hemen soyadına ortak olacakmışız gibi tavırlar çok itici. Bu tür erkekleri filtrelemek için üstsüz fotoğraf koymuş mu diye bakarım hep. Bedenini teşhir ediyorsa selamını almam. Ayrıca keten modası bitmeli artık.
0
ruhen hastayim ben
(27.07.24)
özel bir tecrübe olduğunu düşünüyorum. genele yayacak bir vaka yok. münferit. uzak durmak bir tercih. insan olduklarını geri plana atmadan. kendi hayatlarını kendi tercihlerini yaşıyorlar. bize düşmez madem uzak da duruyoruz.
0
gabe h coud
(27.07.24)
Böyle biri karşıma çıksa sıkılana kadar takılırım aslında nolcak. Daha iyi bir alternatif olursa da tekmelerdim.
0
rock n roll
(27.07.24)
evlenebilecek birini bulana kadar veya abayı çok fena yakana kadar öyle söylenir evet ne diye başa bela alsınlar ki? zaten işinde gücündesin, arkadaş çevren var. geriye cinsel ihtiyaçlar kalıyor. onun için de neden tek bir kadını uzunca hayatına alıp kendi sıkıntılarını dedikodularını aile meselelerini, mesajlarını, hesap sormalarını falan lanetlenmiş gibi sürekli dinleyesin ki? ihtiyacını görene kadar idare et sonra güle güle.

eskiden kadınlar bu kadar kolay ulaşılabilir değildi kıymetliydi. ama artık çok zor değil. o yüzden ciddi bişey olmadıktan sonra kimse sorumluluk almak istemiyor.

Edit: o adamların gözünden işin mantığını anlattım, ben hayatımda hiç böyle takılmadım, savunmuyorum da. mesajlarda sövmeyin :D hep uzun ilişki insanı oldum daha huzurlu geliyor. ama bunu istemeyenleri de anlayabiliyorum.
0
ananiyimioguz
(27.07.24)
bence bunlarda aşiri iletişim sorunu ve asiri imla hatasi oluyo mi mi bile ayirmayabilir eglence sektorundeki :d bana hpvli geldikleri icin topukluyorum
0
ala09
(27.07.24)
Slutshaming varyasyonu dönüyor yalnız.
Anı yaşamaya çalışan ama "*mcı" olmayan bir erkek olarak soruyu ve cevapları ofansif buldum. Bahsettiğin profilin üst kümesi bu *mcılık. Aşık taklidi yapmaya çalışmadığı için tebrik etmek lazım halbuki. Açıkça söylüyor ne istemediğini, uymuyorsa tercih meselesi diyip geçmek lazım.
0
Bruce
(27.07.24)
Sizin bahsettiğiniz kişiler aynı olmayabilir de, saydığınız maddelerdeki şeyleri ben söylüyorum.

Ama farklı ve tüm olayı değiştiren bir ayrıntı var ki, ilk maddeye o yazılmalı, o da şu: "evlenme garantisi verecek birini arıyorum ama bunu da kendime itiraf edemiyorum, bu durum da daha "özgür" kişileri kendi ilişki plan ve beklentime uydurma çabasına dönüşüyor. Açıkça ilişki anlayışı ve beklentilerini dile getirenleri de sırf bana uymadığı için yaftaliyorum."

Belki sizin orneklediginiz durum farklıdır bilemiyorum, ama böyle de bir şey var. Sanırım bu da, yatamadigi ya da reddeden kadının arkasından "kötü kadin" lafı dolastirmanin kadın versiyonu.

Genellememek gerek bence. Hep aynı kişiler denk geliyorsa ya siz de aynı şeyleri yapıyorsunuzdur da bu sonuca variyorsunuzdur, ya da böyle kişilerle denk gelme ihtimalinin daha çok olduğu yerlerde takiliyorsunuzdur.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.24)
Hepsi aağğğbieee brocum demez, kibar olanları da var. Bir de nerdeyse hepsi her şeyi keyifle yapar, her dakika keyif peşindedir. Hepsi eğlence sektöründen değildir çok acayip tipler de gördüm ben, fakat yavşak oldukları kesin.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
@ananiyimioguz tam seni çok fena haşlamaya geliyordum ki notunu gördüm. Yırttın :)

@rock n roll lütfen o tekmeyi çivili botlarla koyar mısın rica ediyorum, çok canım çekti :)

@encokbenisevinnolur

Kadınların evlenmek istemesi, evlilik amacıyla ilişki yaşaması, partnerini buna göre seçmesi veya tartması gayet doğaldır, olması gerekendir hatta. Sonra ortada güvenilir kadın kalmadı diye ağlıyorsunuz, aksine siz erkeklerin de böyle olması gerekir.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
anı yaşamanın erkeğe bir zararı yok ama kadın için -eger kendi de anı yaşayalımcı değilse- zaman kaybı. ruhunu ve bedenini boşuna yıpratma durumu.
0
tabudeviren
(27.07.24)
Her fırsatta cinsellik konuşmayı özgürlük sanırlar. Cinselliğini alsan geriye pek bir şeyleri kalmaz, sohbet konusu bulamazlar.
0
sekizdokuzon
(27.07.24)
Genelde dövüyorum onları.
0
numlock
(27.07.24)
bunu iki taraf da yapiyor da erkeklerin bir kismi biraz saf oldugu icin direkt soyluyor ki aslinda bu bu isin en durustcesi. meali ben iyisini bulana kadar kenarda kal.

kadinlarin bunu yargilamasi cok komik cunku onlarin da bir kismi kismi birebir aynisini yapip asiri sogukkanli oluyor bu konularda ve sonucta "yapmamis" oluyorlar. belli seviyede iliski yasamis herkes bunu bilir.

yine ignorance is bliss deyip gecmek lazim.
0
bohr atom modeli
(27.07.24)
Dürüst buluyorum, aşık taklidi yapmıyor, ileriye dönük sahte vaatlerde bulunmuyor, ne istiyorsa onu söylüyor kadın/erkek istediği gibi cinsellik yaşamak isteyen insanlara bir karakter çizerek gizli bir ahlakçılık yapmak daha kötü kokuyor bence

@muhayyer
Kadınların evlenmek istemesi, evlilik amacıyla ilişki yaşaması, partnerini buna göre seçmesi veya tartması gayet doğaldır, olması gerekendir hatta. Sonra ortada güvenilir kadın kalmadı diye ağlıyorsunuz, aksine siz erkeklerin de böyle olması gerekir."

Bu kesinlikle doğru, herkes istediği bir ilişki şeklini açıkça arayabilir talep edebilir, beğendiğimiz kişilerin ilişki istekleri bizimkiyle örtüşmüyorsa kendi beklentilerini ahlaki olarak daha üste konumlandırıp genellemelerde bulunmak doğru değil

Yapılacak tek şey - seni beğendim ama beklentilerimiz örtüşmüyor kendine iyi bak deyip başka yollara gitmek
0
grimavi
(27.07.24)
@muhayyer: Ben açıkça soylemeyeni kastederek yazdım onları, başlığın diliyle "anı yasayalim"ci bir ilişki kurup, arkaplanda "ben bunu evlenmeye ikna ederim" oyunu oynanması. Oylesi, sonra mağdura yatıp erkekleri kötülüyor. İşte önceki cevapta dediğim gibi, erkeklerin ilişki beklentisine uymayan kadınların arkasından pis laflar etmesinin; kadın versiyonu da bu.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.24)
kırmızı kart.

potansitel std aktarımcıları.
"ben kondom takmam canım" da diyor bunlar. gecenin 2'sinde markete gönderirsin terli terli. gelince de istemez, yatar uyursun. yapmazsan küserim.
0
janderzel zartanyan
(27.07.24)
Bazi psikologlar gore erkekler cok esli. O yuzden dogalarini yansitiyolar. Dogal adamlar
0
lapaz
(27.07.24)
1 dakika harcamaya değmez bence. tek derdin sevişip atmaksa ve hastalık kapma korkun yoksa mükemmel tercihler (bakımlı, çekici, rahat, ağzı iyi laf yapar vb dediğiniz gibi). gerçi sevişip atmak için de mükemmel tercih değiller ya sevişirken insanın aklının ucundan zerre umursanmadığının geçmesi de hoş değil, ben icraatime bakar gram umursamam denilirse mükemmel tercihler. geriye kalan tüm kadınlar ruh sağlığı ve bütünlüğü için uzak durmalı.
0
a gun and a pack of sandwiches and nothing
(27.07.24)
dümenden aşık numaraları ayağı

hpvliler +1
0
Hallegadola
(29.07.24)
ikinci bulusmada evlilik muhabbeti acan kadinlara karsi bir savunma mekanizmasi bu. ki dogrusu ve daha dogali bu.
0
baldur2
(29.07.24)
ben burada ciddi ciddi bunlarin cinsel hastalik tasidiklarini iddia edenlere hayranim bir de. uzaktan hastalik tanisi koyuyor adamlar helal olsun.

soruna cevap: onlarin seviyesinde degilsindir belki. onlarin seviyesinde olsan ciddi dusunebilirlerdi. bu da bir ihtimal.

soruna bir diger cevap: you are what you attract. hep bu kisiler sana denk geliyorsa artik kendini sorgulama vakti gelmistir.
0
baldur2
(29.07.24)
@grimavi +1

Televizyonda hoşuna gitmeyen bir şey gördüğünde cimere şikayet etmek ya da twitter'da ahlak bekçiliği yapıp ahlakımız edebimiz bozulüyür diye yaygara yapmaktan bir farkı yok şunun. Beğenmiyorsan izleme kardeşim, kanalı değiştir gitsin?

Adam ya da duruma göre kadın ilişki anlayışını, niyetini açıkça ortaya koymuş, saklamamış. Bu sana uymuyorsa bu filmi izleme? Asıl yavşaklık, niyetini gizleyerek rol yapmak ve olmadığı biri gibi davranmak. Bu yüzden bize göre olmayan, beğenmediğimiz şeylere hakaret edip aşağılamak, onları niye bizim istediğimiz gibi davranmıyorlar diye suçlamak yerine kendimize göre olanın, içimize sinenin peşinden gitmek, enerji harcamak sizce de daha anlamlı değil mi?
0
thracia
(29.07.24)
(9)

Dini bir soru (Adem ve şeytan)

dedeminhirkasi
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz. (Araf, 19)”Şimdi hz adem ve Havva cennetteyken böyle bir yasak geliyor fakat şeytanın vesvesesiyle elmadan yiyor ve cennetten kovuluyorlar..Benim kafama takılan cennette şeytanın
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz. (Araf, 19)”

Şimdi hz adem ve Havva cennetteyken böyle bir yasak geliyor fakat şeytanın vesvesesiyle elmadan yiyor ve cennetten kovuluyorlar..
Benim kafama takılan cennette şeytanın ne işi var. Şeytan cennetteki birisine nasıl telkinde bulunuyor ve yasak olan şey cennette nasıl gerçekleşiyor.

Hani cennette ebedi duruluyordu, fakat burada bir cikartilmadi var. Nedir bunun aslı astarı. Teşekkürler.
0
dedeminhirkasi
(26.07.24)
Hz. Adem'e cennette ebedi kalınacağına dair herhangi bir söz verilmiş değil. O söz Müslümanlara öldükten sonra veriliyor.
0
hukan
(26.07.24)
Cennet hiçbir zaman "dünya hayatı"nın öncesinde ebedî kalınacak yer olarak söylenmiyor. Ancak dünya hayatından sonra, hak edildi ise ebedî kalınacak deniyor.

Kuran'da cennettekilerle cehennemdeklerin konuşmaları da var ayrıca. Öldükten sonra cehennemden çıkıp cennete giriş var ama hak edildi ise cennetten çıkış yok. Ama yaşamdan öncesi için böyle bir vaat yok.
0
muhayyer divan
(26.07.24)
Dini metinler anakroniktir, daha doğrusu böyle ele alınıyor. Tarihsel siralama yapmaya çalışmak hem beyhude hem de ne denildiğini temas etmeyi zorlaştırır.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.24)
Bu kısım Eski Ahit'te biraz daha farklı işleniyor; öncelikle yanlış hatırlamıyorusam Eski Ahit'te direkt Cennet diye bir şey yok, hatta sanırım ölümden sonra hayata dair bile pek atıf yok. Adem ile Havva'nın ilk bulundukları yer, Garden of Eden, Dünya'da.

Burada tanrı, Adem ile Havva'ya "Bilgelik Ağacı" hariç her şeyin meyvesini yiyebileceklerini, ondan yerlerde öleceklerini söylüyor. Yılan (serpent) Havva ile konuşup o ağaçtan yerlerse ölmeyeceklerini, tam tersine tanrı gibi olup iyiyi ve kötüyü anlayacaklarını söylüyor. Bu noktada Adem ile Havva meyveyi yiyip kendi çıplaklıklarının farkına varıyorlar (Bir nevi yılan doğruyu söylüyor aslında ve meşhur incir yaprağı hikayesi buradan çıkıyor sanırım), utançlarından tanrıdan saklanırken tanrı gelip meyveyi yediklerini anlayıp kızıyor ve yılan da dahil hepsine cezalar veriyor ve bahçesinden kovuyor.
0
salihdt
(27.07.24)
Bana da elmanin orada yasak olup dünyada caiz olmasi tuhaf geliyor.Domuz ve içki gibi haram edilebilirdi bu hikayenin devami olarak
0
essoist
(27.07.24)
şeytan da bir melek zaten en başta. sorun adem ve havva’nın yaratılmasından sonra başlıyor, tüm melekler secde ederken şeytan etmiyor ve adem ve havva’yı da yoldan çıkartmaya çalışıyor. islam inancına göre böyle.
0
deartheodosia
(27.07.24)
"cennette şeytanın ne işi var."
Şeytan içimizdedir hocam.
Mücadelemiz kendi nefsimizle, elma, armut bunlar metafor, hikaye.
Uzak durulması gereken şey şehvetti ve durulamadı.
0
mutekebbir
(27.07.24)
Soruya cevap değil ama oradaki elma veya hurma işte ne ise o bir metafor değil miydi yani aslında yasak olan şey seks değil miydi? Öyle bir şey kalmış aklımda.
0
ananiyimioguz
(27.07.24)
[Nebe 33] en sevdigim ayettir. Bir kafir olarak.
0
Zetnikov
(27.07.24)
(3)

Tatilde yeme içme

sanguine
3 hafta tatile cikicam, sadece deniz tatili. Vücudumdan genel olarak memnunum ama üzerine düşmedikce belirginleşen bir göbeğim var. Spor yapıyorum, tabi tatilde yuzmek dışında bir şey yapmayacağım. Şöyle de bir durum var daha iri olmak istediğim için kilo vermek de istemiyorum biliyorum çok çelişkil
3 hafta tatile cikicam, sadece deniz tatili. Vücudumdan genel olarak memnunum ama üzerine düşmedikce belirginleşen bir göbeğim var. Spor yapıyorum, tabi tatilde yuzmek dışında bir şey yapmayacağım. Şöyle de bir durum var daha iri olmak istediğim için kilo vermek de istemiyorum biliyorum çok çelişkili. Yani benim pek zayıflamadan göbeği kucultmem lazım. Bunun için tatilde nasıl beslenmeliyim?

-Alkolden uzak durucam, özellikle hiç bira içmemeyi düşünüyorum.
-ekmek normalde de yemiyorum, kahveyle tatliyla aram yok özellikle yazın hiç.
-meyve olarak bı karpuz yerim diye düşünüyorum. Kahvaltıda Nutella, reçel vb uzak duracagim
-oglen ve akşam da ev yemeği yapan yerlerde sebze agirlikli beslenmeyi düşünüyorum.

Işe yarar mı, spesifik olarak yap dediğiniz bir şey var mı. Günde 8-10 saat uyurum herhalde. 5-6 saat kumsalda geçer. Kalan zamanda da yemek, oraya oraya gitme, evde dinlenme. Her gün yarım saat ip atlayayim diyorum yanımda götürücem yıllar önce çok faydasını görmüştüm.
0
sanguine
(26.07.24)
Göbeğe kilo almayı Prof. Dr. Ayşegül Çoruhlu'dan dinlemek lazım, bir de Prof. Dr. Canan Karatay da bahsederdi. Onların tavsiyeleri doğrultusunda hareket etmek lazım.

Göbeği eritmenin yolu sanırım insülin direncini dürtmeden beslenmekten geçiyor. Kahve zaten stres verir ve stres yağ toplar, gerek yok.

Meyvetle birlikte peynir yoğurt kefir türü bişeyler ye/iç. Meyve ile süt ürünü birbirini çok çok iyi dengeler, fakat meyveyi de ölçülü ye ki vücuda şeker yükü olmasın. Süt ürünü desteği de bir yere kadar çünkü.

3 öğün yeme 2 öğün ye ve acıktıkça ye. Her gün bir proteinin bir sağlıklı yağın mutlaka olsun, basit karbonhidratı da nispeten daha az tutarsan göbek gider bence.
0
muhayyer divan
(26.07.24)
Abi bak belki beklediğin cevap olmayacak ama olsun;
Senede tahminen 47-48 hafta calisiyorsun, geriye 4 haftan falan tatil.
Gerçekten rahatlaman gereken, keyfini cikarman gereken dönemi böyle mi gecirmek istiyorsun?
Bazen vücudun da biraz salmaya ihtiyaci var.
Keyfini çıkar yani, dikkat etmek istediğin şey varsa et ama tatilini de diyet yapıcam spor yapicam diye kendine işkence etme. Bugün herhangi bir insan sırf kalori sayarak rahatça haftada 0.75-1 kg verir.

Bolca uyu. Kitap oku, yüz, keyfini çıkar, rahatla. Döndüğünün ilk günü tekrar başla ne yapmak istersen.

Benim 13 yıllık spor hayatımda artık öğrendiğim budur, emin ol bunlari ben de düşündüm hep. Gerek yok.
0
logisticsmanager
(26.07.24)
Düşündüğün gibi bir sistem yok, göbeği küçültmek için atacağın her adım kolunun ya da kalçanın küçülmesine de neden olabilir, ayrıca 3 hafta yetersiz bir süre ama bahsettiğin şekilde beslenirsen bu kadar az kalori/karbonhidrat ve protein yokluğunda muhtemelen önce kaslardaki suyu atar bir miktar da kas kaybnı yaşarsın diye tahmin ediyorum, bu durumda göbeğin biraz daha belirgin olur ayrıca böyle işler tatilde olmaz tatilde her zaman aksama yaşarsın, ben bunu öğrendikten sonra tatilde %100 salmaya başladım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.07.24)
(18)

Kisinin memleketini sorup etiketi yapistirmak sizce dogru bisey mi?

Zetnikov
İlk zamanlar cok kiziyordum memleket soranlaraSimdi anliyorum ki cogu insan memleketine bakinca ortalama fikir sahibi olunabiliyorMisa A sehrinden gelenler genelde yalanciB sehrinden gelenler tutucu vs oluyor.Bu sekilde etiket yapistiran insanlarin memleket sormasina cok sahit oldumCok az da belki h
İlk zamanlar cok kiziyordum memleket soranlara
Simdi anliyorum ki cogu insan memleketine bakinca ortalama fikir sahibi olunabiliyor
Misa A sehrinden gelenler genelde yalanci
B sehrinden gelenler tutucu vs oluyor.

Bu sekilde etiket yapistiran insanlarin memleket sormasina cok sahit oldum
Cok az da belki hemseri cikmak icin soruyordur belki

Memlekete gore etiketi yapistirir misiniz yorumlariniz nedir
0
Zetnikov
(25.07.24)
yapıştırmam. çünkü bolca istisnalar oluyor
0
jelly bear
(25.07.24)
Memleket çok sorarım ama etiket yapıştırmak için değil. Hatta insanların bu amaçla memleket sorduğunu çok yeni öğrendim ve üzüldüm ben de böyle mi anlaşılıyorum diye :')

Ben muhabbet olsun, gidip gördüğüm bi yerse muhabbetini yapmak; görmediğim bi yerse de orayla ilgili bi şeyler öğrenmek için soruyorum çünkü coğrafya, şehirler vs ilgi alanım yani severim bu muhabbetleri.

Ha bi de yüz hafızam çok kötü olduğu için tanıştığım insanları memleketine göre pinliyip kafamda tutuyorum :d


edit: mesela ilkokul/lisede öğretmeninin meslek sormasının altında yatan amaçları da yıllaaar sonra, üniversite okurken falan öğrenmiştim ve şok olmuştum. Benim için gayet masum bir soruydu ve her okul döneminde severdim yani yeni gelen öğretmenin tanışmak için sıradan sorduğu soruları. Çok saf bi çocuktum, bundan rahatsız olabilecek arkadaşlarım olduğunu da fark etmemiştim ki sosyoekonomik olarak kötü bir sınıfta okudum ilkokulda :(
0
nundu
(25.07.24)
Farklı bölgelerin farklı kültürleri var bu doğru, sonuçta bir yerde yetişen insan "büyük oranda" oranın hayata bakışını farkında olarak ya da olmayarak ediniyor. Ancak aynı şehirde bile bir mahalle diğerini tutmayabiliyor. Sosyal statü, kişisel değerler vs. gibi şeylerin de etkisi var kuşkusuz. O kadar istisna var ki "memleket fikir edinmek için etkilidir" demek yanlış geliyor bana.

Ancak bazı meslekler bazı şehirlerde yaygın, şehirlerin ötesinde o şehrin belli bir köyünde yaygın hatta; bu kadar daralabiliyor kapsam. Onun için bu tip mesleklerde böyle bir yanılgı oluşuyor bence. Adam "X'liler" şöyledir diyor ama halbuki X'liler diye tanıdığı herkes birbirinin köylüsü. Haliyle çok benziyorlar ve o meslek içerisinde X'li birisi denildiğinde az çok fikir oluşuyor.

Ben sormuyorum, özel bir hissasiyetim de yok :D sadece merak etmiyorum.
0
akhenaten
(25.07.24)
Aklıma 'Var Bunlar' dizisindeki şu diyalog geldi:

- arkadaşım, kardeşim bak uzatmayalım olur mu? tamam mı? yani ben adanalıyım sinirlenince çok iyi bir insan olamıyorum
- ben de izmitliyim, sanayileşiyorum. ne ki şimdi bu!?


Dünyanın her yerinde vardır bu indirgemecilik. Tabii ki sağlıklı değil ama yapıyoruz.
0
sekizdokuzon
(25.07.24)
Etiket değil de az çok fikir sahibi olmak için öğrenmek isterim ama nerelisin diye sormam.

Örneğin çok belirgin bir olumsuzluk görmüyorsam üç şehrin insanına güvenirim.
0
hebanon
(25.07.24)
Bir de hayatımız boyunca onlarca kişiyle tanışıyoruz, çoğunu çok ayrıntılı tanımamıza, anlamamıza gerek yok. Öyle olunca da kaba bir sınıflandırma yapmak gerekiyor; cinsiyeti, memleketi, tuttuğu takım, burcu, boyu poşu vs. Genellikle insanla alakası olmayan izlenimler edinip sınıflandırıyoruz ama işte hayatımızı kolaylaştırıyor. Herkesi tanıyamaz, anlayamayız. İslevselse devam.
0
sekizdokuzon
(25.07.24)
Olumlu anlamda yapıştırırım :)
0
gabe h coud
(25.07.24)
Yapıştırmıyorum ama nereli olduğunu sorarım, bir fikir edinmeyi severim. Bu insanları kafamda sınıflandırmak için değil içinde büyüdüğü kültür üzerinden karakter yapısını az çok anlamak için yaptığım bir şey. Ben de dahil istisnalar çok çıkıyor. Artık eskisi gibi kendi içine kapalı kültür nerdeyse kalmadı.
0
muhayyer divan
(25.07.24)
Ünivetsiteye kadar saçma bulurdum, üniversiteden sonra anladım ki haklılık ve doğruluk payı var maalesef. Tabi ki istisnalar var ve memleket insanı kötü de yapmaz ama belli tipik özelliklere sahip olunuyor.
0
black holes in the sky
(25.07.24)
Eğer mikro milliyetçilik yapıyorsa ya da anne-babası o memleketten ilgili kişi doğmadan yaklaşık 10 yıl önce ayrılmadıysa memleket üzerinden ön yargılı yaklaşmak çok büyük oranda tutuyor. Aksi halde doğru tespit ihtimali çok düşük. Her halükarda burç sorup genellemekten çok daha akıllıca bir hareket.

Ek bilgi: kimseye memleketini sormam.
0
nawar
(25.07.24)
Ben hiç bilmem ki nerenin insanı nasıldır.
Bir etiket yapıştıramayacağım için de sormam ve önemsemem.

Kafamda bazı cümleler var mesela;
Konya insanı çok kapalı dindardır.
Kayserili kesin pintidir...

Bunlar bana çok garip geliyor, bir karakter yapısını bir ille bağdaştırmak çok saçma bilmiyorum.
Kimseye nereli olduğunu sormam.
Bana sorulunca da garip karşılıyorum ne bileyim ben İstanbul'da doğdum ve burada yaşadım, ailemin kütüğü bir yerde diye oralı mı oluyorum saçma. Bunu kabul etmiyorlar illa soruyorlar baban nereli, annen nereli o zaman diye. Bu ısrar ne.

Ben bir de il milliyetçiliği sevmem, bunlar övünülecek gururlanılacak ya da tersi utanılacak şeyler değil. Anlamıyorum bu konuyu kafam çok karışık.
0
mutekebbir
(25.07.24)
çok saçma bence de. ben de afyonluyum ama önünden geçmişliğim yok. kütük orada yani.
yalnız nedense erkekler pek bir meraklı ve hakim memleket konularına. işte atıyorum "sivaslı mı aaa onunla çalışılmaz" veya "antepli mi aman onlar hırsız oluyor" şehirleri attım da böyle muhabbetler çok duyuyorum.
0
neira
(25.07.24)
ben yapıştırırım. memleket karakter ve yaşam tarzı konusunda ipucu veriyor
0
abelardo
(25.07.24)
Taksiciler cok yapiyor tam lafi sokucaklar memleket soruyorlar once bakiyorlar arkan saglam mi ondan sonra boşalmaya başliyorlar sana
0
🌸Zetnikov
(26.07.24)
ben yapıştırırım ve genelde de tutar
0
mantarliborekk
(26.07.24)
Ben çorumluyum :D ve yeterince naif, düzgün bir insanım, küfür dahi etmem. Muhafazakar da değilim. Babam da öyle.

Ama memleketi söyleyince bi garip oluyor.
0
ananiyimioguz
(26.07.24)
@ananiyimioguz

bizim burada "senin yaptıgını corumlu yapmaz" diye bi söz var. nedenini bilmiyorum. aydınlatabilir misin?
0
🌸Zetnikov
(26.07.24)
@ Zetnikov, bir sürü varyasyonu olsa da aslında kayserilere sallayacakken çorumlulara da denk gelmesi olayıdır.

Genelde hikayede biri birine ufak da olsa ihanet ediyor, aldatıyor, hırsızlık veya düzenbazlık yapıyor. Sonra aynı adam kayseriliye denk geliyor. kayserili daha beterini yapıyor ve diyor ki "pü senin ben anon senin yaptığını çorumlu yapmadı be!"

çorum olarak biraz kırıldım açıkçası www.youtube.com

yani "çorumdan zaten adam çıkmaz onu anladık da senden de bu kadarını beklemiyordum" gibi bir anlam çıkıyor.
0
ananiyimioguz
(27.07.24)
(1)

Izmir de psikolog ya da psikiyatr onerisi

oscar
Annem 72 yasinda ve yalniz yasiyor. Son 3 4 yildir hastalik hastasi durumu bas gosterdi. Surekli bir sorun ariyor doktora gidiyor o sorun elenip yenisini kafaya takiyor. Bu durum icin psikolog mu psikiyatr mi uygun olur ? Isim onerir misiniz acaba ?
Annem 72 yasinda ve yalniz yasiyor. Son 3 4 yildir hastalik hastasi durumu bas gosterdi. Surekli bir sorun ariyor doktora gidiyor o sorun elenip yenisini kafaya takiyor.

Bu durum icin psikolog mu psikiyatr mi uygun olur ? Isim onerir misiniz acaba ?
0
oscar
(25.07.24)
Psikolog, ama eşzamanlı olarak insanlarla birlikte yaşayacağı imkanlar, ortamlar lazım ona. Yalnızlık insanı bu hale kolayca getirir, hele ki kadınları. Lütfen yalnız kalmayacağı imkanlar oluşturun.
0
muhayyer divan
(25.07.24)
(7)

Bulaşık makinesi temiz yıkamıyor

kibritsuyu
Ne söylediyse yaptım. Filtre temizlendi, pervaneler temizlendi, komple makine temizleyici ile makine temizlendi çıkış hortumu kat yaparsa olur denmiş, hortum kontrol edildi. Tuz koyuldu, parlatıcı koyuldu. Makine su ısıtıyor, deterjan alıyor, pervaneler dönüyor, su fışkırtıyor, bulaşıkları seyrek ko
Ne söylediyse yaptım. Filtre temizlendi, pervaneler temizlendi, komple makine temizleyici ile makine temizlendi çıkış hortumu kat yaparsa olur denmiş, hortum kontrol edildi. Tuz koyuldu, parlatıcı koyuldu. Makine su ısıtıyor, deterjan alıyor, pervaneler dönüyor, su fışkırtıyor, bulaşıkları seyrek koydum. Hala kirli çıkarıyor. Hem kirli, hem böyle buğulu gibi.

Nedir sıkıntısı, daha ne yapayım? Servis çağırdım 31 temmuz'a gün verdi. 1 hafta kullanmak zorundayım, daha ne yapayım? Var mı aklıma gelmeyen, sizin söyleyeceğiniz mucize bir çözüm?
0
kibritsuyu
(24.07.24)
su pompasının basıncı düşükse pervaneler döner ama dönen suyun basıncı bulaşıklar üstündeki kirleri sökmeye yetmeyebilir. yıkama esnasında kapağı açınca en üstlerden makinanın tavanından bol miktarda su damlıyor mu ?
0
orpheus
(24.07.24)
Servisi beklemekten başka çaren yok gibi. Bir kullanıcının yapacağı max her şeyi yapmışsınız.
0
sevilen progressive türkücü
(24.07.24)
Deterjan ve tuz (tuz veya parlatıcı) fazla gelmiş olabilir. Bizde de böyle bir şey olmuştu fazla koymuşuz, az koyunca düzeldi.
0
muhayyer divan
(24.07.24)
deterjanla da alakali olabilir. pril ve finish'ten asla memnun kalmadim, fairy disinda hicbir marka iyi yikamiyor bence. fairy'de hic kalinti olmuyor, ucuz denk gelince baska marka denedigime pisman oldum, fairy'den sasmam (reklam gibi oldu ama diil :)
0
in vino veritas
(24.07.24)
Just green tablet deterjan almistim kirli ve buğulu cikariyordu, finish quantum ultimate aldim duzeldi bulasiklar.
0
passive aggressive
(24.07.24)
Tuz uyarısı yanmıyordu, kirli çıkardı. Servis telefonda tuz koy dedi, tuz koydum yine kirli.

Deterjanım fairy. Ama renk renk olanı değil, jel kısmı sarı yeşil olanı.

Bu arada daha önce böyle bir sıkıntı yoktu, yeni başladı.
0
🌸kibritsuyu
(24.07.24)
pervaneler dönüyor ama bazen pervane içine bişeyler kaçıyor buda o küçük gözenekleri kapatıyor pervaneyi çıkartıp içini süpürge ile çekmek lazım bu aşamayıda yaptınız mı?

birde daha önceden yine aynı şekilde mi kullanıyordunuz kimisi bulaşığı hiç akıtmadan full makarnalı veya salçalı falan koyuyor, akıtmak lazım bulaşığı makinaya koymadan yoksa pis su ile yıkanıyor bulaşık ve kirli çıkıyor
0
eja
(25.07.24)
(13)

Gelecektekileri kıskanmak

ananiyimioguz
Normalde kıskançlık duygum pek yoktur ama nedense benden sonraki olaylara ben olmadan şahit olacak olanları kıskandığımı fark ettim.Mesela geçmişteki olaylara şahit olanları kıskanmıyorum. Çünkü aşağı yukarı neler olmuş biliyoruz tarihten. Tabi o zamanda orada olmanın verdiği deneyim başkadır belki
Normalde kıskançlık duygum pek yoktur ama nedense benden sonraki olaylara ben olmadan şahit olacak olanları kıskandığımı fark ettim.

Mesela geçmişteki olaylara şahit olanları kıskanmıyorum. Çünkü aşağı yukarı neler olmuş biliyoruz tarihten. Tabi o zamanda orada olmanın verdiği deneyim başkadır belki onu da kıskanan/imrenen vardır fakat sonuç olarak geçmişimize dair az çok bir bilgi var elimizde. Dünyanın oluşumu, evrim, insanlık tarihi, savaşlar vs.

Şimdiden geçmişe bakınca kendimi şanslı hissediyorum nedense. Çünkü diğerlerine göre daha fazlasını bilmek değişik bir haz veriyor. Mesela milattan önce 5000 yılında ölen var.

Kıyamam, yazık. Dünyadan haberi yok.

E ama belki bizim de yoktur ileriyi düşününce? Birinin 1000 yıl sonra, 10bin belki 100bin sonra bize tarihi eser gibi bakıp "kıyamam şu zamanlarda daha internetin ve yapay zekanın temelleri yeni atılmış. atalarımız ilk gezegeninden henüz çıkamamışlar bile" diyecek olması sinirlerimi bozuluyor, haksızlık değil mi ya?

Herkesin 1 tane ölümlü bir ömrü var, ben veya başkaları neden daha azına şahit oluyor da diğerleri daha fazlasını biliyor?

İmkanım olsa kıyamet olur mu olmaz mı bilmiyorum da, olacaksa onun son zamanlarında doğmak isterdim. Yani tüm insanlık bilgi birikiminin en fazla olduğu zamanda. O zaman daha mı sağlıklı bir yaşam olur, kaos mu vardır bilemiyorum tabi ama en azından dediğim gibi 0 dan 100 e bir sayı doğrusunda yaşayacaksa insanlık, şuan 5te miyiz 20de mi 50 de mi bilmiyorum ama en sonda olmak isterdim. Hatta mümkünse kapanışı ben yapayım :3

Bu size kötü hissettirmiyor mu?
0
ananiyimioguz
(24.07.24)
Bunları bazen ben de düşünüyorum ve 1 milyon yıl sonra yaşanacak gelişmeleri uçan arabaları falan düşündükçe bunlara şahit olamayacağım ve o zevki yaşayamayacağım için kendimi kötü hissediyorum. Umarım 450 yıl sonra Dünya'ya 17 futbol sahası büyüklüğünde bi göktaşı çarpar da medeniyet 1500 yıl geriler diye umut etmek beni kötü biri yapmaz :(
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.07.24)
Tam bir akademisyensin bence. Bilgiyi kıskanmak var onu biliyorum ama bu derecesi aklıma gelmezdi. Bilgiyi bu derece kovalamak, bu kadar fazla ciddiye almak ilk defa gördüğüm bir şey ve bu anca akademisyen kafasında olur.

Hayır kötü hissettirmiyor, benim yapım daha insana topluma yönelik şeyleri önemsiyor. Mesela dünyanın yuvarlak ya da düz olduğu tartışmalarını aşırı derecede saçma buluyorum, bunu araştırana kadar dünyanın iyiliğine, doğanın ve insanın iyiliğine çalışmalar yapılmalı diye düşünüyorum.

Herkes bir şeylere meraklanacak, bir şeyleri sevecek. İlerleme böyle oluyor.
0
muhayyer divan
(24.07.24)
@arbre'nin bahsettiği şey kıskançlıktan çok imrenmeye girer bence. Ölmüş kadın örneği hariç. Kıskançlık başka bir şeyi görüp beğenip edinmek tecrübe etmek istemek başka. Önce kıskançlık mı duyuyorsun yoksa imreniyor musun bunu anlamak isterdim. Benim bildiğim kıskançlıkta "onun olmasın benim olsun" düşüncesi var. İmrenmekte "benim de olsun" var. Hangisi?
0
muhayyer divan
(24.07.24)
Bende de var bu his. Hem teknolojik hem de tarihsel olaylar açısından gelecekte yaşanacak ve şahit olamayacağım olayları düşündükçe sinirim bozuluyor. Hatta hayata devam etme içgüdümdeki en büyük etken ölürsem kaçıracağım şeyler :D

Bunu yaşamayan insanı garipserim ben hatta, herkes yaşıyor diye düşünüyordum :)

Son dediğine istinaden de, yıllaaar önce bir soru görmüştüm, kırmızı butona basarsanız tüm evren yok olacak, basar mıydınız diye. O zaman niye basayım ya çok saçma diyordum ama şimdi olsa basardım sanırım :') kapanışı yapıp gidelim hissim baskın gelebilir :d
0
nundu
(24.07.24)
zaten olmus olacagim neyine kotu hissedeyim. kotu hissedebilmek icin hayaletimin ortalikta takilip hayiflanmasi lazim "ah ne guzel teknoloji ah ben bunlari kacirdim" falan diye. oyle bir sey olacagini sanmiyorum.
0
hot potato
(24.07.24)
Yaşamları daha da zor olacak.

-Artan nufus artışı tarım alanlarını azaltacak. Bu da herkesin yiyeceğe erişemeyeceği ya da hayat pahalılığı demek
-Konut sorunu olacak
-İklim değişikliği kaçınılmaz
-Su kaynaklarının yetersizliği

bir sürü sorun da beraberinde gelecek
0
ferenc
(24.07.24)
bunu kestirmek mümkün değil önümüzdeki 40-50 senede büyük bir dünya savaşı çıkıp ortalık toz duman olabilir. terör örgütleri nükleer silah üretecek seviyeye gelebilir. nufus artışı ve global ısınma nedeniyle büyük kuraklıklar buna bağlı büyük sorunlar çıkabilir ve medeniyetin ilerleme hızı hayal ettiğimiz gibi olmayabilir. bana kalsa insan ömrü şöyle 150-200 yıl olmalı. doğdun, okudun, iş meslek para kazandın derken emekli olduğunda zaten ömür bitiyor yaşamaya vakit kalmıyor. ömür 150+ sene olsa 60-70den sonra iş güç derdi olmadan yaşanacak 70 sene daha kalır.
0
orpheus
(24.07.24)
bana gelecek daha korkunc geliyor teknoloji, farkindalik vs ilerlese de. su anki super teknolojilerden ucak bile tatsiz bir ton prosedur derken hic de gorundugu gibi heyecan vermiyor. nufus, gida, enerji krizleri derken ucan arabadan zevk almam beklenemez:( 1 pessimist
0
ala09
(24.07.24)
Yahu tamam da ben her şey çok güzel olacak da onu göremeyeceğim demiyorum ki.

Sonuçta iyi de olsa kötü de olsa yaşanacakları göremeyeceğim. Taşa mızrağa da dönsek, kuraklıkla da boğuşsak, beyinlerimizi bilgisayara da aktarsak veya başka gezegen ve galaksileri de görsek, bilemeyeceğim.

Ona bakarsanız hiç elektriğin bile olmadığı zamanda köyde doğup ölen için hayat çok güzeldi belki. Belki elektrik geldi makinalaşma başladı mertlik bozuldu. Bunun sonu yok ki. Her kuşak bir sonrakini kötü görebilir. İnsanını da, gidişatı da.

Derdim o değil, derdim, ben şu ana ve geçmişe az çok hakimim ama geleceğe hakim değilim. 1000 sene sonra ortam wall-e deki dünyaya bile dönmüş olsa, oradaki adam bu geçen 1000 senede neler olduğunu bilecek, ben bilemeyeceğim. (tabi büyük bir felaket, savaş, dünya dışı müdahale olmadığını varsayıyorum) Bizim ne eksiğimiz var gelecekteki adamdan ya bak yine sinirim bozuldu. Veya bizden öncekilerin ne suçu var adam belki medeniyet görmedi, ev görmedi, araba görmedi, elektrik veya teknoloji görmedi. Uçmadı belki hiç hayatında.

Yani evren veya canlı yaşamı diye bir film var diyelim, hepimiz başında ortasında bir yerinde çıkıyoruz.

En sonu görenler, aynı zamanda baştan sona her şeyi "biliyor" olacak. O bilme eylemi ile benimkinin aynı olmayacağı kesin. O işte sinirimi bozuyor.

En sonunda bu dünya boş önemli olan öbür dünya deyip tasavvufa yönelicem, ben de afyonumu alıcam az kaldı sdfjsg

Derdim ölümsüzlük de değil bu arada. Ölüm bence yaşamı anlamlı kılıyor. Ama işte ileriyi bilmemek rahatsız ediyor.

Keşke ölünce kenarda izleme yeri olsa. Gerçi öldükten sonra bir şey olacağını sanmıyorum boşuna kendimizi eğlemeyelim de bari şu vücudu dondurup çözme işlemi başarılı olsa da 50 yılda bir 1-2 gün uyandırılıp tekrar dondurulsam. O arada ne olmuş ne bitmiş araştırmış olurum. Gerçi kişisel tatminlik dışında bu bilgiyi ne yapıcam? Ona yaşamak mı denir? Sanırım içimizdeki ego ve tanrı olma iç güdüsünün bir parçası bu her şeyi bilme isteği.
0
🌸ananiyimioguz
(24.07.24)
gelecekte dünyayı korkunc şeylerin beklediğini düşünüyorum. kıskanmak değil üzülüyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.24)
herkes böyle hissediyor sanıyordum +7

Kıyamet diye bişi yok ama olsaydı onu görmek istemezdim, oeh gerek yok o kadar
0
abuzer
(25.07.24)
abi pardon da daha günümüzdeki tüm olanakları, teknolojilerin hepsini kullanamıyorsun ki 300-500 sene sonrasına göz diktin :)
0
kumandanim
(25.07.24)
aksine gelecekteki insanlara zavallı, bahtsız insanlar gözüyle bakıyorum. x ve y kuşağının muhtemelen hayatın en güzel zamanlarını yaşadığını düşünüyorum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.07.24)
(3)

ayağın dış üst noktasında aniden beliren kramp atakları

yanlishayvan
sol ayağımın en dış kısmında kramp atakları oluşmaya başladıçok sık olmamakla beraber gün içinde belki 5-10 kez yaşıyorumkasılmalar ağrı verici ve takriben 5-6 saniye sürüyordaha evvel bu tarz bir şeyden mustarip ola var mıdıralakalı alakasız bilgi: iş masa başı, ayakkabı da nike air max, rahat bi m
sol ayağımın en dış kısmında kramp atakları oluşmaya başladı
çok sık olmamakla beraber gün içinde belki 5-10 kez yaşıyorum
kasılmalar ağrı verici ve takriben 5-6 saniye sürüyor

daha evvel bu tarz bir şeyden mustarip ola var mıdır

alakalı alakasız bilgi: iş masa başı, ayakkabı da nike air max, rahat bi model
0
yanlishayvan
(24.07.24)
magnezyum eksikliği yapabilir. fazla kahve içiyorsan magnezyumu azaltıyor.
0
ferenc
(24.07.24)
Ne kadardır devam ediyor bilmiyorum ama günde 5-10 kez yaşamak tuhaf geldi, fizik tedavi veya nöroloji bakabilir, önce fizik tedaviye git, ağrıyla önce onlar ilgileniyor sanırım.

Somut bir şey çıkmazsa magnezyum eksikliğidir. ferenc +1
0
muhayyer divan
(24.07.24)
Kas kasılma mekanizmasında rol alan başlıca etkenler kalsiyum sodyum ve potasyumdur, magnezyum eksikliği de krampa neden olabilir ama 47 bin derecelik hava sıcaklığı aşırı terleme ve su kaybı nedeniyle oluşabilecek su-elelktrolit dengesizliğini düşününce bence asıl problem sodyum kaybı olabilir. Günlük 1 adet maden suyu tavsiye ederim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.07.24)
(9)

Kiracılara sorum var...

magni
Ev sahibiniz, oturmakta olduğu evinin kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacağını ve şu an sizin kirada oturduğunuz evine dönmek istediğini söylerse;1. Durumu anlayışla karşılayıp başınızın çaresine bakacak yolları araştırmaya mı geçersiniz?2. "Çıkmıyorum. Sen kendi başının çaresine bak, istersen ver ma
Ev sahibiniz, oturmakta olduğu evinin kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacağını ve şu an sizin kirada oturduğunuz evine dönmek istediğini söylerse;

1. Durumu anlayışla karşılayıp başınızın çaresine bakacak yolları araştırmaya mı geçersiniz?

2. "Çıkmıyorum. Sen kendi başının çaresine bak, istersen ver mahkemeye." mealinde bir tavırda mı olursunuz?
0
magni
(24.07.24)
Kesinlikle 2, sadece daha kibarca paylaşırdım. Kira bir ticarettir, sözleşme yapılır, bunları başta düşünmeliydi. Kentsel dönüşüm için kira yardımı alacak, kendisi de çıksın kiraya sizi zor durumda bırakacağına. Mahkeme kararı olmadan kesinlikle çıkmayın, ev sahibi dürüst olmayabilir.
0
ZZ
(24.07.24)
eğer amacının beni evden çıkartıp, daha pahalıya yeni kiracı bulmak olduğunu düşünürsem hayatta çıkmam. ama gerçekliğinden eminsem ve evi kentsel dönüşüme girecekse, 3-5 ay ister yoluma bakarım.
0
gitdaddy
(24.07.24)
@ZZ @gitdaddy Evin yıkılacağı kesin. Ortada bir blöf durumu yok yani.
0
🌸magni
(24.07.24)
1.5

ortasını bulup 1-2 ay zaman isteyip taşınma masrafları ile ilgili pazarlık ederdim.
0
biravekahve
(24.07.24)
Blöf olmadığına eminsek madem ne sen madur ol ne ben madur olayım der güzel bir pazarlıkla yeni ev bakarım
0
cilekli pasta
(24.07.24)
Kentsel dönüşüm kapsamında yıkım olacaksa size imzalı bir şeyler gösterebilir. Bu durumda ben boşaltırdım. Eğer göstermezse aptal yerine koyuyordur besbelli, böyle yapanla da ben uğraşırım.
0
akhenaten
(24.07.24)
Kiracısı ne zaman taşınmış kaç aydır oturuyor o önemli.

Eğer çıkmama hakkım varsa 2'yi yaparım ama doğru söyleme ihtimali vardır, iç işlerini bilemem, sert davranmam.
0
muhayyer divan
(24.07.24)
İyi niyetle yaklaşır ama hakkımı da yedirmemeye çalışırdım.
Aklıma ilk gelen taşınmanız karşılığında ev sahibinden para istemeniz. Bunu bir "şantaj parası" gibi düşünenler var, öyle düşünmeyin.

Bu ev değişikliğinin size olacak maliyetinin %70'ini ondan talep ederdim (bir yıllık kiranın da farkı. Mesela 10 bine oturuyorsanız ve yeni evler 20 bin liraysa ayda 10 bin lira fark var)
10 binden 20 bine kira için;
15 bin lira nakliye parası + 20 bin lira emlakçı parası + 120 bin lira bir yıllık kira farkının %70'i olan 108 bin lirayı talep ederdim. Ona da bu parayı nasıl hesapladığımı anlatırdım.

Sonuçta kentsel dönüşüm denen şey birkaç haftada olmuyor. Aylardır böyle bir şey olacağının farkında. Ayrıca kentsel dönüşüm yapılsın diye büyük ihtimalle oy verdi, evi yeniden yapılınca müthiş değer kazanacak. Yani bu işten karlı çıkacak kişi o. Zaten (yanlış bilmiyorsam) 60 bin lira kira yardımı alacak devletten, bunun üzerine 50 bin lira daha ekleyip size ödeme yapsın ve evine geçsin.

Buna yanaşmazsa, bu konuda ters konuşursa "kusura bakmayın, taşınabilecek maddi gücüm yok" deyin. Sohbeti uzatmayın.

Not: Bütün bu dediklerim eğer siz 2-3 yıllık kiracıysanız geçerli. Eğer daha evi bu yıl tuttuysanız kesinlikle çıkmayın. Siz masraf edip karar verip kendinize orada bir hayat kurdunuz. Değiştirmeyin. İlle o evde oturmak istiyorsa az önce dediğimden daha fazla para versin size.
0
michael_knight
(24.07.24)
tek evi oysa zaten ihtiyaçtan tahliye davası açabilir. boşuna ayak diretmenin manası yok. benzer durum için 1den devam ettik.
0
elorelia
(25.07.24)
(4)

Sokak hayvanları kanununu uygulamamak?

norules
Yeni sokak hayvanları kanununu bazı belediyeler uygulamazsa bu durumun bir karşılığı olacak mıdır acaba? "Biz uygulamayacağız" deyince bu mümkün olabilecek mi?
Yeni sokak hayvanları kanununu bazı belediyeler uygulamazsa bu durumun bir karşılığı olacak mıdır acaba? "Biz uygulamayacağız" deyince bu mümkün olabilecek mi?
0
norules
(24.07.24)
Ben bizzat savciliga suç duyurusunda bulunmayi düsünüyorum bu kanunun verdigi yetkiye dayanan bir yurttas olarak.

Büyük sehirlerdeki bu tarz bireysel sikayetler muhalif belediyelere ciddi yük getirecektir, getirsin de.
0
Yourcousinmarvinberry
(24.07.24)
Köpeklerin "uyutulması" hekimlerin insafına bırakılmış deniyor ama ben öyle olduğunu sanmıyorum. Alttan alta hekimlere baskı uygulanacaktır ve bunu çok yüksek ihtimalle para ödülü vererek yapacaklardır diye düşünüyorum, hani "ayda şu kadar köpek uyutan şu kadar ödenek alacak" gibi bir şeyler yapacaklar gibime geliyor.

Belediyelerin kaçı bugüne kadar sokak hayvanları kanununa harfiyen riayet etmiş, kaç on yıldır uygulanması gereken "her binanın altında mutlaka daire sayısınca otopark yapılması" kuralını bile rüşvet yiyerek uygulamadılar. Bilmiyorum çok karışık iş. Uyanık olmak lazım.
0
muhayyer divan
(24.07.24)
Topu tamamen yerel yönetimlere attıkar.

Sokaktan toplamayan belediye ve yetkiliye ceza öngörülmüş. Ama uyutulması kararı belediyede oluşturulacak kurula bırakılmış.

Örnek olayda A partisinden olan belediye toplanan köpekleri uyutmaz. Çok sayıda köpeğin bakımını üstlenirken B partisinin yandaşları gidip barınaklardaki olası "korkunç" şartları çekip medyaya servis eder.

B partisinin belediyesinde kurul kararıyla birçok köpek gerekli ortam hazırlanıp özel şartlarda uyutulacağından görüntülenmesi mümkün olmayacak.
0
hebanon
(24.07.24)
Referandum yapılsa halkın %80'i sokak köpeklerinden şikayetçiyim der. Chp seçmeni olarak sokak köpeklerini toplamayan belediyeyi bizzat ben şikayet ederim. Sabahları evden dışarı çıkamıyorum sokakta ordu gibi dolaşıyorlar, yeter artık.
0
HellKeePer
(24.07.24)
(6)

Birtakım soru işaretleri

the man with no name
arkadaşlar bir süredir kafam çok karışık.bu ay kirama zam gelecek ve maaşımın yarısından fazlasını kiraya vermek durumunda kalacağım. 37 yaşındayım, istanbul'da tek yaşıyorum. maaşıma ara zam da almıyorum. aile evinde de kirayı ben ödüyordum ve yaklaşık 15 senedir kira ödüyorum. ekonominin gittikçe
arkadaşlar bir süredir kafam çok karışık.

bu ay kirama zam gelecek ve maaşımın yarısından fazlasını kiraya vermek durumunda kalacağım. 37 yaşındayım, istanbul'da tek yaşıyorum. maaşıma ara zam da almıyorum. aile evinde de kirayı ben ödüyordum ve yaklaşık 15 senedir kira ödüyorum. ekonominin gittikçe kötü olmasıyla birlikte her şeyden kısmaya başladım. çok bunaldım artık. kaç senedir bir tatil bile yapamadım. şu anda tüm borçlarımı ödedim. ancak herhangi bir birikimim de yok. çok şükür kimseye minnet etmeden bu zamana geldim.

hiç evlenmedim, evlenmeyi düşünmüyorum. tek başıma zor geçinirken evlilik sorumluluklarının maddi anlamda altından kalkamayacağımı düşünüyorum. ama kime soru işaretlerimden bahsetsem, evlenmen lazım deyip duruyorlar. ailem ve kardeşim kendi evimize taşındı bu sene ancak onlarla birlikte olduğumda geçmiş travmalarım tetikleniyor ve asla huzurlu olamıyorum. babamla da aram iyi değil.

köyde yeni yaptırdığımız bir ev var, uzaktan çalışıyorum ve oraya taşınmayı ciddi ciddi düşünmeye başladım. ancak köyde insan sayısı az ve kış şartları çok zorlu oluyor. ben taşınınca kesin annem ve babam da yanıma gelmek ister. bir yol arkadaşı olmadan tek başıma köyde kafayı yemekten de çekiniyorum. şehirde de yalnızım ancak aynı şey değil elbette.

iş değiştirmeyi düşünmüyorum, beş sene olacak. iş konusunda potansiyelimi kullanamamaktan ötürü epeyce köreldim de. gittiği yere kadar kafasına girdim.

sonuç olarak sizce ne yapmalıyım?

1- köye taşınmalıyım.
2- aile evine dönmeliyim.
3- ev arkadaşı almalıyım. (37 yaşından sonra buna adapte olmak konusunda şüpheliyim.)
4- ek işlerle gelirimi artırmayı deneyerek kira ödemeye ve bir başına nispeten mutlu olduğum hayatı sürdürmeye devam etmeliyim.
0
the man with no name
(24.07.24)
hocam yalnızlık insanda bağımlılık yapıyor. bu yüzden ne aile ile ne de bir ev arkadaşı ile rahat edemezsiniz bu yaştan sonra. daha düşük kiralı bir ev bulamayacaksanız tek çözüm ek iş vs. ile gelirinizi artırmak olacak. ya da 6 ay (maaşa zam alana kadar) kredi kartına abanıp sadece asgarisini ödeyeceksiniz. ama sonrasında bunun sarmalından çıkmak da zor olur.
0
shadowfollower
(24.07.24)
Bu iste calismaya devam edin. Koye gecici olarak gidin bakalim nasil oluyor, 15-20 gun kalin. Internet iyi olabiliyor mu? Simdilik telefondan idare edersiniz. Bunun disinda nasil bir is gecmisiniz var, neye, nasil deger katabilirsiniz bilemiyorum ama bu durumdan cikis plani yapsaniz iyi olur diye dusunuyorum. Ekonomik durumlara, gundeme cok odaklanmayin, can sikmaktan baska birseye yaramiyor. Istanbul'da ortalama bir kiranin iki katindan cok fazla kazanan insanlar var. Yanlis anlasilmasin bunlarin bir kismi tabii onemli isler yapsa da, cok siradan sayilabilecek islerde de gorece yuksek paralar kazanilabiliyor.
0
mbond
(24.07.24)
kiralarin nispeten daha ucuz oldugu ama köy gibi kirsalda da olmayan bi yere tasinabilirsiniz. hem köydeki gibi ailenizin yaniniza gelme ihtimali olmaz hem de sosyal anlamda izole bir yerde de olmazsiniz.
0
mamu
(24.07.24)
mamu +1

Bir de bence kendine uygun biri olduğu takdirde evliliğe niyet etmek, amacının çocuk sahibi olmak değil hem duygusal hem sosyal hem de maddî anlamda birbirini beslemek olduğu bir evlilik yapmayı gündeme almak uygun olabilir diye düşünüyorum.

Herkes ekonomiden o kadar etkilendi ki artık nerdeyse herkes tek başına kirada yaşayamaz oldu, birine ekonomik anlamda ihtiyaç duyuyor. Bu faydayı duygusal alana da taşımak mümkün, madem yaş da kemale eriyor bence gecikmemek bile lazım, ama bunu "hemen birilerini bulmalıyım" kafasıyla değil de, "ben niyetimi ettim, doğru düzgün sohbet edebildiğim, değerli bulduğum ve beni değerli gören biri olursa ne âlâ" kafasıyla yapmak şartıyla. Çünkü birdenbire arayışa girince insanın gözü körleşebilir, bazı kadınların anasının gözü olması sebebiyle niyetinin evlilik olduğunu çaktırmak bile yanlış olabilir, kendini korumaya almak açısından.

Bence @mamu'nun dediği güzel, ek iş tamam ama o da nereye kadar, ev arkadaşına da çok sıcak bakmıyor gibisin ki haklısın da... taşınmak maliyetli bir iş olmasa küçük yer fikrine katılıyorum.

Anafikir: Yalnızlığa alışma demeye çalışıyorum. Alışma, sonra birileriyle bir arada olmak gerektiğinde çıldırma noktasına gelirsin, son derece ciddiyim.
0
muhayyer divan
(24.07.24)
evlen diyenler çıldırmış olmalı, bu ancak bir insanı daha da dibe sürükler. lütfen kale alma. aynı yaşlardayız, bizim nesil için evlilik sosyal ölüm demek artık. etrafında eminim boşanan çok vardır, onları örnek göster gerekirse. şahsen tüm boşananlara minnettarım, biz bekarlar üzerindeki baskıyı hafifletiyorlar bir nebze.

onun dışında mamu +1 ya da köy evi ama ailene gelmemelerini söylemek. o da nasıl olur bilmiyorum ama.
0
titanyum22
(24.07.24)
bul bir can yoldasi giderlerini bölüs. evlenirsin, evlenmezsin o senin bilecegin is. evlilik de öcü degil. ben evlenmeden de ayni kirayi ödüyordum, evlendim gene ayni kirayi ödüyorum ama gelir x2 oldu.


zam isteme sansin yok mu? ben bu kadar gecim sikintisi yasarken isime konsantre olamiyorum, isimi de seviyorum ve benden daha iyi verim alabilmenizi isterim. yeterince uzun zamandir da calisiyorum ve zam istiyorum de sefine. bir %40 zammi cakmislar sana. zaten yeni eleman degilsin, o sebeple maasinin erimesi kacinilmaz. ayni yarde 5 yil calisan eleman, 5 yilda 3 is degistirenden daha az kazanir. bu her zaman böyledir.

mamu+1 demek istiyorum ayrica.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.07.24)
(5)

Yumurta / sperm donduran var mı?

nhk ni youkosu
Aşağıdaki şu başlığı görünce aklıma geldi. https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1587311/aileden-ve-etraftan-gelen-cocuk-yapin-baskilari-uzerineBizde çocuk baskısı yok ama bir noktada istiyoruz gibi, ama henüz hayatımız oturmuş değil. Yani Türkiye'de olsak oturmuştu ama onu bozup İngiltereye geldik ve b
Aşağıdaki şu başlığı görünce aklıma geldi. www.eksiduyuru.com

Bizde çocuk baskısı yok ama bir noktada istiyoruz gibi, ama henüz hayatımız oturmuş değil. Yani Türkiye'de olsak oturmuştu ama onu bozup İngiltereye geldik ve birkaç yıl durumu toparlayıp alışma veya dönme ile geçer.

34(e) 32(k) yaşlarındayız. Eşimin bazı arkadaşları 35'e doğru yumurtalarını dondurmuş(onlar evli değil), ileride çocuk yapmak isterse gençken saklanmış şeylerden yapılıyormuş sağlık açısından daha iyi sanırım. Bu nedir yaptıran var mı? Tüp bebek tarzı bişey mi oluyor bu?

Bayağı da masraflı bir şey gibi ama eksi bilmemkaç yüz derecede saklanıyor tabii.

edit: hani bunu yapınca ileri yaşların getirdiği genetik bozuklukları falan bypass mı etmiş oluyoruz?
0
nhk ni youkosu
(24.07.24)
Ben yumurtalarımı dondurdum. Sanırım 25 yaşındaydım dondurduğumda. O zaman bazı şartlar vardı sağlanması gereken, onlar sağlanmazsa “ben dondurmak istiyorum” dediğinizde dondurmuyorlardı. Belki değişmiştir şimdi, kaç sene geçti.
İşte yumurtalar dolapta saklı, ben de yıllık kirasını ödüyorum.

Evlenirsem bir gün direkt oradan alıp tüp bebek deneyebilirim, doğal yollardan deneyip hamile kalamazsam.

Genetik bozukluğu bypass etmek konusunu hatırlayamıyorum ama zaten kadınlar her yaşta sağlıklı ve yeterli sayıda yumurta üretemiyor. Rezerv gitgide azalıyor. Bunu bypass etmiş oluyorsunuz.
0
irene
(24.07.24)
arkadaşım dondurdu hatta yakın zamanda konuştuk detayları. hatırladıklarımı yazayım. evli olanlar hem yumurta hem sperm veriyor, embriyo şeklinde saklanıyor. 5 yıla kadar süresi deniyor ama sonra uzatılabiliyor. yeterince yumurta alınamayabiliyor ilk seferde, o durumda birkaç ay gitmek gerekiyor. tek seferde hallolacağı senaryoda bir regl döngüsü sürüyor işlemler. önce hormon veriliyor 2 3 hafta, sonra anesteziyle yumurta alınıyor. tek seferde çok yumurta alınabilmişse yan etki olarak ödem yaşanıyormuş yumurta alınma işleminden 2 3 gün sonra. regl ödeminden çok daha yoğun ve rahatsız ediciymiş. kendi kendine geçiyormuş ama bazen hastanede yatılması gerekebiliyormuş bu durumda.

embriyolar 2li olarak tüpler içinde saklanıyor. çözdürme işleminde 2. embriyo da çözülüyor haliyle, bazen bozulma oluyor testle bakılıyor bozulma olmazsa geri konuyor dondurucuya.

embriyo yerleştirmede her zaman tutmayabiliyor tabii, her yerleştirme işleminde ekstra ücret veriliyor.
0
pide
(24.07.24)
yumurta dondurma söyle oluyor. ilac tedavisine basliyorsunuz ve size bir ay boyunca birden fazla yumurta olgunlasacak kadar hormon veriyorlar. bir ay sonunda bu yumurtalar toplaniyor ve donduruluyor. bazi kadinlar bir ayda 10 yumurta olgunlastirirken bazisi 28-30 tane olgunlastirabiliyor. bunda doktorlarin etkisi olamiyor.

toplanan yumurtalar da iki sekilde dondurulabiliyor. döllendirilmeden ya da döllendirilerek.
aradaki fark su, döllendirilen yumurtalarin daha sonra rahimde tutunma sanslari cok dah a yüksek. yanlis hatirlamiyorsam, döllenmeden dondurulan yumurtalarin daha sonra döllendirilince rahme tutunma ihtimali her yumurta icin sadece %20 iken, döllendirilip dondurulmus yumurtada bu oran %50 civari.

yumurtayi döllendirmek de kendi icinde sorunlarla geliyor. eger seneler sonra esinizden ayrilirsaniz döllenmis yumurtayi kher ülke kullanmaniza izin vermiyor. mesela avusturya izin vermiyor ama ab icinde bunu egale etmenin yollari var. mesela avusturya'dan danimarka'ya yumurtalarin transferini isteyip, islemi danimarka'da gerceklestirebiliyorsunuz. türkiye icin böyle bir imkan oldugunu zannetmiyorum.

sizden 15 yumurta toplandiysa bu 15 tane cocugunuz olabilecegi anlamina gelmiyor yani. genelde 15-16 yumurta toplanan kadinlarin anca 1 ya da 2 tanesi olgunlasabiliyormus rahimde.
bir arkadasim bir ay boyunca ilac aldi. sadece 9 yumurta toplayabildiler. hepsini döllendirmeyi denediler.sadece ikisi döllenmis, o ikisi de ama rahme tutunamadi. yani elde var 0/9.


bu yöntem genetik taramayi kapsamadigi icin dogacak cocugun genetik bozuklugu olmayacagini size garanti etmez. sadece genc yasta yumurta ve sperm daha kaliteli oldugu icin o riski birazcik azaltir.
üstelik kadinin yasi da döllenmis yumurtadan basari alinip alinmayacagini etkiliyor. yani, yumurtayi dondurduk nasilsa oh 45 yasimi bekleyeyim, gibi düsünceler varsa o is yas, diyeyim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.07.24)
Şimdi işin şu tarafları da var:

Tamam dondurursun ve kafana göre bir zamanda çocuk sahibi olma yoluna girersin ama, bebek doğduğunda anne baba olarak kaç yaşında olacaksınız, ekonomik ve biyolojik olarak hâlâ yeterli imkanlara sahip olacak mısınız bunlar var. Ayrıca bebeğin İngiltere'deyken doğması ona ayrıca bir vatandaşlık kazandıracaktır diye tahmin ediyorum, bu avantajı bozmamak daha doğru olur gibi geliyor bana.

Bir de, ağır stres altında olmayacağımızın garantisi hiçbir zaman yok, olmaz da. Mutlaka çocuk istiyorsanız bence daha fazla durmayın, hemen niyetlenin çünkü ne zaman tutacak ne zaman doğacak, zaman içinde kim bilir neler olacak, dünya rahat durmuyor artık...

(Bunlar kesinlikle anne olmak istemeyen bir kadının fikirleri)
0
muhayyer divan
(24.07.24)
evli olunca yumurta değil embriyo dondurma yapılıyor.
genelde 10-15 yumurtadan 2-4 sağlıklı embriyo elde edilebiliyor. bunların da tutma ihtimali ayrı bir konu.
genetik test için de ayrıca para isterler.
çocuk istiyor musunuz iyice değerlendirip eğer gerçekten istiyorsanız fazla geciktirmeden çocuk yapmanızı tavsiye ederim.
zira büyütmek gerçekten zor. embriyonun genetiği bir yana anne yaşı ile ilgili ilerledikçe artan başka konular da var diye biliyıorum, otizm gibi. ama emin değilim. bunu araştırabilirsiniz.
bir yaştan sonra çocuk iyice zor olabilir.
0
princess eugenie
(25.07.24)
(4)

Geceye 2 soru bırakıyorum

ananiyimioguz
1- Hayvanlar birbirlerine isim takabiliyorlar mı? Yoksa genelde ortalığa sesleniyorlar da gelen geliyor.. şeklinde mi davranıyorlar?Sanırım her yunusun bir ses imzası varmış ona göre tanıyorlarmış. Veya şempanzeler belli sesler çıkararak belli kişileri kastedebiliyorlarmış.Ama başka bir örnek bulama
1- Hayvanlar birbirlerine isim takabiliyorlar mı? Yoksa genelde ortalığa sesleniyorlar da gelen geliyor.. şeklinde mi davranıyorlar?

Sanırım her yunusun bir ses imzası varmış ona göre tanıyorlarmış. Veya şempanzeler belli sesler çıkararak belli kişileri kastedebiliyorlarmış.

Ama başka bir örnek bulamadım. Şempanze ve yunuslarda bilinç düzeyi iyiymiş diyebilir miyiz?

2- Sizce atalarımız dil gelişmeden önce birbirlerine etiket takabiliyorlar mıydı? Gerçi anlamsız ses ve hareketler de bir dildir ama ilk başlarda nasıl anlaşıyorlardı bilen veya tahminde bulunacak var mı?

Yani şöyle bir dönem geçirmiş olmamız olasıdır değil mi? www.youtube.com

Yoksa sesler yerine herkesin bir işareti vardı da ona göre mi çağırıyorlardı? Yani mesela nah yapınca biri geliyor, yumruk yapınca başka biri geliyor... gibi.
0
ananiyimioguz
(24.07.24)
Hayvanların enerji okuduklarını biliyoruz, kediler köpekler kuşlar atlar büyük ve küçük baş hayvanlar, vs vs. Ses okuyanlar da var (ses de bir enerji elbette) koku okuyanlar da var (köpekler) filan. Mutlaka Kızılderililer'deki gibi isimlendirmeler olmuştur diye düşünüyorum. Oturan boğa, demir ayak :)

Bence bütün hayvanlardaki bilinç düzeyi insanlardaki bilinç düzeyleri gibi. Aynı grupta, ufak farklılıklar var.
0
muhayyer divan
(24.07.24)
papağangillerin her bir yavru için farklı tonda ses çıkardıklarını anlatan bi belgesel izlemiştim.
0
sinek kral
(24.07.24)
İlk konunun uzmanı değilim ama mantıken hayvanların hepsi için ortak bir şey olmasa gerek. Sonuçta bireysel yaşayanlar var, toplu yaşayanlar var, ciğerlerinden çıkan havayla ses çıkaran var, ses dalgaları yoluyla iletişim kuran var, hatta kimi türler biyokimyasal salgılarla iletişim kuruyor. Örneğin Yunus ve şempanzelerden bahsetmişsiniz. Bunlar birbirlerinden her açıdan farklı canlılar.

Ses tonları etkili olabilir, temas ve bakışmalar etkili olabilir. Eminim bunların her birinin ayrı ayrı ya da bir arada bulunduğu iletişim yöntemleri vardır farklı türlerde. Ya da doğrudan birey-birey iletişimi olmayıp daha çok alarm seviyesinde topluluğu harekete geçiren sinyallerle birey-topluluk iletişimini sürdüren de vardır. Bu durumda isme zaten gereksinim yok.

Demek istediğim "hayvanlar" diye bir genelleme üzerinden konuşmak yanlış olur.

2. Soru hakkında daha fazla şey söyleyebilirim. İletişimin ötesinde, konuşma dilleri kültürel bir üretim, dolayısıyla insanın soyut düşünme yeteneği kazanmasıyla doğrudan ilişkili. İnsanların yaklaşık olarak kompleks bir dil geliştirecek yetkinliğe ne zaman ulaştıklarıyla ilgili birkaç şey söylenebiliyor.

En önemli kıstaslar taş alet teknolojilerindeki gelişme. Bilinen en erken taş aletler Lomekwi kültürü diye adlandırılan bir grupta 3.3 milyon yıl önce ortaya çıkıyor. Bunun ardından 3 milyon yıl önce Oldowan endüstrisi denen alet teknolojisi geliyor. Bu iki grup taş aletin üretimiyle ilgili deneyler var. Taş alet yapmayı bilmeyen insanları bir odaya alıyorlar ve odaya bir ödül koyuyorlar. Odada taşlar da dahil çeşitli materyaller var. ve modern insanlar ödüle ulaşmak için bu taşları kullanarak Oldowan aletlere benzer kaba taş aletleri o odada icat edebiliyorlar. Bunun için ekstra bir şey öğrenmeye ihtiyaç duyulmuyor.

Ancak 1.95 milyon yıl civarında aşölyen taş alet teknolojisi gelişiyor. Bunlar taşların önlü arkalı olarak yontulup çift yüzeyli, planlı şekillendirildiği aletler. Haliyle bir uzmanlık ve öğrenme süreci gerektiriyorlar. Bu noktada artık temel şeylerden ziyade sofistike bir kültürel aktarım sürecinin başlamış olduğu görülebiliyor.

Dilin kendisi de pek tabi ki komple bir paket olarak gelemez. Her şey gibi bir gelişim süreci olduğunu varsaymak en akla yatkın durum. İsimler de bu gelişim sürecinin bir noktasında ortaya çıkıyor haliyle. Ancak süreç bir gün önce dil yoktu, bir gün sonra artık dil var denemeyecek kadar geniş bir geçiş sürecini de içeriyordu. Haliyle isim takmayı da pekala doğrudan dilin varlığıyla ilişkilendirebilirsiniz. Dil öncesi isimler, dil sonrası isimler diye ayırmak açıklaması güç başka sorulara yol açacaktır. Bunun yerine bilgisayar programlama dilleri gibi daha temel seviyelerdeki dillerden ve daha kompleks dillerden bahsetmek daha düzenli bir kategorilendirme olur.

Ancak atalarımızdan kastettiğiniz şey de önemli. Doğrudan homo sapiens özelinde konuşacaksak büyük olasılıkla daha en baştan itibaren yetkin şekilde sözlü iletişim kurabiliyorduk. Çünkü yukarda anlattığım taş alet teknolojilerini geliştirenler sapiens değil. Lomekwi ve Oldowan aletler için habilis ve kenyantropus en olası seçenekler. Aşölyen aletleri ise erektus geliştiriyor ve sonrasında neanderthaller tarafından üretimi de yaygın biliniyor. Daha sonrasında ise bunu daha kompleks mousteryen aletlerin yapımında öncül olarak kullanıyor neanderthaller. Bilinen en erken sapiensler ise 300.000 yıl önceye ait. Haliyle sizin hangi kısmı sorduğunuz önemli. Örneğin 3.3 milyon yıl önce lomekwi kültürünün 3 milyon yıl önce oldowan endüstrisinin oluştuğundan bahsetmiştik. İşte bilinen en erken sapiens fosillerinden günümüze kadar geçen süre de bu kadar. Haliyle Lomekwi taş aletleriyle ilk sapiens fosiller arasındaki süre gerçekten devasa. Bu süreçte gelişen şeyleri zaten edinmiş olarak var olduk.
0
akhenaten
(24.07.24)
geçenlerde internette fillerin birbirlerine isimleriyle hitap ettiğine dair bir haber okumuştum.

bence insan denen tür, yazılımında dil becerisi ve bilinçle dünyaya geldi ve geldikleri andan itibaren iletişim başladı.
0
kullanıcı adı
(25.07.24)
(12)

site mi apartman mi

antikadimag
su devasa sitelerde yasayanlar memnun musunuz? 3-4 katli yeni yapilmis apartman mi yoksa 30 katli ortak alani olan site mi daha iyidir?
su devasa sitelerde yasayanlar memnun musunuz? 3-4 katli yeni yapilmis apartman mi yoksa 30 katli ortak alani olan site mi daha iyidir?
0
antikadimag
(23.07.24)
hem site yönetimi firmasında çalışmış hem de emlakçı olarak yazayım.
büyük binaların olduğu, aktiviteli sitelerde giderler çok yüksek. düşük aidat vereyim, her imkan olsun mantığıyla maalesef olmuyor. insanlarımız da maalesef bu düşüncede. sorunlar da hiç bitmiyor. bir de zaten site imkanları da %100 olarak kullanılmıyor.

o yüzden yeni yapılmış 3-4 katlı apartman. binaların sıkıştırmadığı, ferah bir ortamı olan.
0
MtKrt
(23.07.24)
Ne site ne apartman bahçeli otoparklı müstakil ev diyorum. 62 daireli sitedeyim ve sürekli problem çıkıyor sürekli masraf oluyor, insanlar isyan halinde.
0
muhayyer divan
(23.07.24)
İkisi arasında kesinlikle site. Güvenliği düzgün olmak şartıyla.
0
pispinti
(23.07.24)
Semtteki insani gelişmişliğe göre değişir. Cahil cühela arasında yaşıyorsan site iyidir. Semt komple elitse site içine hapsolmaya gerek yok. Bu durumda etkileşim tam tersi güzel oluyor.
0
ferenc
(23.07.24)
çoluk cocuk varsa site.
tek yaşayan erkek veya çocuksuz çift için apartman.

sitenin kendi içerisinde bir sürü sorunları var, bir dolu insanla bir arada yaşamak zorundasınız ve onlarla ortaksınız.
0
nuisance2
(23.07.24)
semte gore+1 siteler zaten genelde varostan bozulan yerlere yapiyorlar o yuzden elit semt duz otoparkli bina tercihimdir. sitelerde gereksiz bi aidat gideri var btw havuza falan girmezsin ama odersin. yabancilar, yatirim icin falan site mantikli
0
ala09
(23.07.24)
Benim için sitenin tek artısı güvenlik.
Bunun dışında ben mahalle insanıyım öyle hapishane gibi tek tip binalardan birinde oturmaktansa mahallede normal bir apartmanda oturmayı tercih ederim.
0
mutekebbir
(23.07.24)
Sehir insaniyim, hic sevmem site. Turkiye o kadar tehlikeli bir yer degil zaten genelde, guvenlige gerek bana gore. Zaten site guvenlikcileri de sus daha ziyade, bir sey yapmak isteyen asgari ucretli guvenligi rahatca asip gecer.
0
hot potato
(23.07.24)
Tercihimi tek blok apartmandan yana kullandım havuzsuz. büyük sitelerin giderleri çok fazla oluyor ve asla itiraz edemiyorsun verdiğin aidat olarak da büyük farklar var şu anda arkadaşımın kaldı normal bir site 7.000 lira aidat veriyor Ben bin lira veriyorum
0
eja
(23.07.24)
30 katli devasa sitenin ne olduguna bagli bu soru benim icin.
Dip dibe degilse binalar ve bir suru bina yoksa hatta tek basina yukselen bi seyse istanbloom gibi direkt onu secerim.
Esenyurt, yenibosnadaki kule evlerse apartmani secerim tabii ki.
0
Kittie
(23.07.24)
Yine duyuruda herkes istanbulda yasiyor sanarak cevap verdim :) Istanbulda degilsen de aciklayici cevabim gerci
0
Kittie
(23.07.24)
3-4 katlı yeni.
Deprem, yangın gibi afet-acil durumları düşün. Asansör de iptal
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.07.24)
(10)

Kedinize corba icirirken onluk

lapaz
Takiyor musunuz?
Takiyor musunuz?
0
lapaz
(23.07.24)
kediye önlük takıp bebek gibi çorba mı içirilir ya? illa içecekse koyarım önüne kendi içer o.
0
kibritsuyu
(23.07.24)
onluk deyince kedinin alnına on lira yapıştırıyoruz sandım. aferin manasında.
0
kaptan maydanoz
(23.07.24)
başarılı trollemelere hasret kaldık
0
mor oje
(23.07.24)
@kaptan maydanoz +1
0
datnet
(23.07.24)
dalgic kiyafeti giydirip kafasini bandiriyorum kaseye.
0
icim urperiyor
(23.07.24)
pipetle içiriyorum ben ağzı bulaşmıyor.
0
jelly bear
(23.07.24)
Kedilerime ÇORBA içirmiyorum.
0
muhayyer divan
(23.07.24)
sade tuzsuz tavuk haşlaması/çorbası çok yararlı aslında
cevap olsun hayır önlük takmıyorum aasdasd şapırdatmsı etrafı bulaştırması çok hoşuma gidiyor çocuğumun ama tavuk ayrımı yapıyor serbest gezen tavuk seviyor galiba.

maydonoz +1
0
eja
(23.07.24)
bizimkiler kelle pacayi cok sever. bahcede buyuk bi ates yakip, pacalari en az 6-8 saat kaynatiyorum. bu esnada butun kediler geliyor zaten. corba sogumaya baslayinca, icine atlayip hem yuzuyorlar hem de iciyorlar. derilerine cok iyi geldigini gozlemledim. corba sonrasi da bi parti donuyor tabii.

not: bu bahsettigim kis icin gecerli tabi. yazlari carpaccio'dan baskasini icmiyorlar.
0
dark dante
(23.07.24)
bu kadar cevap görünce canım çorba çekti tebrikler
0
neira
(23.07.24)
(16)

Emanet parayla yatırım yapmak dinen caiz mi?

havadakarada
Biri yurtdışına çıktığı için bende 2 bin dolar nakit para bıraktı yanınafazla para alamadığı için. 4-5 ay sonra iade edeceğim. O parayla borsada yatırım yapsam ve kendime kar elde etsem İslam'a göre uygun mu? Zarar etsem de kendi hisse senetlerimden satar öderim zaten ödeme konusunda sıkıntı yok.
Biri yurtdışına çıktığı için bende 2 bin dolar nakit para bıraktı yanınafazla para alamadığı için. 4-5 ay sonra iade edeceğim. O parayla borsada yatırım yapsam ve kendime kar elde etsem İslam'a göre uygun mu? Zarar etsem de kendi hisse senetlerimden satar öderim zaten ödeme konusunda sıkıntı yok.
0
havadakarada
(23.07.24)
paranın sahibini haberdar edin, kar ederseniz de hakkını verin.
rızası olmadan ben olsam yapmazdım. tabi ki risk sizin ama kâr da ortaksınız.
0
angelofdeath
(23.07.24)
Sana bu amaçla bırakılmadıysa sadece emanetçiysen doğru bir hareket olmayacaktır dinen de caiz değildir diye tahmin ediyorum ama din işleri çok belli olmuyor dini açıdan yorumlamaya kalkarsan biraz zorlandığında her şeye onay verebiliyor, o nedenle önemli olan sana emanet bırakılan ve sana ait olmayan bir para üstünden kazanç sağlamak konusunda senin etik anlayışın ve ahlaki sağduyun ne diyor, önemli olan o bence.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.07.24)
İslam’a göre bilmem ama ahlaki olarak bakalım, haberi olmadan başkasının parasından para kazanıyorsunuz. Bu içinize sinecek mi, kendinizi ahlaklı/dürüst olarak adlandırabilecek misiniz? Cevabım silinecek ama 2024 yılında arap kanunlarından yola çıkarak ahlak inşa etmek canımı sıkıyor. Geldiğimiz nokta bu olmamalı.

Edit: Benim paramla haberim olmadan kar yapıp bir de karı benimle “paylaşarak” lütfettiğini sanan insanı yerin dibine sokardım ya. Düşününce bu ne hadsizlik.
0
ruhen hastayim ben
(23.07.24)
Parayı aynen iade edeceksen islami yönden bir sakıncası olacağını sanmıyorum. Sonuçta bir eskime ve yıpranma da söz konusu değil.
0
parka
(23.07.24)
Baskasinin emanetini kafana gore kullanman dinimizce helaldir kardesim.
0
Zetnikov
(23.07.24)
Aslında burada konu habersiz olması değil. Haber de verebilirim paranı kullanıp gelen kazancı bölümümüz zarar edersem de zarara ortak değilsin diye. Bu şekilde bi sorun yoktur heralde.
0
🌸havadakarada
(23.07.24)
habersiz kullanman emaneti koruma açısından sıkıntılı, caiz olmaz.
haber verince de, şunu garanti etmen gerek: velev ki kaybettin, o parayı yerine koyup, adama bir gün bile geciktirmeden vermen gerek. en kötü ihtimalde zararı karşılayamayacak durumdaysan başına bela alırsın. (son cümle dinî açıdan değil, kişisel tavsiyeydi)

haber verince kârını paylaşma mecburiyetin yok. ama karşıdaki talep ederse/teklifine evet derse vermek zorundasın.
0
lovemyself
(23.07.24)
emanetin canı götünde olur.

din insanı değilim ama ahlaken rızasız yapılan hiçbir iş caiz değil.

bilgi vermeni engelleyen ne var?

valla dün bahçemdeki su hortumunun açılmış ve suyun kullanılmış olduğunu gördüm. canım sıkıldı.
nedeni de şu, o hortum sitenin deposuna bağlı. hortumun hepsini açtılarsa belirli saatlerde verilen suyu harcamış birisi.
bana haber verilse ben veririm suyu ama habersiz yapılınca hırsızlık oluyor. hem de tüm sitenin hakkını yemiş kim yediyse...

bak yine içim darlandı.
0
janderzel zartanyan
(23.07.24)
Zarar da etsen o parayı vereceksin

Caiz ne ya devam
0
topkapiaksaray
(23.07.24)
2000 doları borsada batırıp sonra arkadaşına para yok diyeceksin.

devamke =)
0
kveldulv
(23.07.24)
Anapara sana ait olmadığı için uygun değil, haram.
0
muhayyer divan
(23.07.24)
dinen caiz değil, haberi ve rızası olması gerekiyor. o parayı size borç olarak değil, emanet olarak bırakmış. bunun yanında hassasiyetiniz var ise borsanın caiz olup olmadığı hususunda da farklı görüşler var. makbul olanı şüpheli şeyden uzak durmak. ama haber verip rızasını alıp o para ile ticaret yapayım derseniz Allah bereketini artırsın.
0
mustafakesekci
(23.07.24)
@mustafakesekci borsanın caiz olması konusunda ise caiz değildir denmiyor diyanet ve daha birçok görüşe göre katılım yani yatırım yapılabilir hisse listesi hazırlanmış ve bunlara yapılan yatırımlar caizdir deniyor. Net haram olmamanın yanında daha çok helale yakın görüşe belirtildiği için kendi adıma uygun buldum. Daha cok harama yakın görüş bildirilse uygun olmayabilir derdim. Tabii ki bu kesin doğru olduğunu göstermez ama.bu anlayışla at eti de yetmezdi. Tüm orta Asya at eti yiyor. Yoruma çok açık.
0
🌸havadakarada
(23.07.24)
Şöyle bir fetva var:

kurul.diyanet.gov.tr
0
pispinti
(23.07.24)
Para size emanet olarak verilmiş inancı olan biri değilim ancak bu durum ahlaken uygun değil. Kişi size parayı işletip kâr elde et diye vermiyor. İkincisi ise, borsada yatırım yapabileceğiniz alanlar çok sınırlı. Sonuçta bu paranın İslam’a göre işletilmesinin caiz olup olmadığını öğrenmek isteyen birisiniz. Yatırım yapacağınız şirketin faiz içerikli gelir elde etmemesi gerekir. Bunu yapan kaç tane şirket var, açıkçası merak ediyorum. Faizde işletilen parası olan şirketten kâr elde etmek İslam’a ne kadar uygun olabilir ki? Katılım endeksine göre yatırım yaptığınızı belirtmişsiniz ancak endekste Coca-Cola yer alıyor. Şirkete Anadolu Efes ortak ve temettü dağıtıyor.
0
morqos
(23.07.24)
İzin alınarak ticaret yapılabilir ve paylaşılabilir.

İzinsiz hiçbir tasarruf yapılmaz.

Emanetten kendiliğinden doğan kazanç emanet edene aittir. (Koyundan elde edilen yün gibi)
0
hebanon
(24.07.24)
(19)

Kediye küstüm...

pianeta
Evet resmen kediye küstüm.2 yıl kadar önce aslında sokakta baktığımız, ama sakatlanınca eve aldığımız, sonra da FIV pozitif çıkan bir tekirimiz var. 2 yaşında falan şu an.Biz bu arkadaş mutlu olsun, keyfi yerinde olsun diye her şeyi yapıyoruz. Virbac mama alıyoruz, düzenli vitaminini veriyoruz, bir
Evet resmen kediye küstüm.
2 yıl kadar önce aslında sokakta baktığımız, ama sakatlanınca eve aldığımız, sonra da FIV pozitif çıkan bir tekirimiz var. 2 yaşında falan şu an.
Biz bu arkadaş mutlu olsun, keyfi yerinde olsun diye her şeyi yapıyoruz. Virbac mama alıyoruz, düzenli vitaminini veriyoruz, bir talebi olduğunu düşündüğümüzde elimizdeki işi bırakıp peşinde geziyoruz. Aslında standart kedi/köpek sahipleri ne yapıyorsa biz de maksimum seviyede yapmaya çalışıyoruz diyelim kısaca.

Neyse bu şerefsiz geçen gün evden kaçtı. Sabaha karşı Görevimiz Tehlike operasyonu çekip çıkmış evden, ev zaten bahçe katı olduğundan gözü sürekli dışarıdaydı. Ama biz oksijensiz kalma uğruna kapıyı pencereyi açmıyorduk çünkü tel olsa bile FIV olduğu için bahçedeki kedilerle herhangi bir temasta bulunmaması gerekiyor. O yüzden biz de riske girmeyip hiçbir yeri açmıyorduk. Ama evdeki tek tel olmayan yerden çıkmayı başarmış arkadaş.
Kaçtığı günün gece yarısı bahçede gördük bunu. 1 saat boyunca eve sokmak için yapmadığım kalmadı. Geçmiş karşıdan izliyor şerefsiz. Belli ki korkmuş tamam ona lafım yok. Ama balkonun kapısına kadar gelip geri döndü defalarca. Yaş mamalar, ödül mamaları, yatmayı sevdiği polarlar, sesinden yaş mama verileceğini anlayıp çıldırmaya başladığı porselen tabağı, aklıma ne gelirse kullandım dikkatini çekip ikna etmek için. Ama yok, kapının önünde dolandı durdu habire. En son sağolsun zor bela soktum içeri. Soktum derken kendisi girdi aslında, benim en ufak ani hareketimde kaçıyordu çünkü dallama.

Sonradan sonradan çok zoruma gitti bu benim. Tamam kedidir kaçar, ilgisi sürekli dışarıdaydı zaten. Ama lan dallama eve niye bu kadar zor girdin. Bildiğin, her gün yattığın balkon. Senin kokun var her yerde. Neyimizi beğenmedin de habire sadece kafanı sokup sokup çıkardın balkona. Lan desek ki hayvana eziyet ediyoruz, mutlu değil falan. Ama alakası yok. Tam bir insan hastası kendisi, ortamda bizden biri varsa mutlaka gelir kucağımıza yatar. Ki özellikle de bana bir tık daha fazla düşkündür, genelde beni tercih eder. Daha bir kere kucağımdan iteklediğim olmadı şerefsizi. Gece gelir yanımıza yatar, hava istediği kadar sıcak olsun yanımdan kovmam. Yatağın yarısını eşim kaplar zaten, geri kalan kısmın yarısını da bu hıyar alır, bana el kadar yer kalır yine iteklemem. Neyse.

Evet farkındayım karşımdaki bir kedi. Evet bence de çok saçma. Ama düşündükçe çok zoruma gidiyor arkadaş. Naptık lan sana itoğluit. Sevdik ulan sevdik sadece. Köpoğlu.
Yeminle aldatılmış ve beni sevmeyen birine kendimi sevdirmeye çalışıyormuş gibi hissediyorum. Evet hala karşımdakinin kedi olduğunun farkındayım. Ama resmen hayvanı sevesim gelmiyor şu an. Gelip sırnaştığında da "hadi lan ordan" diyorum içimden, hiç samimi gelmiyor. Evet hala bir kediden bahsettiğimin farkındayım. Ama ben niye bu kadar ciddiye aldım bu mevzuyu anlamadım. Çok üzülüyorum lan, yeminle zoruma gidiyor. Şerefsiz hayvan. Babaya bu yapılır mı lan.

Bu arada 15 yıldır kedi bakıyorum. Kedinin insan gibi düşünmesini bekliyor değilim tabi ki. Ama yine bu bu yapılır mı lan duygusuz pij.
0
pianeta
(23.07.24)
kediler nankördür bu dediğinizi bi köpek yapmaz mesela. kediden çok şey beklememek lazım
0
jelly bear
(23.07.24)
kediye nankör diyen hayatında kuş beslememiştir diyerek giriş yapmak istiyorum öncelikle. kuşlar gelmiş geçmiş en şeref yoksunu hayvanlardur ama kuşçuluk denen hastalığa bulaşınca bırakamazsın. her hareketine her tüyüne hayran olursun şerefsizin.


konuya döneyim. "hiç samimi gelmiyor" cümlesinde hönkürdüm kardeşim affet. ama ebeveynlik böyle bir şey. güzel antrenman olmuş ileride çocuk düşünüyorsan. tekir kedi dediğin tam 2 yaş sendromlu bebek. hayvan çok hırçınlık yapıyorsa belki de evde tutmaman gerekiyordur, sen ilk mesajdaki arkadaşın dediğini bir düşün. hayvan belki tutsak 15 yıl yaşayacağına aksiyon dolu 5 yılda ömrünü yaşamak istiyordur, karakteri budur.
0
titanyum22
(23.07.24)
Yok hiç alakası yok gayet sakin bir hayvan. Doğru düzgün sesi çıkmaz aşırı uslu yumoş bir şey. Ama işte şerefsizlk yaptı namussuz.
Zaten sokaktayken de sürekli dayak yiyordu bu denyo. Şimdi sokağa çıksa yine köteği yiyecek haberi yok.
0
🌸pianeta
(23.07.24)
:)) uzun zamandır okuduğum en guzel duyuru bu oldu sanırım :)

Bizim kedi de evin içinde el üstünde tutuluyor; en güzel mamalar, yataklar, herkes gözünün içine bakiyor mutlu olsun diye ama beyefendinin bu durum umrunda mı? Bence değil. Yaptığımız şeylere "yapacaksınız tabii ki köpekler, bir de alkış mi bekliyorsunuz?" Seviyesinde yaklaştığına adım gibi eminim.

O yüzden çok şey yapmayın, herkesin kedisi aynı. Siz yine de sevin, şöyle düşünün; onların bütün hayatı biziz aslında ve akılları da bizim kadar yok.
0
fraise
(23.07.24)
2 yaşında bir bebeğin zekasına sahip bir hayvana kızıyorsunuz.

Kendimi bildim bileli kedi görünce içim gider. Buna rağmen sahiplenmeye elim gitmiyor. Üzgünüm ama evde mutlu değil birçoğu. Hiçbir tür bir alana hapsedilmemeli. İstediğiniz kadar “harika” imkanlar sunun. İçgüdülerinde merak ve keşfetme var.

Kısa ama mutlu bir hayat mı isterdiniz yoksa uzun ama mutsuz mu?
0
ruhen hastayim ben
(23.07.24)
Bir olayın tetiklenesi varmış tetiklenmiş, bütün mesele bu. Bilinçaltın sana kedinin davranışlarına dikkat ettirmiş, bir şeyleri hatırlatıyor, nasılsın diye soruyor.

Kedine selam söyle, muhtemelen balkonun dışında senin görmediğin bir yerde kertenkele midir bişey olmuştur ondan korkmuştur. Ya da sokağın stresine kapılmıştır kafası karışmıştır. Kedi bu :) hem de tekir. Ayhhh benim tekirim dışarı çıksa feleğini şaşırır :)
0
muhayyer divan
(23.07.24)
her sabah evden operasyonla çıkıyorum önce ayağıma atlayıp beni bağırtmalar sonra hızını alamayıp koluma bungee jumping yapmalar, kaçmak için her şeyi yapıyor hayır kaçtığı yerde apartman boşluğu iki adım atıp ışık görmüş tavşan gibi kalıyor. o evden nasıl çıktığımı bir ben biliyorum. gece uyurken yorgan altına sızıp parmak kemirmeler, evde tüm camlar kedi tüllü hapiste gibiyiz pezevenk iyi olsun diye gözünün içine bakıyoruz bir kere sevelim dediğimizde elimizi kemiriyor, bir kere kucağıma almışlığım yok :( bence yinede iyi konumdasınız.
0
eja
(23.07.24)
Kedi nankör değil vahşi bi hayvandir. Evde yasar ama evcil degildir.
0
halk
(23.07.24)
Güldürdün :) Tüm kedi sahipleri bir dönem benzer duyguları yaşar diye düşünüyorum. Kedileri tek bir kelime ile tanımlamak zorundasın deseler bu kelime sanırım "merak" olurdu. Meraklarına asla galip gelemeyen küçük şerefsizlere kedi denir. Evden kaçmasının da sebebinin de merak olduğuna eminim. Kim bilir ne gördü, neyin peşine takıldı.

Küskünlüğünüz bir süre sonra geçecek. Taa ki yeni bir ibnatorluk yapana kadar :)
0
thracia
(23.07.24)
@halk +1
0
durbidakka
(23.07.24)
Kediyi ormana sal dogasi orasi
0
Zetnikov
(23.07.24)
kendimi bildim bileli kedi bakıyorum, bizzat kalıcı ya da geçici 8 kedi geçti elimden, rabbim ömürlerini versin iki tane evde var şu an. biri 7 biri 3 yaşında. etrafımdaki herkes her kedi sorusunu bana sorar, haliyle onlarca kedinin de karakterine hakimim.

bazı kediler gerçekten evde olmuyor, hayvan önüne en pahalı mamayı da koysan olmuyor, en kral oyuncakları da alsan olmuyor. mutlu olmuyor pek. benim 7 yaşındaki kedim apartman kapısını denk getirirse çok uzun bir kat koridoru var oraya fırlıyor, bir tur koşuyor garibim, iki dakika özgür gibi hissediyor galiba, geliyor sonra giriyor içeri, 2 kere fark etmedik de apartmandan topladık. salak bi de bizim katın kapısını denk getiremiyor alt katın kapısında miyavlıyor. eve dönesi var ama koşası da var hayvanın. ya da merakı.

diğerini kucağında kapının eşiğine götür, çıldırıyor korkudan. eşiği geçemezsin ya altına kaçırır ya parçalar çıkmıcam diye. o hayvan evde olmaya doğmuş.

sizi anlıyorum ama, bizim bu hayvanları bu kadar sevip bağlanmamız bir karşılık beklediğimizden değil ama arada gönlümüzü almaları gerekiyor lan ben bunu niye yapıyorum yoksa oluyorsun
0
ofelia
(23.07.24)
gerçekten gelen cevaplarla zeka turnusolu bir duyuru olmuş
köpek bunu yapmazmış.
allah allah neden yapmaz acaba ya? heh buldum çünkü tamamen farklı bir tür olduğu için olabilir mi?
bu mantıkla çünkü penguenler de uçamaz dediğinde birisi ona "güvercinler bunu yapmaz" diye cevap verilebilir.

hayvan sevgisinde bile türcülük yapmak...

neyse soruya gelirsek, dışarısı tabi ki ona daha tatlı geliyor, bizim kedi de kapıyı açtığımızda direkt fırlıyor ama gidebileceği hiç bir yer olmadığı için koridorda koşturuyor ileri geri sonra tıpış tıpış geri giriyor.

yani kedinin verdiği tepki içgüdüsel, hani nasıl ki oyun oynarken elini ısırmaya çalışıp arka ayaklarıyla fıtı fıtı vuruyor onun gibi.

hayvanın doğası bu yani, kişisel algılama.
0
rentts
(23.07.24)
Sen haklısın!

youtu.be
0
sekizdokuzon
(23.07.24)
Yok canım tabi ki kişisel algılamıyorum, karşımdaki kedi sonuçta. Ki zaten bahçe katında olduğumuz için sürekli dışarıdaki kedileri görüyordu, ilgisi hep vardı dışarıya. İlk bulduğu zayıf anımızda da kaçmış. Ki kaçması da normal, çünkü kedi bu, merak etmek için yaşıyor hayvan. Ama dönüşünün ve eve girişinin bu kadar zor olması kırdı beni.......
Balkona kafasını sokup sokup çıkardı resmen hıyar. Normalde "oo tamam benim mekan burası, dışarıda dayak yiyeceğime girip şurda mama yiyeyim, bunlar nasıl olsa seviyor beni" demesi lazımdı bence :D
0
🌸pianeta
(23.07.24)
Yukarıda bir arkadaş da yazmış, özellikle erkek çocuk sahibi olacaksanız güzel bir antrenman olmuş. Ben de 3 yaşındaki yeğenime aynı böyle küsüyorum. Bir gün gözümün içine bakıyor, ertesi hafta "Tamam, kapat telefonu!" diyor. :(
0
sekizdokuzon
(23.07.24)
içim ağlayarak güldüm.

böyleler ama napcaz?
yanına gider sevmek istersin. tırnağı geçirir ama tam 1 dakika sonra karnını açar miyavlar gel sev diye. sen yara bandı ararsın o anda aort yırtılmış gibi kan akarken...
napcaz?

onun iyiliği için olan nedir asla bilmiyoruz. salın gitsin. her canlının belirli bir yaşam süresi var. daha ne yapacaksınız?
0
janderzel zartanyan
(23.07.24)
Benim terasta kapı kapanınca panik yapan 8 yıllık kedim şimdi eve girmek istemiyor
0
topkapiaksaray
(23.07.24)
Valla ben de kedime mütemadiyen küsüyorum.

Çünkü ben onun iyiliği için ne gerekiyorsa yapıyorum, sabahları kendim 5 dakkada hazırlanıyorum, onun mama kabı su kabı her sabah yıkanıyor tazeleniyor kumu temizleniyor vitamini veriliyor derken yarım saatimi ona harcıyorum. O ne yapıyor dersin. Tırnaklarını kestiğim için bana çemkirip beni gördüğü yerde kaçarak saklanıyo. Valla biri gelip istese verecem o dereceye geliyorum.
0
turuncu tonlarda
(23.07.24)
(12)

hayatımı bitirmek üzere olan sorunum daha da kötüleşti

ahm1
gözlerimle ilgili problemim vardı. muhtemelen bütün semptomlarımı gözlerim tetikliyor. detay isteyenler ve zamanı olanlar şunu okuyabilir: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1569522kısaca şunu söyleyeyim: 4 sene önce başım tık etti ve o andan itibaren başım uyuşmaya ve 12 saat uyku bile yetmemeye baş
gözlerimle ilgili problemim vardı. muhtemelen bütün semptomlarımı gözlerim tetikliyor. detay isteyenler ve zamanı olanlar şunu okuyabilir: www.eksiduyuru.com

kısaca şunu söyleyeyim: 4 sene önce başım tık etti ve o andan itibaren başım uyuşmaya ve 12 saat uyku bile yetmemeye başladı. az uyuyunca elim ayağım tutmuyordu vs.

yaklaşık 2 hafta önce ise arkadaşımın tavsiyesiyle göz buzundan kullanmaya başladım: www.watsons.com.tr

3 gün boyunca 5-6 defa kullandım. iyi gelip gelmediğini pek anlayamıyordum. sonrasında gözümün önünde yeni cisimler belirmeye başladı ve kullanmayı bıraktım. 10 gündür kullanmamama rağmen gözümün önünde zaman zaman büyük renkli benekler, siyah noktalar vs. beliriyor. görüşümü tamamen kapatmıyor ama sinir bozucu tabii ki. bunun dışında ise başımın uyuşması arttı ve artık daha da fazla uyku yapıyor ve garip bir şekilde, gözüme damlattığım damlaların verdiği his bile değişti. geçen hafta doktora gittim, damla damlatıp baktı ama bir sorun göremediğini söyledi. bir de görme alanı testi yapılacak. görme alanımın kapandığını sanmıyorum ama yine de doktorların testi farklı olur tabii, gideceğim.

ne yapmam lazım? artık sorunumun gözlerden kaynaklandığı kesin gibi ama hiçbir doktor bir problem göremiyor. gerçekten anlamıyorum ve yaşayamıyorum artık.
0
ahm1
(22.07.24)
Antidepresan kullandığını yazmışsın. En sonda da uyku halsizlik mide bulantısı demişsin, bunlar antidepresanların yan etkileridir. Geçmiş olması lazımdı ama geçmemiş. Bence başka bir psikiyatra gitmelisin, her şeyi baştan aşağı anlatmalısın, nörolojiden destek istemelisin. Bana uyku merkezini uyaran bir durum var gibi geliyor (doktor değilim) ve en yakın ihtimal antidepresan.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
@muhayyer divan: sorunun gerçekten antidepresandan kaynaklandığını düşünmüyorum. 2 senedir aynı ilacı kullanıyorum ve ilk kullanmaya başladığımda da bir problem yaratmamıştı.
0
🌸ahm1
(22.07.24)
önce bir diş hekimine git ve bruxism için botox yaptır. dişplağını falan salla. direkt botoxu bastır geç. önce onun sebep olduğu sorunlar düzelsin. migren, sırt ağrısı, tenisçi dirseği gibi tüm sorunları tetikliyor bruxizm.
bence gözleri kafaya çok takmışsın ama başka sorunlar var. onları düzelt.

ikinci olarak ben çözümü üç yerde aradım şayet bende bu problemler olsaydı.
1. endokrinoloji
2. nöroloji
3. uyku merkezi

gözü takıntı yapma.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.07.24)
@ahm1

Bence tavsiye ile iyi bir psikiyatra gidip durumu anlat, ilacı azaltmak veya değiştirmek istiyorum de. Doktor kontrolünde farklı ve doğru bir ilaca geç veya ilacı kademeli olarak azalt. Doktor kontrolünde yap bunu. Beyni etkilediği için bence bunu bi dene, ilacı tamamen bıraktıktan sonra en az 1 ay ilaçsız yaşa. Bak bakalım neler oluyor.

Daha öncesinde antidepresan tedavisi almış mıydın? Onları da bir düşün. Hatta daha önce ne kadar tıbbî tedavi aldıysan hepsini yaz bir kenara, ilaçların hepsini de yaz, hatırladığın kadar.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
botoksu yaptıracak param yok sanırım :( pahalıdır değil mi?

ilacın nasıl bir etkisi olabilir ki? yıllardır ilaç kullanıyorum ama gözüme bir şeyler oldukça hastalığım daha kötü oldu hep.
0
🌸ahm1
(23.07.24)
dehşet içinde okudum. sorunun göz değil senin. ekrana bakmak gözü bozmaz, aon yirmi yıldır ekranlar göz bozmayacak şekilde yapılıyor zaten. umarım yanılırım ama bu beyinle ilgili bir şeye benziyor. dilim varmıyor ama epilepsi gibi. ışığın epilepsiyi tetiklediğini biliyorsundur. önceki komuna göz gezdirdim, beyin temiz çıktı demişsin. ama senin olayın nörolojik geldi bana.

bu arada doktor değilim, sağlık turizminde çalışıyorum. lokal anesteziyle operasyon sırasında hasta ışığa belli bir tepkiyi verdiği anda (tam olarak ne tepkisi bilmiyorum onu doktorlar anlıyor) anında işlemi sonlandırıyor hastayı paket ediyoruz. hastalar da istisnasız hepsi nöbet geçmişi olduğunu itiraf ediyor. senin hikayen bana o durumu hatırlattı.
0
titanyum22
(23.07.24)
Gözündeki durumu ilaçlar oluşturmuş olabilir.

Bak benim bir arkadaşım var, herkese iyi gelen aspirin, omega üç, onu hastanelik ediyor. Bünye meselesi bu, her ilaç herkesi iyi etmiyor. Onun için diyorum ilacı kesmek için doktora başvur, ben bu ilacı kesmek istiyorum deyip bütün bunları anlatıp doktordan yardım iste. Senin kendi isteğin bu yönde olduğu için ancak yardım etmek zorunda sana, ilacı kestikten itibaren 1 ay sonrasında uykuların, görüşün, mide bulantın halsizliğin... Hepsi muhtemelen değişmiş olacak. Bunun da müsebbibi çok yüksek ihtimalle -varsa- paxeradan önceki ilaçların, yoksa direkt paxera olur, ilacı kestiğinde iyileşirsen.

İlaç sektörü çok canavar, çok acımasız. Öncelik senin sağlığın. Ben çok kıllandım ilaç kullanımından, tık etme hadisesini araştırıp bişey bulamamak neyin nesi onu da anlamış değilim, ortada bağıran bir durum var ama doktorlar bişey bulamıyorlar diye bir şey de mantığım kabul etmiyor. Onun için psikiyatri ilacını doktor kontrolünde azaltarak kes diyorum. Sakın kafana göre davranma, daha beter olmasın.
0
muhayyer divan
(23.07.24)
Siz migrenden dolayı göz bandı kullanınca oldu yazmamış mıydınız? Başka duyurularınıza da yazmıştım yine tekrar edeceğim, migren konusunda uzmanlaşmış bir nörolog bulun. Önceki duyurularınızda da anlattıklarınız sessiz migrene çok benziyor. 2001 den bu yana dirençli migren teşhisiyle yaşıyorum, anlattığınız şeylerin çoğunu farklı dönemlerde farklı şiddetlerde yaşadım, yaşıyorum. Siz ısrarla daha dramatik bir teşhis peşindesiniz, bu konudaki diğer duyurularınızı da hatırlıyorum. Lütfen psikolog desteği de alın zira migrenin yaşattığı mental yorgunluk, ilaç kullanımı vb. depresyonu ve anksiyeteyi de tetikliyor.
0
Phoebe
(23.07.24)
@Phoebe: "Siz migrenden dolayı göz bandı kullanınca oldu yazmamış mıydınız?"

Hayir. İlk olay 4 sene once oldu, basim tik etti. İkinci olay ise 2 hafta once oldu goz bandi kullaninca ve durumum daha kotu oldu.
0
🌸ahm1
(23.07.24)
beyin omurilik sıvı basıncı kontrol edildi mi? o basınç göze baskı yaptığında görme ile ilgili sıkıntılar çıkabiliyor. nöroloji doktoru ile konusuldu mu bu ihtimal?
0
mellifica
(23.07.24)
nörologa gittiniz mi? gitmediyseniz nörolog.
0
deartheodosia
(23.07.24)
@mellifica: hayır, böyle bir şey konuşulmadı.

@deartheodosia: nöroloğa birçok kez gittim.
0
🌸ahm1
(25.07.24)
(18)

Selamın Aleyküm

michael_knight
Selamın Aleyküm diyor musunuz veya demiyor musunuz? Neden?Duyduğunuzda veya duymadığınızda ne düşünüyorsunuz?Sizce nasıl olmalı?
Selamın Aleyküm diyor musunuz veya demiyor musunuz? Neden?
Duyduğunuzda veya duymadığınızda ne düşünüyorsunuz?

Sizce nasıl olmalı?
0
michael_knight
(22.07.24)
ben karşımdakinin eğitim seviyesine göre ve günlük kaç insan gördüğüne göre selam veriyorum. pazarcıya dolmuşçuya bakkala selamınaleyküm diyorum. bende para olduğunu sezdiği anda beni yolacak birine mutlaka selamınaleyküm diyorum. böyle demezsen "aha entel dantel geldi, bunda para vardır" derler. örnek: sanayi.

diğerlerine merhaba, kolay gelsin, iyi akşamlar vb
0
AWD
(22.07.24)
Demiyorum. Muhafazakarlik bir yana kadinlarin diyecegi bir laf gibi gelmiyor bana. Muhafazakar da degilim. Ama soyleyenler oluyor tabii mesela basi kapali bi teyze adres soracak s.a. diye baslayabiliyor. A.s. diyorum tarzim olmasa da.

Bence hic kimse kullanmasin. Turkce degil sonucta.
0
Kittie
(22.07.24)
Çol yadırgamayacağını düşündüğüm herkese, her ortama girerken selamın aleyküm diyorum. Özellikle büyüklerime. Tutup 60-70 yaşında adamlara “Selamlarrr” diye gelmek hoşuma gitmiyor.
0
hrvl
(22.07.24)
Demem. Müslüman değilim. Arap da değilim.

Çevremde sa diyecek kimse yok. Biri ayda yılda bir bana derse sorun çıkartmam as derim.
0
gabe h coud
(22.07.24)
Türküm, müslümanım, "selamı yayınız" diye bir hadis-i şerif vardır ve Selam Allah'ın isimlerindendir, birine selam vermek ona "benden sana zarar gelmeyeceğini taahhüt ediyorum" anlamına gelen bir söz vermektir ve yerine getirmek de gerekir. Bu sebeple selamı yaymak adına muhakkak selamlaşırım ama çok büyük çoğunlukla "selamlar" derim. Özellikle bir mekana girerken. "selamün aleyküm"ü evde kullanıyorum, sabahları uyanır uyanmaz mutfakta olduğunu bildiğim anneme sataşırken :)

Bana göre "selamlar" ya da "selam" iyidir, selam vermekle verilmiş bulunan sözü tutmak şartıyla. O sözü tutmayacaksa insan hiç selam vermesin daha iyi.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
Demiyorum. Arap mıyım da diyeyim.
0
pianeta
(22.07.24)
selam vermem ama selam alırım, cinsliğin lüzumu yok.
0
dr doofenshmirtz
(22.07.24)
sadece babamla selamlaşma şeklimizdir. başkasıyla kullanmıyorum ama diyen olursa aleykümselam derim geçerim kasmam. arapçı değilim de yani artık bunun bizim dilimize yerleşmiş bir ifade olduğunu düşünüyorum. çok şaapmamak lazım.
0
titanyum22
(22.07.24)
Kendim ateist bir insanım bir ortama girerken genelde "merhaba" derim ama bana biri selamın aleyküm derse de nezaketen aleyküm selam der geçerim bunu karakter meselesi yapmam.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.07.24)
Demiyorum. Çünkü arap değilim. Kullananlara karşı da aşırı ön yargılıyım. Genelde merhaba diyorum. Selam demekte de sorun yok. İkisi de arapça kökenli olsa da Türkçeye geçmiş kelimeler. Araplaştırmanın gereği yok. Duyduğumda ön yargılı oluyorum. Tatavasını çekmemek için tipine göre aleykümselam, as ya da selam diyorum. Etkileşimi başlatmaya sebep olan konudan 1 saniye fazla geçirmek istemiyorum.

@muhayyer divan'ın dediği gibi "es-selam" Allah'ın adlarından biri. Barış getiren anlamında. Selam (Salam) ise kelime olarak barış ve esenlik zaten. Haliyle selam deyince karşısındakinin kafir olduğunu düşünen ve cevap vermeyen ama selamın aleyküm deyince "ALLAH'IN SELAMINI VERİYORUZ ONU DA MI ALMIYORSUNUZ? TÖVBE TÖVBE" diyen çomarları adam yerine koymuyorum.

Bu arada sırf Arapça değil. Datee çıkmak, lovebombing yapmak falan gibi lümpen İngilizce-Türkçe karışımı ifadelerden de rahatsız oluyorum. Türkçesi olmayan ya da anlamı uzak kalan şeylerde kullanılmasından o kadar rahatsız değilim tabii. Yapacak bir şey yok.
0
nawar
(22.07.24)
kaleci saçlı forvet icardi +1
0
baldan kaymak
(22.07.24)
merhaba diye cevap veririm :d
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
Tanıdığım biriyle selamlaşırken ya da biri bir şey soracağı zaman ağız alışkanlığıyla doğal şekilde söylerse karşılık veriyorum. Ancak bazen bunu ideolojik kullananlar var. Yolda random tipler durduk yere selam veriyor. O zaman sert bir bakış atıp devam ediyorum. Bu insanlardaki bu kadar yakınlaşma isteği, bu kadar her yerde bir temas kurma dürtüsü çok rahatsız edici. Selamı yayın diye hadis varsa bile eminim önünüze gelene selam verin anlamında söylenmemiştir, yeri geldiğince selam verilmesi istenmiştir. Çünkü tuhaf yani. Kimse böyle bir şey istemez kimseden. Birileri yine kendine vazife çıkarıp en müslüman benim kafasına girmiş belli ki.

Kendim kullanmam.
0
akhenaten
(22.07.24)
Herhangi bir yere girerken merhaba der geçerim, selamün aleyküm demem, bende anısı var, lisede yatılı okurken cemaatçi tipler pansiyondaki odalara girerken yüksek sesle selamün aleyküm derlerdi, aleykümselam demediğinde de triplere girerlerdi, hey gidi günler:)
0
blue rebel motorcycle club
(22.07.24)
Müslüman değilim. selamın aleyküm'ü, kültürel bir alışkanlıkla kullanan köylü bir amucaysa örneğin tabii ki aleyküm selam diye karşılık veririm ama bu genelde çok küçük bir kesimi oluşturur. Onun dışında selamın aleykümü kültürel bir asimilasyon olarak kullanmaya çalışan pek çok dallama mevcut, onlara merhaba poğaçacı şeklinde cevap veririm genelde.
0
thracia
(23.07.24)
Ben de dalgasına esselamu aleyküm ve rahmetullah diye girerim bazı ortamlara. 3 kez tekrar ediyorum hatta. :) Şunun selamı var dediklerinde aleyküm selam derim. Kasmıyorum.
0
auroraaurora
(23.07.24)
bunun arap olmakla ilgisi yok, selam ve merhaba kelimeleri nasıl Türkçeye yerleşmişse yüzyıllardır kullanılan selamun aleyküm ifadesi de Türkçeye yerleşmiştir. Araplar başındaki Elif lam takısı ile birlikte esselamu aleykum olarak kullanır zaten bizden farklı olarak. Selamlaşmayı Peygamber efendimiz tavsiye ediyor, bu her selamun aleyküm diyenin müslüman olması gerektiği anlamına gelmiyor. zira yahudiler de ibranicede neredeyse aynı olan şalom aleyhim ifadesini kullanır.
merhaba diyene aleyküm selam diyip kıllık yapmam, selamun aleyküm dediğimde merhaba diye karşılık verene kıllık yapmam ama selam vererek girdiğim yerde adam buyrun diye karşılık veriyorsa ayar olurum. nasıl karşılık verdiğin önemli değil be adam, nezaketen bir karşılık ver en azından. sözün özü, elimden geldiğince selam veririm.
0
mustafakesekci
(23.07.24)
bana selam verildiğinde aleyküm selam derim ama kendim hiçbir zaman s.a demedim kimseye. sonuçta bu da bir selamlaşma şekli, sadece dili farklı. çok düşünmüyorum üstüne bu yüzden. inançsız olduğumu bilen tanıdıklarım da farkında olmayarak bu şekilde selam veriyorlar. insanlarda "selam", "merhaba" deme kültürü pek yok sanırım...
0
dilhun
(23.07.24)
(4)

çok fazla medikal durumum var ve bu sinirmi bozuyor artık

semaforo de medianoche
tamam öyle büyük bir rahatsızlığım yok ama küçük küçük o kadar fazla şey var ki hayat yaşanmaz kılınmaya başladı gibi hissediyorum. yaş da 30 bu arada. liste şu şekilde:-seboreik dermatit (10 yıldır şiddetli şekilde devam ediyor sağolsun hiç yalnız bırakmıyor beni), -saç dökülmesi, -yüksek taban (dü
tamam öyle büyük bir rahatsızlığım yok ama küçük küçük o kadar fazla şey var ki hayat yaşanmaz kılınmaya başladı gibi hissediyorum. yaş da 30 bu arada. liste şu şekilde:

-seboreik dermatit (10 yıldır şiddetli şekilde devam ediyor sağolsun hiç yalnız bırakmıyor beni),
-saç dökülmesi,
-yüksek taban (düz tabanın tersi),
-alt çene biraz arkada ameliyat dediler ona da ama olmayı düşünmüyorum görünüş olarak öyle bariz bir sıkıntı yok,
-her çeşit fıtık (göbek fıtığı ameliyatta düzeltildi, kasık için de 1 yıla falan ameliyata girmeyi düşünüyorum, bel ve boyun ciddi seviyede değil şu an),
-omurgada asimetri (skolyoz değil ama asimetrikmiş omurgam mesela sol omuz başım sağdan az bir şey yukarda gibi. tek başına bir şey değil bu ama fıtıklar falan solda oluşuyor bende hep oraya yükleniyormuşum bu asimetri yüzünden),
-içten olan burun eğriliği (bu nerdeyse herkeste var gerçi baya tanıdığım ameliyatını oldu bunun),
-diş etlerinde genetik bir problem normal birine göre çok daha fazla diş taşı oluşumu oluyor o yüzden azami dikkat göstermem gerek yoksa çok hızlı şekilde diş kaybedilirim,
-göz tansiyonu (şu an ilaç kullanmıyorum ama düzenli kontrole gitmem gerek),
-oldukça hafif seviyede de olsa bir el titremesi de var,
-damarlarım inceymiş bir de sanırım 2 dk bağdaş kursam acayip uyuşur bacaklarım. milletle birlikte oturduğumuz yerden birlikte kalkarız herkes normal yürür ben 2 dk uyuşmanın geçmesini beklerim yürüyebilmek için,
-son olarak da iç basurumun olduğunu öğrendim,
-bir de bağırsaklarım fazla kıvrımlıymış onun özel bir adı var mı bilmiyorum da gevşetmek için ilaç verdi doktor.

annem babam da sağlıklı insanlar genel olarak yaşlandıkça bazı ufak tefek sıkıntıları çıktı birçok insan gibi ama benim yaşlarımda falan böyle şeyleri yok pek. evet belki yukarda saydıklarımın hiçbiri aşırı ciddi değil ama hepsi küçük küçük rahatsız edici sinir bozucu şeyler ve bu kadarı bir araya gelince gerçekten sinirim bozulmaya başladı ve kendimi yarı sakat gibi hissediyorum artık. abartıyor muyum acaba yoksa gerçekten sağlıklı denebilecek insanlar arasında en şanssızlardan biri miyim nedir anlamadım.
0
semaforo de medianoche
(22.07.24)
Bir kere "alt çene biraz arkada" diye ameliyat edilmez, önde diye de ameliyat edilmez. Bunu geç, tamamen kendine ameliyat çıkarmak için yapılmış bir konuşma bu.

Yüksek taban için kendine alabildiğine özen göstermen lazım, çok yorulmayacan, uygun ayakkabı ve terlik giyecen vs. Genetik zaten, bunu da geç.

Seboreik dermatit, saç dökülmesi, göz tansiyonu ve iç basur yaşama düzenini ve beslenme anlayışını değiştirip doğruyu uyguladığında %90 düzelecek şeyler. Çözümü var yani.

Omurgada asimetri, içten burun eğriliği, diş eti problemleri ve bağrsak kıvrımlılığı... Bunlardan birinin veya hepsinin yine kendilerine iş çıkarmak için uydurdukları bazı şeyler olup olmadığını bilmiyoruz.

Bir de sanırım sağlık konusunda çok hassaslaşmışsın, sürekli her yerinden ses geliyormuş gibi hissediyorsun anladığım kadarıyla. İnsan tepeden tırnağa bu kadar sıkıntı yaşayınca doğal olarak bu hale gelir, normal bu.

Ben 42 yaşındayım sana sıkıntılarımı saysam ve buradan birkaç kişi daha saysa "ben genelden çok farklı değilim" dersin. Evet şu bilim çağında bu kadar hastalık yaşamak da neyin nesi ama şu anki gerçeklik bu.

Bak sen ne yap: Uykularını düzene sok, mutlak değişmez kural koy kendine, gece en geç 12:00'de derin uykuya geçmiş olacam de (bu da en geç 23:30'da yatmış olmayı gerektirir), sabah vakitlice kalkıp güneşle selamlaş her gün, acıktıkça ye ve doğru beslen, yeterli hareketini eksik etme, temiz havanı suyunu mutlaka al, psikolojik sağlığına hizmet edecek güzel şeyler de yap (aileyle iyi ilişkiler kurmak, doğru mesafe oluşturmak, işini iyi yapmak, helal kazanmak, dedikodudan uzak durmak, arkadaşlarla veya tek başına güzel faaliyetler, tiyatro sinema konser, kitap okumaca hobi yapmaca vs)

Bunların sonucunda yeterince iyi hale geleceksin diye düşünüyorum. bazı şeyler genetik miras kalıyor, olduğu gibi kabul etmekte fayda var. Sözlük'te gedik ahmet pasha nickli bir doktor arkadaş var bir trafik kazasıyla vücudunun belden aşağısı felç kalmış, adam 40 yaşında ve 10 yıldır böyle. Allah korusun böyle şeyler de olabilirdi. Mevcut iyiliğinin tadını çıkarmak da mümkün.

Konuşmak istersen mesajlara buyur gel.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
@titanic kemancısı: listeye bakınca sorunlarımın çoğu omurgasal gibi aslında hocam. daha bugün profesör bir gastroentrologdaydım kolonoskopi falan oldu en son orada bunlar çıktı işte onun sıkkınlığıyla yazdım zaten bunu da. verdiği ilacı kullanıcam bakalım.

@muhayyer divan: normalde dişlerin birbirine basması lazım benim üst dişler öne gelip alt dişleri kapatıyor tamamen. telle tedavi oluyor aslında bu durum ama tellik seviyenin ötesinde dendi benimki için. sağlıklı sindirim, uzun vadeli ağız diş sağlığı ve çeneden başlayan omurga için tavsiye edildi ama zor bir ameliyat olduğu için düşünmüyorum olmayı. diğer kendilerine iş çıkarmak için mi acaba dediğiniz şeyler de net aslında burun eğriliği için semptomların artmazsa bence ameliyata gerek yok dedi zaten doktor ve bu neredeyse bizim millettin hepsinde var az veya çok seviyede, diş eti olayını ablamın birkaç dişini kaybetmesi sonucu öğrendim onda konuyu iyice araştırdılar bir adı vardı durumun da unuttum. ben de diş etlerinden hep sıkıntı yaşadım ve ücretsiz olarak gittiğim diş hekimi arkadaşım hep diş taşı durumumun çok sıkıntılı olduğunu söylerdi sonra ablamda genetik denen durumu söyleyince bende de ondan şüphelendiğini söyledi. yılda 1 diş taşı temizlemeye gitsem bile normal bir insanın temizliği 1 bilemedin 2 seans sürerken benim temizlik 3-4 bol kanlı zorlu seans şeklinde geçiyor. açıkçası kendime sıkıntı aradığımı sanmıyorum. listede bir damar inceliği bir de omurga asimetrisi dediğim durumlar dışında hepsi çok somut tetkikleri olan durumlar zaten. o ikisini de gene doktorlar söyledi ve bir ek kazanç durumları da yoktu bunları söylemekten bilemiyorum.

"Ben 42 yaşındayım sana sıkıntılarımı saysam ve buradan birkaç kişi daha saysa "ben genelden çok farklı değilim" dersin. Evet şu bilim çağında bu kadar hastalık yaşamak da neyin nesi ama şu anki gerçeklik bu."

aslında benim merak ettiğim kısım da bu zaten. yani bende yakın yaşlarımdakilerin ortalamasına göre çok daha fazla mı sağlık sıkıntısı var yoksa biraz fazla olsa bile o kadar da fazla değil mi benim gibi çok insn var mı nedir bunları merak ediyorum.
0
🌸semaforo de medianoche
(22.07.24)
sen doktora çok gitmişsin. muhtemelen özele.

bu ülke söz konusu olunca 30 yaş için hepsi normal. italyaya yerleşip seboreik dermatiti düzelen insan biliyorum. sd'nin olayı eminim sen de biliyorsundur ki gluten. ama gluten var gluten var. italyada her gün sandviç yiyerek sd geçirdi benim arkadaş. yapacak bir şey yok.
0
titanyum22
(22.07.24)
yoldan 10 kisi cevirsen 8inde bu yazdiklarinin cogu vardir.
didikledikce baska seyler de cikacaktir, didiklemeyi ve mukemmelliyetciligi birak.
0
cooperr
(22.07.24)
(7)

Sosyal medyadan insan siler misiniz?

komando kani var bende
Instagramdan, facebook'tan mesela insan siler misiniz? silerseniz neden mesela? Eski sevgilileriniz ya da çok nefret ettiğiniz haricinde bunu yapar mısınız?Sizce bunu yapanlar hassas, kırılgan insanlar mıdır?
Instagramdan, facebook'tan mesela insan siler misiniz? silerseniz neden mesela? Eski sevgilileriniz ya da çok nefret ettiğiniz haricinde bunu yapar mısınız?

Sizce bunu yapanlar hassas, kırılgan insanlar mıdır?
0
komando kani var bende
(22.07.24)
Hassas ve kırılgandır demek biraz abartı olabilir, bir ürün aldınız ve beğenmediniz iade ettiniz gibi bir olay. Ha bu arada sosyal medyadan siliyorsam gerçekte de silerim.
0
olaylar olaylar
(22.07.24)
Bana komik geliyor sosyal medyadan çıkarmak. Ergenlikten beri kimseyi de çıkarmadım herhalde şu vakitten sonra çıkarmam da.
0
black holes in the sky
(22.07.24)
Silerim. Beni aramıyorsa, hiç merak etmiyorsa, beni kısıtladığına inanıyorsam mesela, hiçbir paylaşımımı görmüyorsa, hiçbir hikayeme bir beğeniyle olsun etkileşim vermiyorsa...

ve bu durum bana göre yeterince uzun sürdüyse çıkarırım. Samimiyetsizliği sevmiyorum, benimle işi olmayanın benim hesabımda da işi olmasın.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
En son düğünüme gelmeyen, bir gerekçe de göstermeyen, düğünden sonra benimle karşılaştığında yanımdaki anneme hal hatır sorup beni görmemiş gibi yapan kuzenimi sildim. Beni bu kadar sallamıyorsan nerde ne yaptığımdan da haberin olmasın, komple görme. Alınganlık değil de benden haberdar olmayı haketmediğini düşündüğüm için.
0
hrvl
(22.07.24)
Çıkarırım, rehberden de silerim. Tek nedeni de sanal ortamda aşırı düzenli biriyim. Rehberimde gereksiz fazlalık sevmem, sosyal medyada da öyle. Düzenli konuşmadığım, denk gelsem selamlaşmadan öteye gitmeyeceğim kişileri ne rehberimde ne sosyal medyamda tutmuyorum. Buna cevap olarak da "ya işin düşerse" cevabı geliyor ki pragmatist bir cevap yani. Sadece işim düşebilir diye birini sosyal medyada tutmak, sosyal medyadan silmekten daha ayıp bir hareket bence.

Yani hassas ya da kırılganlıktan değil, hayatını merak etmediğim kişileri sosyal medyamdan çıkarıyorum. Instagramda 60 küsür takipçim var mesela şu an. Bi iki ay önce temizlik yaptım bi 20 küsür kişiyi takipten çıktım ve takip etmelerini engelledim.

Telefon rehberim de aynı şekilde, bir daha görüşmem ya da ne konuşcam bununla ya dediğim kişileri siliyorum rehberden.
0
nundu
(22.07.24)
etkileşimde değilsem, paylaşımları da ilgimi çekmiyorsa "ben bunu niye takip ediyorum yahu" deyip siliyorum.
ben niye hassa veya kırılgan oluyorum ki onu anlamadım?
onlar kırılsın banane :P
0
neira
(22.07.24)
miş gibi yapılan, samimiyetsiz ilişkileri sevmediğim için rahatlıkla silerim. instagramda gerçek hayatta tanımadığım kimse yok takipleştiklerim arasında diyebilirim. uzakta yaşayan arkadaşım olur, senede bir de olsa görüşürüz, uzun süreli arkadaşlıktır vs. onları silmem. ama yakın zamanda arkadaş olmuşuzdur, herhangi bir paylaşım yoktur, post beğenilmez, hikayeler merak edilip açılmaz vs. bu durumda listemde durmasının da bi anlamı yok. orası gizli kapalı benim alanım, ne gerek var diyorum. bu yüzden çok takipçim ve takip ettiğim de yok.

aynı şekilde beni silmelerine de bozulmam ama takibi bırakıp ben onun fanıymışım gibi takipçilerinden beni çıkarmayanlara sinir oluyorum.
0
hypathia
(23.07.24)
(9)

Crocs rahat mı?

ferenc
Diz ağrımdan ötürü ortopedik bir terlik almak istiyorum evde giymek için. Crocs'ların rahatlığı konusunda ne dersiniz?
Diz ağrımdan ötürü ortopedik bir terlik almak istiyorum evde giymek için. Crocs'ların rahatlığı konusunda ne dersiniz?
0
ferenc
(22.07.24)
Vücuduna plastik dokundurma, hakiki deri kullan derim. Ceyo ve benzerleri iyidir.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
Orijinal olması şartıyla tavsoyr ederim. Aynı nedenle Crocs (ve benzeri terlikler, Columbia ayakkabı vs) almıştım. Crocs ile diz ağrım (uzun doğa yürüyüşü kaynaklıydı) bir hafta içinde geçti. O günden beri kullanmaya devam ediyorum, diz sorunu tekrarlamadı.

Ama taklitlere dikkat, hiç işe yaramadılar. Ben orj olsun diye Migros'tan almıştım, şimdi var mı bilmiyorum.
0
alfired
(22.07.24)
Not: Ben doğa yürüyüşü için olan ihtiyacım nedeniyle Ceyo hiç denemedim. Yıkaması ve derinin kirlenmesi problem olacağı için. Ama bina içinde kullanacaksınız Ceyo çok iyidir. Bir Ceyo kopyası değil, orj Ceyo alın mutlaka. Diz ağrısı kalıcı hale gelmesin.
0
alfired
(22.07.24)
bana da almışlar ayıp olmasın diye giyiyorum evet sağlam (o paraya olsun zaten)

gezer çok daha iyi bana göre.
0
baldan kaymak
(22.07.24)
Bence gayet rahat. Birkenstock terliklerimden sonra pamuk gibi gelmeye başladı. (Birkaç aydır giyiyorum)
0
hrvl
(22.07.24)
crocs rahat baya, ama kesinlikle ortopedik degil.
0
cooperr
(22.07.24)
crocs ortopedik değil bildiğim kadarıyla ama rahat olduğunu söyleyebilirim. vietnam ve bulgaristan menseili olanları var. biri daha sert. hangisiyle rahat edeceginizi deneyerek anlayabilirsiniz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
ben rahat bulmuyorum + terletiyor.
bu arada ben de taban problemim sebebiyle ayakkabımda özel tabanlık kullanıyorum ve doktor evde bile yüksek ve sert tabanlı giymem gerektiğini söyledi o yüzden saatlerce dükkan dükkan terlik aradım. sonunda şunu buldum www.trendyol.com tabi kafayı yemişler fiyata bak ben 500 liraya aldım :)) hani tuvalet terlikleri olur ya o tarz tabanı kalın ve muhakkak düz bir şey bulman lazım. bu attığım kışlık kurtarıyor. yaz için de yine yüksek ve kalın tabanlı plaj terliğim var
0
neira
(22.07.24)
ben cok seviyorum ama bir sey daha var, tabani asinirsa kayiyor. arada kontrol etmen lazim.
0
durgunfoton
(23.07.24)
(8)

Boş Zamanı Değerlendirmek İçin Tavsiyeler

arkady svidrigaylov
9-6 çalıştığım bir işim var. Düzenli olarak da spora gidiyorum. Çok sosyal değilim, sosyalliği de sevmiyorum. Evde zaman geçirmeyi seviyorum. Fakat günde en az 4-5 saatimi boşa geçiriyorum. Kitap okuyayım desem şu sıcaklarda hiç çekilmiyor(bu bir bahane değil düzenli olarak okurum normalde) Film izl
9-6 çalıştığım bir işim var. Düzenli olarak da spora gidiyorum. Çok sosyal değilim, sosyalliği de sevmiyorum. Evde zaman geçirmeyi seviyorum. Fakat günde en az 4-5 saatimi boşa geçiriyorum. Kitap okuyayım desem şu sıcaklarda hiç çekilmiyor(bu bir bahane değil düzenli olarak okurum normalde) Film izleyeyim desem, yeni filmleri hiç sevmem. İnternetten kült film seyrede seyrede filmlerden soğudum, belli bir süre seyretmeyeceğim. Boş boş oturmaktan sıkıldım. Sıkıntıdan günde 3 saat bir oyuna girip anlamsızca karakter yürütüyorum. Anlayacağınız oyalanmak için bir şeylere ihtiyacım var ama neye ihtiyacımın olduğunu hâlâ bulamadım. Yeni şeylerle oyalanmam için ne tavsiye edersiniz bana ?
0
arkady svidrigaylov
(22.07.24)
Cinsiyetiniz, yaşınız, maddî imkanlarınız önem kazanıyor.

Ben dikiş öğrenmeye çalışıyorum mesela, zaten ihiyacım da var ama şahane el yapımı ürünler üretilebiliyor satılabiliyor.

Ya da ne bileyim hobi bahçesi olabilir, marangozluk olabilir, çamur kil heykel olabilir, makrome gibi bişeyler olabilir... üretkenlik size iyi gelecek gibi görünüyor.

Yazmaya merakınız varsa yazarlık kursu alabilirsiniz mesela. Çok ciddi eğitimler var. Senaryo, roman, tiyatro gibi... Bizzat amatör tiyatro gruplarına katılabilirsiniz. Seslendirme dersleri alabilirsiniz... Gibi.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
@Mirket

Kendim müzisyenim ama müzik eğitimi hiç aklıma gelmedi hakaten :))

Yemek kursu demeye geldim bir de.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
@Mirket

Sıkıntıdan alacağım herhalde böyle giderse

@muhayyer divan

Cinsiyet Erkek, Yaşım 28. Ya açıkçası bana rahat mı batıyor bilmiyorum. İş ve spor nedeniyle mental olarak yoruluyorum. Yani evde yapabilecek basit aktiviteler arıyorum. Fakat bahsettiğiniz işlere hobi olarak hem uzağım hem de zaman ayıracak vaktim yok. Şu an aklıma gelen en iyi aktiviteyi söyleyeyim, oradan anlayın neler yapabileceğimi. Puzzle alıp, yapmak istiyorum. Aklıma gelen en basit aktivite bu şu an. Buna ekleyebilecek şeyler düşünüyorum. Müziğe ilgim olsa müzik aleti çalmayı öğrenirdim o da yok. Belli rahat batıyor bana.
0
🌸arkady svidrigaylov
(22.07.24)
Yerinde olsam bir insan icin olmazsa olmaz seylerin egitimini alirdim

Misal yemek yapmak ascilik tarzi

Bence her birey yemek konusunda pro olmali

Nereye gidersen git aç kalmassin maddi olarakta mide olarakta kimseyide ac birakmazsin
0
Zetnikov
(22.07.24)
kariyerinizi gelistirecek egitimler alin, ben yazilim ogreniyorum mesela
0
The_Lollok
(22.07.24)
ilginiz varsa seramik kursları baya keyifli oluyor
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
maket yapıyorum ben
0
elorelia
(23.07.24)
Ben böyle boş vakit değerlendirme sorularına standart spor, müzik, dil cevabı basıp geçiyorum.
0
kumandanim
(23.07.24)
(8)

samsung galaxy buds 2'yi işitme cihazı olarak kullanmak

kibritsuyu
kulakları kesinlikle duymayan ama duyduğunu fakat anlamadığını iddia ettiği için işitme cihazı takmayı reddeden inatçı bir babam var.her söylediğime haa? demesinden, aynı şeyi tekrar edip durmaktan, tane tane konuşup iletişim kurmaya çalışmaktan yoruldum.telefonla konuşurken daha rahat anlıyor. yani
kulakları kesinlikle duymayan ama duyduğunu fakat anlamadığını iddia ettiği için işitme cihazı takmayı reddeden inatçı bir babam var.

her söylediğime haa? demesinden, aynı şeyi tekrar edip durmaktan, tane tane konuşup iletişim kurmaya çalışmaktan yoruldum.

telefonla konuşurken daha rahat anlıyor. yani sesleri dijitize edip kulağının içine yollayacak bir sistem beni biraz rahatlatır.

samsung galaxy buds 2 bluetooth kulaklığım var. onu da takmaz ama bir denemek istiyorum. telefona ve aramaya gerek kalmadan bu kulaklığın sesi alıp kulağına telefondan geliyor gibi yollatmasının bir yolu var mı işitme cihazı gibi?
0
kibritsuyu
(22.07.24)
Transparency modu var, dışarıdaki sesi iletiyor Low mid high diye seçeneği var ama High yapınca normalden daha yüksek oluyor mu emin değilim. Akşam bi denerim.
0
nhk ni youkosu
(22.07.24)
soruya direkt cevap değil ama bu videoyu izleyin derim
www.youtube.com

bu duyma işi çok büyük risk. babam kullanmaya başladı ve hayat kalitesi çok arttı. kulaklık ise dikkatli bakılmadığı sürece görülebilen bir şey değil.

kbb ci arkadaşım hastalarına kullanırsa ne olacağını değil, kullanmazsa ne olacağını anlattığını söyledi.
demans, algılama güçlüğü, depresyon, yalnızlık vs vs.
0
kisa
(22.07.24)
Benim kulaklarımdan birisi daha az duyuyor, günlük hayatımı etkileyen bir boyutta değil ama %10 fark var. Buds2 kulaklığım da var. Haliyle benim aklıma gelmişti bu da ve denedim :D

Hiçbir etkisi yok. Evet dış ses artıyor ancak bu tamamen işlevsel, sadece duyup önlem almanıza yarıyor. Müzik dinlerken araç sesi, korna falan duymak için. Ancak gelen dış ses kaliteli olmaktan çok uzak ve çok hışırtılı. Özellikle otobüs falan gibi ortamlarda konuşmalardan çok motor sesini artırıyor daha kötü oluyor. Sizde de varmış zaten kulaklık biliyorsunuzdur. Öncekinden daha çok "ha?" diyebilir yani.
0
akhenaten
(22.07.24)
Ben de babama bir ara galaxy buds plus takmıştım. Dış sesi alma özelliğini en yükseğe getirmiştim. Bbaya iyi duyuyordu.

Zaten ondan sonra gitmiş philips işitme cihazı almış :D

Sadece biraz utangaçlık gelişti, cihaz gözüksün istemiyor. O yüzden çok minimal bir kablo ile kulağın en içine giren bir cihaz almış, cihazın kendisi de kulağın arkasında duruyor çok belli olmuyor.

yani özet olarak işitme cihazı kadar olmasa da işe yarıyor.
0
ananiyimioguz
(22.07.24)
hocam kulaklıkla normal duyuyorsa sorun kulak kepçesinin ses dalgalarını kulak yoluna iyi iletememesinden kaynaklı olabilir. @nhk'nin bahsettiği transparan modu deneyin bence. eğer sorun bahsettiğim gibiyse ses yükseltmesine gerek kalmadan da düzgün duyar. ama bu tarz kulaklıkların da sürekli takılması çok sağlıklı değil, kulak içerisinde bakteri+akıntı oluşumunu artırır.
0
shadowfollower
(22.07.24)
Geçmiş olsun

Bluetooth kulaklıklar ile işitme cihazları arasındaki radyasyon (veya neyse işte) seviye farklarını bir ölçmeden bence böyle bir çözüme girişme. Belki daha çok zarar görür bilemiyoruz. Ben bluetooth kulaklık kullanmıyorum, beyne zarar verdiği söylentileri çok var.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
peki bu işitme cihazlarının gözlükteki miyop, astigmat gibi türleri, gözlük numarası gibi dereceleri var mı? yani cihaz kişiye özel ayrlanıp hazırlanıyor mu, yoksa gidip dükkandan hazır aldığımız bir şey mi?

yani çok zor yürüyor, tuvalete zor kalkıyor. doktora gitmeye ikna etsem bile götürmek getirmek kendisine eziyet oluyor. sırf bu yüzden diş yaptırmadı, ağzındaki porselenler çıktıktan sonra gidip gelme derdi yüzünden dişsiz gezmeye razı oldu.

direkt gidip alıp, al bunu tak kullan diyebiliyor muyum, ya da kbb doktorunu eve getirsem oracıkta ölçüp "şunu al" diyebilir mi bana?

@muhayyer: abicim 89 yaşındaki adamın beynine bluetooth'un vereceği zarardan ne olacak şu saatten sonra?
0
🌸kibritsuyu
(22.07.24)
denedim bence sesi artırmıyor, high ayarda kendi kulağınla duyduğun gibi oluyor. Kulakiçine kulaklık girince oluşan izolasyonu kaldırmış oluyor kendince.

Bence tıbbi cihazlara bak, hem onların pil ömrü vs. çok daha iyidir. Buds2 kulağımda 2-3 saat takılı kalsa pili bitiyor kutusuna koyup şarj ediyorum ben. Şişli'de vs. rasgele yürürken işitme cihazı satan bir yer gördüğümü hatırlıyorum ama sizin oralarda var mı, direkt bişey verip gönderirler mi bi sor bence. Çok da kişiye özel olamaz gibi geliyor bana. (ama kulak tıkanıklığının çeşitleri varsa hastalığa özel cihazlar olabilir belki)
0
nhk ni youkosu
(22.07.24)
(5)

Sac beyazlamasi

violetsnotblue
Bunun bilimsel aciklamasi nedir? 1 ay oncesine kadar sadece 1 tel sacim beyaz idi. Simdi her noktadan beyaz sac cikiyo ve her gun cogaliyo sanki. Durdurmanin bir yolu var mi :(Yas: 30
Bunun bilimsel aciklamasi nedir? 1 ay oncesine kadar sadece 1 tel sacim beyaz idi. Simdi her noktadan beyaz sac cikiyo ve her gun cogaliyo sanki. Durdurmanin bir yolu var mi :(
Yas: 30
0
violetsnotblue
(22.07.24)
Renk pigmentlerinin ölmesi ve işlevsiz hale gelmesi, tüm hücrelerimizin başına gelen bir şey bu yaşlılık nedeniyle olduğu gibi genetik olarak genç yaşta da olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.07.24)
İlk beyaz saçım çıktığında 17 yaşındaydım. Bugün saçım bembeyaz desem yeri. Saçlarımı ilk boyattığımda 21-22 var mıydım bilmiyorum ama boyaların renk pigmentlerine savaş açtığını düşünüyorum. Eğer saçlarını boyamadınsa boyama lütfen.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
Yok hic boyamadim da bu hizla beyazlamaya devam ederse baska care yok gibi
0
🌸violetsnotblue
(22.07.24)
benim de ilk beyazlar 25 yaşında falan çıktı. şimdi 31 yaşındayım, fauller bembeyaz:)
0
nothing in my way
(22.07.24)
tamamen genetik. kırk yaşındayım on tane beyazım ya vardır ya yoktur. onun yerine başka yerlerim aksıyor :)
0
titanyum22
(22.07.24)
(7)

kediyi eve getirme yöntemleri

kibritsuyu
yazlıktayız. yanımızda geçen sene yine buradan sahiplendiğimiz kedimiz var. kapı pencere sürekli açık olduğu için hayvanı eve kapatma gibi bir durumumuz yok, kapatmak da istemem zaten. evi tanıdı, gidiyor, dolaşıyor geliyor, çıkıyor, yandaki bahçede uyuyor, sıkılınca gelip kendini sevdirip geri gidi
yazlıktayız. yanımızda geçen sene yine buradan sahiplendiğimiz kedimiz var. kapı pencere sürekli açık olduğu için hayvanı eve kapatma gibi bir durumumuz yok, kapatmak da istemem zaten.

evi tanıdı, gidiyor, dolaşıyor geliyor, çıkıyor, yandaki bahçede uyuyor, sıkılınca gelip kendini sevdirip geri gidiyor. yordamı öğrendi yani. pencereyi de kendine yol yaptı, kapı kapalıysa oradan girip çıkıyor. allah korusun sokağa çıkmadığı sürece kaçmayacağından neredeyse eminim.

ama bu gerzek hayvanlar gece avlandığı için adam bütün gün ya evin içinde, yan yan komşunun bahçesinde uyuyor, hava kararınca da defolup gidiyor, bulamıyorsun. ha keyfi olunca çıkıp geliyor ama uyuycam ulan, gece kapıyı pencereyi aık bırakamam, içeri alayım da sokakta kalma. yok ne yaptıysam gelmiyor, anca paşa gönlü istediği zaman çıkıp geliyor.

ama ben keyfini beklemek de istemiyorum. var mı böyle evde onu cezbedecek bir şey yapsam, o sayede eve gelse?

mesela her akşam 1 çay kaşığı kadar yaş mama veriyorum. verirken de mama kutusunu tezgaha vurup tıkırdatıyorum pavlov hesabı. dışarıda mama kutusu tıkırdatınca gelsin diye.

buna benzer yönteminiz var mı, çağırayım gelsin, kapıyı pencereyi kapatıcam, sokakta kalmasın.
0
kibritsuyu
(21.07.24)
Gündüz sokakta kalınca kötü bir şey olmuyor, gece kalınca kötü bir şey olur mu? Gece de kalsa ne olur? Bir kere denemek mümkün mü veya denediniz mi hiç? Kolay kolay kapatamazsın çünkü. Kedileri eve kapatıp dışarı salmayanların salmama sebebi bu işte.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Gündüz sokakta kalmıyor ki, istediği zaman eve gelip içeri girme özgürlüğüne sahip. Ama gece gelse eve giremeyecek. Ha girmek isteyip girmese ne olur, en fazla bahçedeki sandalyeye çıkar uyur. Ama yine de gece vakti içeri girmek isteyip giremeyecek şekilde dışarıda kalsın istemiyorum, çok sokak kedisi var burada. Besleyen de çok, aç kalıp umumi mamalardan yemesini de, kötü kedi şero'lardan dayak yemesini de, karanlıkta araba yoluna fıymasını da istemem. Gelsin otursun evde. Geçen komşu mesaj attı, senin kediyi arabaların altında bağırtıyorlar diye, koştum gittim bulamadım. Sonra sapasağlam geldi kendi kendine aslanım benim.
0
🌸kibritsuyu
(21.07.24)
Yani haklısın, hayvanlar alemi bu ne zaman ne halt yiyecekleri belli olmaz...

1 çay kaşığı mama verip kapıları kapatınca mamaya kanmayabilir bu sefer. Bakar ki mamanın sonu eve kapanmak, yemeyebilir. Bilemedim şimdi.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
Youtube'dan kedi çağırma sesi açabilirsiniz, o mama sesini de yaparak aynı anda, cat calling de yazabilirsiniz Türkçe de aratabilirsiniz
0
hocam fazla egon var mi
(22.07.24)
Çok alakasız bir soru; yazlık demişsiniz, yahu pencerelerde vs sineklik yok mu nereden girip çıkıyor bu hayvan?

Sineklik yoksa sineklik olmayan yazlık nasıl olabiliyor oldurulabiliyor vallahi aklım almadi :)
0
makbur
(22.07.24)
Gece 11 gibi az kuru mama verip sabah erken saate kadar evde bırakıyorum bizimkini
0
kaset
(22.07.24)
benim kedi de aynı şekilde yazlıkta dışarıda takılıyor, bahçeye kartondan yuva yaptım girerse ona giriyor ama çoğu zaman dolanıyor site içinde, benim de aklım çıkıyor. içeri alsak bile bir süre sonra çıkmak istiyor zaten, durmuyor kapıyı perdeyi tırmalıyor. dışarı çıkmayı bildikleri zaman içeride durmuyorlar. istanbul'a gelince 8. katta olduğum için dışarı çıkmak istemiyor, dışarıyı direkt görmüyor çünkü. içeride duruyorsa sizinki evet konserve açma tıklamasına nerdeyse tüm kediler geliyor, bunu kullanabilirsiniz. veya bizimkisi ip ile oynamaya bayılıyor onunla kandırıyorum.
bir alternatif de bizim komşu da kapısına minik bir kedi kapısı yaptırmıştı, onun kedisi gelince açılıyordu ve kedisi içeri oradan giriyordu. bu da bir çözüm olabilir.
0
surprise
(22.07.24)
(13)

hiç birisi yanınızda öldü mü?

tabudeviren
neredeydi, nasıl oldu?nasıl bir duygu? korktunuz mu?bir insan ölünce ölüm kokusu gibi bir şey oluyor mu, az önce sözlükte denk geldim biri yazmış..
neredeydi, nasıl oldu?
nasıl bir duygu? korktunuz mu?
bir insan ölünce ölüm kokusu gibi bir şey oluyor mu, az önce sözlükte denk geldim biri yazmış..
0
tabudeviren
(21.07.24)
Babam öldü. Bok gibi bir duygu.
0
Bir ben var benden şurada
(21.07.24)
Bulunduğum ortamda biri kalp krizi geçirip ölmüştü ama ben taaaa 8 yaşındaydım (34 sene önce). Adamın suratı mosmor olmuştu, herkes çok heyecanlandı çok telaş oldu çok korkuldu filan. 3 gün uyuyamamıştım. Epey korkmuştum. Ama sanırım kimse korkmasaydı ben de korkmazdım. Ortamda çok insan vardı onların korkularını hatırlıyorum.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
13 yaşındayken babaannem bizde kalıyordu. biz otururken kalktı geldi, koltuğa oturdu, oracıkta hık hık etti, babam tansiyonuna bakmaya alışırken annem beni salondan çıkardı, telefonu verip doktor çağır dedi, çağırdım ama çok geçti. kadıncağızı salonda yere yatırıp üstünü örttüler, gelen giden başında oturdu öyle. hala gözümün önünde.

14 yaşında, tam yanımda olmadı ama büyük teyzem ağır kanser hastasıydı, artık son zamanıydı, biz salondaydık, başında da annem, diğer teyzem, kuzeni falan vardı. acıdan inliyordu, duyuyorduk. sonra sesi kesildi. küçük teyzem hep o kokudan bahseder. hatta geçen sene canı sıkkın zamanında yine dedi evde o koku var galiba zamanım geldi diye. bir şey olmadı hala hayatta. ya psikolojik, ya da üzüntülü insanların saldığı hormonal bir koku olabilir gerçekten.

2 yıl önce babam hastanede defalarca nefes krizine girdi, şu doktorlu hastaneli filmlerdeki gibi makine öter, doktorlar koşar müdahale eder falan. bizzat yaşadım, ama çok sakindim ilginç şekilde paniklemedim. babama da bir şey olmadı.

bir de geçen sene bodrum'da denizde yüzerken baktım kıyıda birini çekiyorlar dışarı. koştuk gittik 60 yaşlarında baygın bir kadın. ama ortam levent kırca skeci gibi, biri kolunu çekiyor, biri bacağını kaldırıyor, biri su yutmuştur diyip heimlich manevrası yapmaya çalışıyor, biri yatırmış kalp masajı yapıyor, biri kafasını yan çevirin diyor ama denize doğru çeviriyorlar, kadının yüzüne dalga çarpıyor. ben sakince bileğini tutup nabzına baktım, atmıyordu. neyse ki ambulans yetişip aldı. ama maalesef kadıncağız çoktan ölmüş. canımız sıkıldı tabii ama bu yaşta da korkmadık öyle. kenttv.net
0
kibritsuyu
(21.07.24)
7-8 yaşındayken apartmanin teras katından bir çocuk sandalyeden düşmüştü. O sesten sonra balkondan bakınca gördüğüm görüntü çok korkunçtu.
0
Amaranta ursula
(21.07.24)
Annem uzun bir hastalık sürecinden sonra ben yanındayken öldü. Ölüm kokusu gibi bir şey yok ama ölmeden birlaç gün önce death rattle başladı. Nefes alıp verirken çıkardığı sesi hala unutamadım. Tamamen kendinden geçmişti, başında nöbetleşe duruyor ve azıcık su vererek dudaklarını ıslatıyorduk. Son günlerinde gözleri hep açıktı ama görmüyordu. Gözbebekleri zamanla matlaştı. Son nefesini verişine şahit oldum. Hayatımın en kötü günleriydi. Allah bir daha yaşatmasın. Kendim için de ani ölüm istiyorum.
0
gnosis
(21.07.24)
2017 de babannem birden hastalandı, sonra yoğun bakım, hastane süreci vs. derken son çare artık çıkarıp eve gönderdiler.
20 gün yattı sadece ağzına pamukla su damlatıyorduk. Bir sabah erkenden babamı çağırmış yanına başında da halamlar vardı zaten fısıltı şeklinde konuşuyordu babam gelince diğer kardeşlerini çağır bugün yanıma bir adam geldi bana 7 gün sonra öleceğimi söyledi demiş.
Babam diğer kardeşlerinin hepsini çağırdı getirdi tam 7.gün babannem sabahtan akşama kadar beni odama götürün yatağıma yatırın diye tutturdu salonda hastane yatağında yatıyordu hep birlikte bir battaniyenin içine koyup taşıyarak götürüp yatağına yatırdık bir saat sonra hızla aralıksız hırıltı şeklinde nefes alıp vermeye başladı normalde yavaş bile alamazdı nefesi öylece ölüp gitti.

Koku vs. Duymadım. Korkmadım da, bence inanılmaz bir hissizlik oluyor, uyuşuyor sanki insan.
0
kirmizipilotkalem
(21.07.24)
2021'de babam vefat etti. ama yanınızda derken, babam hastaydı zaten ve evde son anları olduğunu biliyorduk. yatak odasında yatıyordu ben de o sırada salondaydım. yanında komşularımız yeğenlerim vs. vardı. korku olmuyor ama dünya başınıza yıkılıyor. insan birinci derece yakını vefat ettiğinde ölümün ne demek olduğunu anlıyor.
0
exlibris
(21.07.24)
Yaşlı yan komşu evde komaya girmişti. Eşi ambulans aradıktan sonra panik halinde bize haber verdi.

Yanındaki masadan alıp Kur'an -ı Kerim okumaya başladım. 2 dk sonra bir nefes çekti vefat etti.



Annannem de hasta yatıyordu hastaneden gelmiştik. Gece bilincini yitirmiş annem uyandırdı ,bir süre sonra göz bebeklerini tavanda dolaştırdı başına toplandık dilini çıkardı (su isterken yapardı) dudaklarına zemzem suyu sürdüm. Tavana bakarak gülümsedi anlaşılmaz bir kelime söyledi ve vefat etti.
0
hebanon
(21.07.24)
Oldu mu diye sordugunuz icin cevap vereyim. Olmadı. Olsa kafayı yerim. Çok yüksek bi ölüm korkum var ve sevdiğim birini kaybetmekten de çok korkuyorum. Hayatımda hayvan hariç ölü birini de görmedim. İnşallah görmek zorunda da kalmam. Annem babam ölse girip bakabileceğimi de sanmıyorum
0
matilda
(21.07.24)
yolcu otobüsüyle gece afyon'da hiçliğin ortasında giderken otobüs takla atmaya başladı birden. otobüsten nasıl çıktığımı hatırlamıyorum ama çıkarken sıkışan birini gördüm. 2 kişi vefat etti orda. tabi sağ kalanların ve yaralıların derdine düştüğün için vefat edenlerle ilgili çok bir şey hatırlamıyorum. hiç korkup panik yapmamıştım. yoldan geçenleri falan çevirdik. sağolsun insanımız bu tarz konularda çok duyarlı.
0
brkylmz
(22.07.24)
6 şubatta sayısız kişi.
0
patronaj1
(22.07.24)
meslek gereği yüzlerce kişi. bir noktadan sonra çok bir şey hissedilmiyor; trajik bir ölüm, çocuk ya da genç değilse.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
teyzem öldü odada 5 kişiydik.

zaten her yerini kanser sarmıştı beynine de sıçramıştı.

normalde yürüyor konuşuyordu. önce konuşması gitti. sonra yürümesi gitti. sonra hareketleri gitti. sonra mimikleri gitti. en son sadece göz bebeklerini oynatabiliyor ve hııı hüüü gibi sesler çıkarabiliyordu.

bir gün hepimiz salonda otururken zar zor bir aneeeııı sesi geldi.

anneannem gitti, çocuklar gelin son nefesini verecek dedi (nereden anladıysa bilmiyorum herhalde çağırdığından anladı ya da anneannem eski hemşireymiş biliyordur herhalde)

neyse başına toplandık bizimkiler allahumme salli ala mı, la ilahe illallah mı bişeyler okuyorlar.

eşlik ettik falan. bi baktım konuşamayan teyzem de eşlik ediyor.

dedim işte inancın gücü... hemen imana gelmedim tabii. eski kabilelerde de millet ateşe yürürken, böyle komple konuşması gitmişken dillenmesi, ainler vs.. hep inancın gücü. illa islam veya allah inancı olması gerekmiyor. onlar aklıma geldi.

en son da hııııhhhhhh dedi bir nefes verdi, gitti gözümüzün önünde.

öleceğini biliyordu. daha gençti 50lerindeydi. bize söylemeden önceden mezar yerini falan da almış kanserin her yerini sardığını öğrenince. ileride akrabalar bu yüzden kavga etmesin demiş.

beni çok severdi. ben indirdim mezara görevlilerle birlikte. daha 18-20 yaşlarındaydım. üzerimde en çok emeği geçen teyzemdir.

neyse ki böyle şeylerde gereksiz dirayetliyim. ya da duygusuzum bilmiyorum. mezar yerini de sadece bana söylemişti bu arada koca ailede <3
0
ananiyimioguz
(22.07.24)
(5)

Midede mide ağrısı olmayan ağrı

muhayyer divan
SelamBirkaç gündür tam midemin olduğu yerde, mide ağrısı olmadığından emin olduğum bir ağrı var. Ağrılar daha derinden hissedilir ya normalde, hani acı hissi daha yüzeyde duyulur filan, bu bahsettiğim ağrı daha yüzdeyde duyulan, kısa süreli (1-2 saniye, en fazla 3 saniye) ama hatırı sayılır bir ağrı
Selam

Birkaç gündür tam midemin olduğu yerde, mide ağrısı olmadığından emin olduğum bir ağrı var. Ağrılar daha derinden hissedilir ya normalde, hani acı hissi daha yüzeyde duyulur filan, bu bahsettiğim ağrı daha yüzdeyde duyulan, kısa süreli (1-2 saniye, en fazla 3 saniye) ama hatırı sayılır bir ağrı. Midemden kaynaklanmadığını kesin olarak biliyorum, safra kesem yok ama safra kesesi tarafında da değil ağrı.

Bu ağrıyı ilk yaşadığımda 1,5 veya 2 sene önceydi ve 1 hafta kadar ishalli grip gibi bişey olmuştum, biraz ağır gelmişti. Bana onu hatırlatıyor ama birkaç defadır bu ağrıyı yaşadığım halde öyle bir hastalanma durumu yok.

Bunu yaşayan var mı, bilginiz var mı bu ağrı niye olur? Biraz daha sürerse doktora gideceğim ama çok saçma bir ağrı bu şimdi, birilerinin deneylerine kobay olmayalım durduk yere.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Kas kasılması gibi mi? Sanki midenin üstünde bir halat varmış da onu sıkıyorlar gibi mi? Üç sene belli aralıklarla bu tarz bir rahatsızlık yaşamıştım; stres kaynaklı atağa geçen ülser denmişti bana. Genellikle yaz aylarında ağrılarım artardı, öyle bir ağrı ki bir keresinde morfinle yatışmıştı. Sürekli istifra edesin ve büyük abdest yapasın da geliyorsa benzer bir sıkıntı yaşıyor olabilirsin. Geçmiş olsun.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
@sekizdokuzon

Çok teşekkür ederim sana da çok geçmiş olsun. Bende istifra ve büyük abdest ihtiyacı oluşmuyor, büyük ağrılar da yok ama bir anda çok rahatsız edip geçiyor, evet bir düğüm sıkıyorlarmış gibi veya sert bir şeyi içeri yerleştirmek için bastırıyorlarmış gibi. Ama dediğim gibi 2 saniye ağrıyıp geçiyor. Ama sıklıkla olması düşündürdü beni. Sağ ol.
0
🌸muhayyer divan
(21.07.24)
Ağrılar sıklaşmaya başlarsa mutlaka acile git. Bende de öyle başladı, sonra sıklığı arttı, en sonunda ağlayarak acile yetiştirdiler. Tekrar geçmiş olsun.

Bu arada başta idrar yolları enfeksiyonuyla karıştırabiliyorlar. Senin rahatsızlığın bu da olabilir tabii. Ama verdikleri ilaçlar uzun vadede etki etmezse ülser opsiyonu cebinde olsun.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
Gastirt veya mide kanseri başlangıcı olabilir.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.07.24)
@Yourcousinmarvinberry

Tecrübelerini öğrenebilir miyim, mide kanseri olabilir demişsin...
0
🌸muhayyer divan
(21.07.24)
(12)

Sporda ve Beslenmeye Dikkat Ederken Çorbanın rolü ve önemi

put it in your appropriate place
Gittiği spor salonunda özel pt aldım. Çorbayı hayatımızdan çıkartıyoruz dedi. Tamam dedim ama niye diye sordum.Bir glüten var dedi. İki mideyi tıkıyor diye ekledi. Çok daha hızlı kilo verirsin diye ekledi.Çorbanın rolü ve önemi nedir, var mıdır önemi?
Gittiği spor salonunda özel pt aldım. Çorbayı hayatımızdan çıkartıyoruz dedi. Tamam dedim ama niye diye sordum.

Bir glüten var dedi. İki mideyi tıkıyor diye ekledi. Çok daha hızlı kilo verirsin diye ekledi.

Çorbanın rolü ve önemi nedir, var mıdır önemi?
0
put it in your appropriate place
(21.07.24)
Hayatımda bu seviyede saçmalık çok duymamistim iyi geldi.
Mideyi tikamak ne demek? Kilo vermek çorba vs ile kalori ile alakali ve çoğu corba da az kalorisi olan şeylerdir.

Bana biri böyle bir şey dese üzülerek bundan sonra söyleyeceği her şeyde şüphe ederim.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
Mideyi tıkayacaksan çorbayla tıka bence. Akıllıca yapılmış leziz bir çorba insana her türlü enerjiyi de verir her türlü faydayı da sağlar. Bağırsaklarının gereğinden fazla katılaşmasını mı istiyor o senin pt? Vücuttaki bütün suyu atarak kilo verdiğini düşünmeni sağlayacak yani. Hahah.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
@misket Kahvaltı haricinde ekmek yemediğimi belirttim.
0
🌸put it in your appropriate place
(21.07.24)
bu cahilin "çorba" derken kast ettiği şey ile ansiklopedideki çorba farklı şeyler olmalı. çorba bir formdur bu formda sonsuz çeşit aş çıkar. sıvı tüketimine dikkat edin. bu zavallılar dehidre olmanın kas kütlelerini ortaya çıkardığını öğrendiğinden beri acayiplikler sürüyor.
koskoca biyolojiyi geçtim, diyetetiği de geçtim, tek bir konu olan anatomiden de bihaber bu şahıs size yakında başka "bilgiler" de verebilir. dikkat edin.
0
Etanglement
(21.07.24)
Günümüzde gerek evde yapılsın gerek dışarıda içilsin çorbaların çoğu sağlıksız. İçinde diyete uygun olmayan malzemeler var. Öyle sadece çorba içeyim az yemiş olurum olayı işe yaramıyor. Birçoğunda çok fazla un var,o bile tek başına diyeti zora sokuyor. Bu dışarıda yenilen tüm sulu yemekler için geçerli. Sanıldığı kadar masum değil bence. Ben de şahsen çorba içerek diyet yapamıyorum o çorbanın devamı geliyor, iştahı daha da açıyor vs. Bunlar benim şahsi gözlemim, yanlış olabilir. Bilimsel bir dayanağım yok ama gittiğim diyetisyen de kendi saydığı çorbalar dışındakileri içmememi söylemişti. Sizin pt de bunları düşünmüş olabilir.
0
bhhs
(21.07.24)
mideyi çorbayla tıkamak daha mantıklı değil mi? aşırı saçma.
0
deartheodosia
(22.07.24)
belki kas falan için protein ağırlıklı beslen demek istemiştir ama kilo vermek için çorba gayet iyi bir seçenek. besin değeri falan yani günün her öğünü çorba mı içiyorsun? saçma, evet.
0
deartheodosia
(22.07.24)
@Bir ben var benden şurada bu arkadaşın dediği de bir o kadar problemli. şeker hastası değilsen şekeri kesmek zorunda değilsin ne demek. şekerin kanserli hücreleri çoğalttığı binlerce kez tıp makalelerinde yayınlandı. insan vucuduna iyi gelen bir şey değil. pankreası yorup şekeren hastalıgına giden yolu açan bir şey. insulin strike yapıp obezetiye götüren bir şey. gluten de öyle. çölyak olmasan bile buğday türevleri insanı halsizleştiren yaşam kalitesini düşüren bir gıda. sabah uyandıgınızda sizi halsiz hissettiren gıda buğday ürünleri. evet tam buğday olsa bile.

bu arada çorba da un yoksa şehriye yoksa gluten ne arar.o pt'den paranı geri iade iste.
0
xrated
(22.07.24)
Çok teknik detaya girmeyeyim ama glüten de aslında bitkisel bazlı bir protein fakat diğer proteinler bazı enzimlerle metabolize olurken glüten bazı insanlarda bu reaksiyona cevap vermez ve metabolize olmadan hayatına devam etmek ister ama sistemde bu şekilde yol alamayacak kadar büyük parçalara sahip olduğu için alerjik tepkiler oluşmasına neden olabilir bazı insanlarda, bazılarında da olmaz. Sizde böyle bir durum yaşanmıyorsa yemenizde sorun yok ama ishal şişkinlik bulantı vs. gibi sıkıntılar yaşıyorsanız size problem olabilir.

Şeker konusuna gelirsek; şeker şeker hastaları için sıkıntı olabilir, kanser hastalarına da sıkıntı olabilir ama "sağlıklı" bir insan için kanser hücreleri şekerle besleniyor gibi bir iddia olamaz çünkü bu kişilerde aktif bir kanser hücresi olmadığı için şekerle beslenecek bir hücre de olmaz, siz şeker yediniz diye de kanser olmazsınız ya da şeker yediniz de insüliniz çıktı diye obez olmazsınız, şişmanlık kilo alımı vs, bunların tek bir besin grubunun etkisinde olmadığı harcanan kaloriden daha fazla kalori alımı nedeniyle oluştuğu 100 yıl falan önce ispatlandı benim bildiğim. Ayrıca, şeker bu kadar "şeytan" bir ürün olsaydı evrim sürecinde beynin ve sinir sisteminin tek, diğer organların da yağ ile birlikte ortak kullandığı bir enerji türü olma özelliği ortadan kalkar bizi kanser ya da obez yapmayan başka bir enerji türünü kullanma eğilimine girerdik diye tahmin ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.07.24)
@kaleci'ye göre sağlık probleminiz yoksa basın karbonhidratları, şekeri, gluteni. görelim neler oluyor. hayatı kaliteli mi yaşamak istiyorsunuz yoksa yorgun mentali darmadağın mı. karar sizin. cımbızlayıp görüş çürütmeye çalışmak da ilginç bir trip.
0
xrated
(23.07.24)
Evet sağlıklıysanız belirli limitler içinde yemenizee bir sorun yok gıdaları şeytanlaştırıp insanların korkutmaya çalışmak konuyla ilgili hiçbir bilgisi olmayıp kulaktan dolma bilgilerle fikir sahibi olduğunuzda yapabileceğiniz şeyler oluyor maalesef.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.07.24)
Bazı diyetisyenlerin çorba = ekmek gibi bir denklemi var ondan olabilir belki?
0
peki madem
(23.07.24)
(18)

Neden Bu Kadar Nefret Dolular?

rock n roll
Gerçekten anlamak çok zor. Kadına düşman, hayvana düşman, ağaca, doğaya düşman, sanata düşman.Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var. Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedi
Gerçekten anlamak çok zor. Kadına düşman, hayvana düşman, ağaca, doğaya düşman, sanata düşman.

Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var.

Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedikleri için sevmeyi bilmiyorlar ama vicdan da yok.

Bunun sebebi nedir, sizce?
0
rock n roll
(21.07.24)
Nefret etmek daha kolay.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
Yaşlı amca gibi olacağım ama sosyal medya bence çok etkili.
Kisilerin bir nick ardına saklanip haykirabilmesi, sonrasında kendisi ile benzer tipleri bulup birbirini desteklemeleri, gelen tepkiler karşısında daha da radikalize olmalari.

Bir de tabi çoğunun hayatı kötü. Yani buradaki örneği biliyoruz, bu kadar kötü hayatlari olunca ve sadece sosyal medyada kendilerine bir yer bulunca burada cosuyorlar.

Kısacası tedavi edilmeyen bazı psikolojik sorunlar, günlük hayatlarinin kötü olması, sosyal medyanın malesef çoğu kisinin kötü yanını cikariyor olması vs hepsi birleşiyor.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
Bu şikayet ettiğiniz ve haklılık payınızın yüksek olduğu durum, sosyal medya için geçerli çünkü sosyal medyada "düzgün" şeyler yazar ve söylerseniz, bu durum ilgi çekmiyor. "Trol" denen insan müsveddeleri daima çok ilgi topluyor.

Bence gerçek hayatta durum böyle değil. Elbette söylediğiniz tipler mevcut ancak oranları çok düşük. Zaten sosyal medyadaki tiplerin dağılımı gerçek hayatla örtüşse gerçekten boktan bir yer olurdu dünya.
0
10551037
(21.07.24)
İfade edemedikleri ve boşaltamadıkları öfkeleri var. Reddedişlerini gösterememişler vaktiyle, olması gereken anda. Susturulmuşlar, yutturulmuşlar, varlıklarına saygı gösterilmemiş ve en temel ihtiyaçları karşılanmamış, aksine var oldukları için suçlu hissettirilmişler muhtemelen.

Bu insanlar sevmeyi bilemezler. Cana saygıları olmaz, hâli anlamazlar, hayatta kendilerinden başka hiçbir şey olmaz. Ne ki onların bir işine yarıyordur, işe yaramaz hale gelinceye kadar en iyisi odur, işe yaramaz hale geldiği an tu kaka ederler.

Cana saygısı olmamayı anlamıyorum ve merak da etmiyorum. Hadi her şeyi geçerim, her konuda yarayı anlarım ama cana saygısızlığı anlamam ve anlamayı da kesinlikle istemem.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Bence bu bilinçli bir çabanın sonucu. Tüm dünyada genel retorik insanları sürekli "Ya bu, ya o" üzerinden kamplaştırmaya yönelik, ne yazık ki genel ekonomik iklim de bunu destekler vaziyette. Başta ekonomi olmak üzere insanların özellikle geleceğe dair bir sürü kaygısı var ve. Dolayısıyla insanlar gündeme gelen herhangi bir problemi bütün dertlerinin kökeni olarak görme eğilimindeler. Burada yukarda da bahsedilen sosyal medya etkisi de işin içine giriyor ve belki pek de bir anlamı olmayan bir konu sırf gündemde olduğu için bir anda "Bir çözülse tüm dertlere son verecek şey" olarak algılanmaya başlıyor.

Diğer tarafta bu iki kutuplu konuların özellikle siyasetçilerin çok işine gelmesi konusu da var; yani herkes tarafını seçip onun üzerinden kitlesini mobilize ediyor, popüleritesini canlı tutuyor. Bu aşamada belki bir sonraki neslin geleceğini etkileyecek yasalar, kanunlar, uygulamalar çatır çutur yasalaşırken insanlar buna oranla anlamsız şeyler için kavga ediyor oluyorlar.

İşin nefret boyutu ise bence bir nevi hastalık belirtisi. Açıkçası ben bu noktada da bizim yanıldığımızı düşünüyorum. Ya da en azından umuyorum; yani bu konuları siyah - beyaz olarak gören ve karşılıklı nefret hisseden insan sayısı bizim sandığımızdan az. Ancak biz de sosyal medyaya, sözlüğe vb. bakıp sanki herkesin bu konunun içinde olduğunu düşünüyoruz.

Diğer yandan sunulan çözümler bazı durumlarda insanların içindeki kötülüğü dışarı çıkartıyor. Örneğin sokak hayvanları ile ilgili konu aslında teknik bir husus; ortalama bir insanın direkt olarak ortaya koyamayacağı bir sürü girdisi/çıktısı var. Ancak buna rağmen insanların fikir sahibi olmalarını ve bir kısım insanın "Hiç bir hayvan zarar görmesin" derken diğer kısmının "Hayır hayvanların bir kısmını öldürmek zorundayız" fikrini savunması da anlıyorum, açıkçası kendimi en azından bunlardan herhangi birini yargılayacak kadar bilgili hissetmiyorum. Ancak hayvanların öldürülmesi gerektiğini düşünmekle toptan hayvan düşmanı olmak arasında hiç de ince olmayan bir çizgi var. Keza aynı durum sığınmacılar üzerinden de dönüyor. Ülkede çok sığınmacı olduğunu ve bunların ekonomik ve sosyal sorunlar yarattığını düşünülebilir ancak yine bu fikirle ırkçılık arasında da çok ciddi bir fark var. Beni asıl üzen insanların bu fikirleri hiçbir rahatsızlık belirtisi göstermeden olabilecek en ekstrem seviyeye taşıyabiliyor olmaları. Ve işin kötüsü bunu öyle habersizce yapıyorlar ki hayvan düşmanı ya da ırkçı olduklarının farkında bile değiller.
0
salihdt
(21.07.24)
Bu arada sokak hayvanı konusunda yurtdışında zamanında Türkiye'de istenen çözümler yapıldığı için rahatça bu dert olmadan yaşayan biri olarak iki yüzlü olamam ve ben de malesef radikal çözüm dışında çözüm olmadığını düşünüyorum ve Türkiye'de olsam bana da sorun olurdu bu (zamanında çocukken 15 köpek etrafimi sarmisti, sabit durup hiç hareket etmemiştim koklayip gitmislerdi. Bu baya üçüncü dünya ülkesi haberi).

Ama ben bunu isteyen kişilerin dilini de doğru bulmuyorum. Özellikle sözlükte denk geldiğim yorumlar iki tarafi da radikallestiriyor. Bu gene sosyal medya etkisi bence.

Mirket'i verdiği örnek de aslında konuya medya ilgisi toplasa da ters tepki veriyor ve ilgi negatif oluyor. Bu da gene bence sosyal medya ile normal hayatında mutlu olmayanlarin radikal düşüncelere saplanmasi.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
Mesele köpek ise Ssokak köpeği hiçbir yerde yok Türkiye dışında.

Sokak köpeğinin nedeni iş yapmayan belediyelerdir. Türkiye'deki belediyeler yüksek maaşla akraba istihdam edilen kurumlar. Düzgün bir işe alım prosedürleri yok. Kimin ne kadar maaş aldığı belli değil. 100-150k para alıp oturuyorlar. Köpekleri ksıırlaştırmayı ihmal edince de sayıları çok arttı.
0
ferenc
(21.07.24)
Kim kadına hayvana doğaya düşman? Ortaya bir laf atmışsın ne bir somut örnek var ne bir şey. Kadına hayvana doğaya "düşman" insan sayısı milyonda bir falandır.
0
abelardo
(21.07.24)
Trafikte bi korna çaldı diye birini bıçaklayan kadına çoluğa çocuğa tecavüz eden hırsızlık yapan döven söven insanlar bence sokakta başıboş dolaşan köpekten daha tehlikeli.
0
Bir ben var benden şurada
(21.07.24)
"Sokakta hayvan olmaz", "başka hiçbir yerde yok" vs diyen arkadaşlar, sokaklarında kedi köpek olmayan büyük başkentlerde hem de büyük cadde küçük sokak fark etmeksizin lağım farelerinin sağa sola koşturduğunu biliyorsunuz da söylemiyorsunuz bence. Lağım faresiz fındık faresi yılan şu bu hayvan değil de kedi köpek mi hayvan ve sokaklarda yeri yok anlamıyorum.

Şu dünyada, bırakalım hayvanları, insanlar dahi kendilerine zarar verenden intikam alıyorlar, zarar verene zarar veriyorlar. Hayvanlar ise zarar verilmediği müddetçe sevgi arayan, hiç değilse kimsenin dokunmayacağı bir barınak ve yiyecek arayan yaratıklar.

Bizim insanımızın dönüp önce kendine bakması gerekir. Hayvan da insan gibi bitki gibi bir can taşıyor. Terörist gibi hatta. Teröristi öldürmeyip onları anlamayı düşünenler bir zahmet hayvanların da canlarına en az aynı saygıyı göstermek zorundalar. Eğer adaletli olduklarını söylüyorlarsa, kendi adalet anlayışlarına güveniyorlarsa.

Kediyi köpeği öldürmenin aksine, onların doğru düzgün zarar vermeden yaşayabilmesi için projeler geliştirip uygulamak gerekir, hem belediyelere hem tek tek insanlara düşecek görevler olmalıdır çünkü doğanın dengesi kedilerin de köpeklerin de varlığını gerektiriyor. Arıları yok ettiğinizde 4 yıl içinde yaşam bitiyor, kedi köpeği yok ettiğinizde olacakları tecrübe etmek istemeyeceğiniz halde üzerinde oturup daha ayrıntılı düşünmek yerine kısadan öldürmeyi seçmek, çocuklara da tahammülsüzlüğe yol açar, kadınlara da tahammülsüzlüğe yol açar, ağaca da tahammülsüzlüğe yol açar.

Ben öldürmeyi seçenleri anlamam. Anlamayı da kesinlikle kabul etmem.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Belki de sana öyle gelmiştir hep, zira bazı insanlar düşmanlaştırma fetişine sahip.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.07.24)
Bir insanda bir çok şeye karşı yoğun nefret hisleri varsa; önce ailesine-yetiştirilme tarzına bakmak lazım, ebeveynlerde nefret varsa o da nefreti öğrenir, sevilmemişse sevmekte de zorlanır, ikinci sıradaki seçenek ise sağlıklı bir ruh sağlığına sahip mi sahip değil mi ona bakıyoruz.

Bunun yanında maalesef yaşadığımız ülkede bir çok alanda sürekli kutuplaştırma politikası izleniyor bilinçli bir şekilde ve bu da haliyle hayatın her alanına yansıyor.

Bu nefret dolu insanlar sayıca oldukça azlar ama sesleri çok çıkıyor özellikle sosyal medyada.
0
blue rebel motorcycle club
(21.07.24)
Neden onlara sormuyorsunuz? Toplumdan uzak kalmak ya da sağlıklı iletişim kuramamak başka insanlar hakkında böyle bir düşünceye sebep olabilir.

Bazen bakış açımızı değiştirip yeniden düşünmeliyiz. İnsanların eğer ırkçı olup zayıfları bertaraf etme gibi hayalleri yoksa başka insana, hayvana ya da kadınlara düşman olması kulağa anlamlı gelmiyor.
0
hebanon
(21.07.24)
Bu sorunun bile yine sokak hayvanları meselesine çekilmesi ne saçma. Sanırım patolojik bir problem var.
0
salihdt
(22.07.24)
Klişe olacak ama:
“İyi ve güzel olan şeyleri sevmezler, kıskanırlar; kendileri iyi ve güzel olamadıkları için iyi ve güzel olan her şeyi yok ederler.”
Maksim Gorki
0
auroraaurora
(22.07.24)
Sebepleri düşük IQ + yetersiz eğitim + İslam
Cevap olarak üçünden biri de seçilebilir.
0
hurt
(22.07.24)
ne romantize etmişsin ya cıvık cıvık
0
puding
(22.07.24)
kimsenin nefret ettiği yok. insanların haklı tepkilerini beğenmediniz diye onları kafada ötekileştirip kendinizi kutsal meryem gibi pirüpak ilan etmeye bayılıyorsunuz.
0
sir william jones
(22.07.24)
(22)

Aileniz maaşınızı biliyor mu?

respect
Aile derken anne babadan bahsediyorum, eşiniz değil.
Aile derken anne babadan bahsediyorum, eşiniz değil.
0
respect
(21.07.24)
Yaklaşık olarak biliyorlar.
0
mbond
(21.07.24)
Yaklaşık biliyorlar evet ama asla net hesap vermiyorum, deşmeye kalkarlarsa karışmayın bu benim hesabım diyorum.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Ablam biliyor
0
gabe h coud
(21.07.24)
Kuruşu kuruşuna bilirler, hiç saklamam.
0
gnosis
(21.07.24)
Bilmemeliler. Bilgi, yorumlarıyla birlikte gelir. "Maaşı şu kadar. 3 ay uğraşsa öder aslında" yorumlarla senin yerine hesap yapmaya başladıklarında, nazik ve vefalı olacağım diye ekonomik özgürlüğünü kaybedersin. Ekonomik özgürlük, sadece kişinin parayı kendi kazanması demek değil. Kazandığı para hakkında plan yapabilmesi de dahil özgürlüğe.

Parayı yönetmeyeceklerse -ki yönetmeyecekler- bilmelerine gerek yok. En iyisi bir şey bilmemeleri ve acil durumlarda yardım istemeleri. Bu senin varlığına ve bağımsızlığına saygı göstergesi.
0
nejdet c
(21.07.24)
Benim aylık kazancım her ay farklı oluyor ama ortalamayı biliyorlar az çok.
0
ms brownstone
(21.07.24)
No, yillardir hic bilmezler. Ne gerek var ki bu bilgiye?
0
mor oje
(21.07.24)
Sorduklarında söylerim. Ailemle ilişkim bu açıdan mesafelidir zaten çok karışmazlar bana. Karışmaya çalışırlarsa da daha inatla bildiğimi okurum genelde. Biraz ergence biliyorum ama kendi hayatım konusunda beni dinlemediklerini hissettiğimde delleniyorum. Çok çok karışırlarsa daha konuşmam zaten.
0
peki madem
(21.07.24)
Biliyorlar, olumlu ya da olumsuz herhangi bir etkisini görmedim.
0
akhenaten
(21.07.24)
Bilmeleri negatif olarak donebiliyor diger arkadasi dedigi gibi yorum yapiyorlar bu sefer ve seni degerlendirebiliyorlar en ufak seyde
0
Zetnikov
(21.07.24)
biliyorlar. neden bilmesinler ki? is arkadaslarim haric sorana soyluyorum ben. bu kimseye soylemem triplerini de hic anlamamisimdir. para benim istedigim gibi harcarim. yorum yapacaklarmis, yapsinlar kime ne?
0
bohr atom modeli
(21.07.24)
evet.

tek cocugum ve annemle konusuruz her seyi. birikmis parami falan da bilir.
ben de onunkini ayni sekilde.

bazi insanlarin ailesi de bilmez ailesi de onunkini hic bilmez. hangisi dogru bilmiyorum.
0
robert bosch
(21.07.24)
yaş ve medeni durum önemli.
bilmiyorlar, sormuyorlar da.
0
nuisance2
(21.07.24)
36 yaşındayım, bekarım, yaklaşık 15 yıldır çalışıyorum diyebilirim.
eskiden söylüyordum ancak artık söylemiyorum.

maalesef çok üzücü ama ekonomik istismara çok yatkın bir ailem var. ve son yıllarda ciddi ekonomik istismara uğradım.

yani tüm maaşımı onlara adamam gerektiği gibi bir moda girdiler. bana söylemeden harcama yapmalar, borca girmeler. la lykia var nasıl olsa kafası.

ekonomik özgürlüğümü tamamen kaybettim. maaşımdan 1000 tl bile bana kalmamaya başlamıştı. ne özel hayatım kaldı, ne sosyal hayatım. 4 yılım onların borçlarını ödemekle geçti ve kendileri takip bile etmiyordu neye ne ödediğimi.

başlarda pandemi atlattık, ekonomi bitik, annem babamdır diye çok normal görüyordum ancak bir aydınlanma anı geldi. aha dedim ben ne yapıyorum. çünkü tüm maaşımı onlara adayınca otomatik olarak tüm hayatımı da onlara adamış oldum. evli de olmadığım için bunu normalleştirmeleri, yapacak tabii modunda olmaları çok kırıcı oldu.

anne baba da olsa herhangi bir konuda maddi, manevi, istismara yatkınlarsa sınır koymak şart.
0
la lykia
(21.07.24)
Bilmezler. Ama bu özellikle sakladığım bir şey değil. Bir sürü şeyi bilmiyorlar. Ev aldığımı, araba aldığımı alımlar tamamlandıktan sonra öğrendiler mesela.

Aramız kötü değil ama anne-babasına her şeyi anlatan bir tip olmadım hiç.
0
pispinti
(21.07.24)
Bilirler, bir artisi ya da eksisi yok maksat bilgi.
Ben de onlarin maaslarini, kenardaki paralarini bilirim özellikle annemin üstünde teyzemin paralari falan da var, bir şey olursa bak bunlar bizim değil teyzenin diye soyler.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
hic sormadilar ama ben surekli agladigim icin biliyorlar</3
0
ala09
(21.07.24)
biliyorlar, kimse de istismar etmedi. ama edilen arkadaşlarım var. o konuda aileden yana şanslıyım.

bu arada iş arkadaşlarım dışında herkes bilir maaşımı eş dost falan.

çünkü çok yüksek değil. belki laf edilebilecek düzeyde kazansam söz etmezdim. ne demişler, çok para sessizlik getirir miydi? Para konuşur, servet fısıldar mıydı neydi öyle bir şey vardı.
0
ananiyimioguz
(21.07.24)
Evet ama maaşım kesintiler, vergi vb nedenler yüzünden değişken o yüzden laf anlatamıyorum. Para istemiyorlar tabi
0
pembediken
(21.07.24)
Bilmiyorlar.
Böyle şeyleri konuşmayız sorsalar söylerim de aile içinde böyle bi diyaloğumuz yok.
0
mutekebbir
(21.07.24)
tam olarak

ananiyimioguz +1
0
art cat chocolate
(22.07.24)
kuruşu kuruşuna biliyorlar.
iyi kazandığımı da biliyorlar. buna rağmen sürekli bana para vermeye çalışıyorlar. para veremezlerse bir şeyler almaya uğraşıyorlar.
babam daha yeni kendi kartı üstünden bana çıkardığı ek kartı yeniletmiş. evli barklı insanım, ihtiyacım olduğundan değil ama akıllarında hep "ya ihtiyacı olursa?" ihtimali var. ödleri patlıyor birine muhtaç olurum diye.
annesi babası tarafından suistimal edilenleri görünce üzülüyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.07.24)
(2)

01:00’den sonra gürültülü müzik yayını yapan otel?

dejame
Geçen sene Cimer’e şikayet ettim, sonuç çıkmadı. Geçen hafta polisi aradım, ekip gönderiyoruz dediler, göndermediler. Şimdi yine devam ediyor. Çatı katında açık alana devasa ses sistemi yapmışlar, bütün mahalle keko türkü bar tarzında müziklere maruz kalıyoruz.Ne yapalım?
Geçen sene Cimer’e şikayet ettim, sonuç çıkmadı. Geçen hafta polisi aradım, ekip gönderiyoruz dediler, göndermediler. Şimdi yine devam ediyor. Çatı katında açık alana devasa ses sistemi yapmışlar, bütün mahalle keko türkü bar tarzında müziklere maruz kalıyoruz.

Ne yapalım?
0
dejame
(21.07.24)
Rüşvetten şikayet edin polisi.
0
Bruce
(21.07.24)
Hiç kimseye hiçbir şey yaptıramazsınız. Bu iş 15 yıl önce de böyleydi şimdi de böyle, zihniyet değişmedikçe de böyle devam edecek. Çünkü bizim kültür ve turizm bakanımızın bizzat kendi otel zinciri var. En doğrusu gidin farklı bir yerde kalın, ev değiştirin, vs. Mahkemeye vermek filan yaramaz bence.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.